Pages

Subscribe:

31 Ekim 2013

Fenerbahçe Ülker - CSKA Moskova maçı öncesi

Kapsamlı maç yazılarımı yarısaha.com için yazdığımdan beri blog'a pek zaman ayıramıyorum. Ancak özellikle bu sene Euroleague'de her maçı takip etmeye çalıştığımdan rakipleri izleme ve değerlendirme şansım oluyor. Yazardan çok basketboldan keyif alan bir sporsever olduğumdan dolayı profesyonel gözle olmasa da bazı öne çıkan ayrıntıları, gözlemlerimi paylaşmak istedim. Geçen hafta Barça maçından önce twitterda döktürdüklerim de birebir gerçekleşince cesaret aldım. 

Nitekim;
CSKA maçlarını izledim EL ve VTB liglerinde olmak üzere. Hücumda bakıldığında net olarak belli olan şey son 6-7 saniye kalana kadar hücum etmiyorlar. Messina sisteminde biliyoruz sert perdeler var ve Amerikalı oyuncular bitirici rollerde. Hücum sıkışırsa Weems veya Pargo penetre üzeri skor bulma derdine düşüyor. Birebirde yenilmemek önemli. 

Her maç ayrı skorerleri ortaya çıkıyor. Sıcak eli bulmaları epey zaman alıyor. Messina'nın Teodosic'ten asıl beklediği bu sıcak eli bulması ve yerine göre dış skorer olması. Bu durum belli ki Teodosic'i epey rahatsız etmiş çünkü açık bir downgrade olayı var. 

Sasha Kaun en çok süre alan pivot. Hücumda her sette en büyük pay onun. Krstic'e göre mobilitesinin fazla olması ve "asker" tarzı uzun olması onu rotasyonda Krstic'in tepesine çıkartıyor. Pargo ve Weems ile sürekli ikili oyun oynuyorlar ancak Kaun perdeden çabuk çıkan bir uzun. Perdelemeye geldiğinde tam pozisyon doğmadan içeri hareketleniyor. Bu da akılcı bir savunma ile çok hücum faul almasına sebep olur. 

Takım kimyaları oturmamış. Aslında 8 Rus, 4 Amerikalı ve 3 Sırp oyuncudan oluşan 15 kişilik kadroları var belki gruplaşma oldu belki başka sebepler ancak bir şekilde uyumsuzlar. Oyun yapıları tamamen birebirlere yönelik durumda. İyi drippling yapan kısalar olduğu için asistlerin birçoğu pota altında boş durumda bulunan Kaun'a yapılıyor. 

Maçlara genelde yavaş başlıyorlar ki asli sebebi sıcak eli aramaları. Açık alanda Aaron Jackson, Pargo ve Weems'e alan verilirse durdurulamaz olurlar. Bu nedenle öncelikli olarak Teodosic'in sıcak eli bulmasını engellemek lazım.

Bana sorarsanız Teodosic, Krstic ve Khryapa'nın başrolü oynadığı iyi pas yapan içeriden oynayan doğru spacingli yüzdeli 3lük atan CSKA'nın bizi daha çok zorlayacağını düşünüyorum ancak bu oturmamış sistemlerine rağmen Avrupa'nın en yüksek bütçeli takımını küçümsemek doğru olmaz. 

Khryapa çok kilit rolde. Twitter'dan Uğur Ortaç yazmış 


Bu açıdan da dikkate değer. 

Zor bir maç olacağı ortada. Oyunun kilidi boyalı alan savunması ve guardların birbirine kuracağı üstünlük. Fenerbahçe kazanırsa maçın adamı Bo McCalebb olur. 

19 Ağustos 2013

EuroBasket2013'te hangi Fenerbahçe Ülker oyuncuları sahada yer alacak

Eurobasket'te bu sene Türkiye'den bir çok tanıdık oyuncu yer alacak. Fenerbahçe Ülker'deki ise hemen hemen tüm kadroyu bu turnuvada izleme şansı bulacağız. 

Feberbahçe Ülker'de şimdiye kadar 6 yabancının olacağı kesinleşmiş durumda. Muhtemelen sezona 7 yabancı ile başlanacak ancak son yabancı henüz kesinleşmedi. Yabancılara bakalım;

YABANCI OYUNCULAR

Bo McCalebb aslen Amerika vatandaşı olsa da EuroBasket 2011'de peri masalına imza atan Makedon milli takımında devşirme oyuncu olarak görev almış ve takımın yarı final oynamasında en büyük pay sahibiydi. Bu turnuvada da Makedon milli takımının formasını giyecek. 2011'deki Avrupa Şampiyonasında hem takımının en skorer oyuncusuydu hem de Tony Parker'dan sonra tüm turnuvada en çok skor üreten 2. oyuncu olmayı başarmıştı. 2011'de 21.4 sayı 3.1 reb ve 3.7 asist ortalamalarını tutturmuştu. Bu turnuvada da takımının en skorer oyuncusu ve yıldızı olacaktır. 

Luka Zoric & Bojan Bogdanovic Fenerbahçe'nin Hırvat oyuncularının her ikisi de milli takımının önemli oyuncularından. Hırvat milli takımı Bojan Bogdanovic ve Ante Tomic ikilisi üzerine kurulu bir takım. Luka Zoric hazırık maçında sakatlandığı için son 2 maçta dinlendirilse de Ante Tomic'in yedeği olarak oynayacak ve önemli dakikalar alacaktır. Bojan Bogdanovic ise takımının 1 numaralı skor opsiyonu olacaktır. Bojan Bogdanovic 2 sezon önce 22 yaşındayken kötü bir performans ortaya koyan Hırvat milli takımının en çok sahada kalan oyuncusu olmuş Ante Tomic'ten sonra da en skorer 2. oyuncusu olmuştu. Tabi son 2 sezondur oyununun olgunlaştığı da ortada. Son hazırlık maçlarında üstüste 17 sayı bulması da takımı için ne denli önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Bu turnuvada takımının sayı yükünü çekeceğinden eminim. 2011'de 12.8 sayı 3.8 reb ve .8 asist ortalamaları ile mücadele etmişti. Bu turnuvada tıpkı Bo McCalebb gibi 20 sayıya yakın bir ortalama tutturacağına inanıyorum. 

Luka Zoric ise Ante Tomic'i yedekleyeceğinden dolayı pek fazla süre alamayacaktır. Bir önceki turnuvada da az süre almış 15 dakikada 4.6 sayı 3.4 reb ve .6 assit ortalamaları tutturmuştu. Bu turnuvada öncelikli temennimiz hala net bir bilgiye ulaşamadığımız sakatlığının ciddi olmaması. Son 2 hazırlık maçında oynamadı. Umarım sakatlıksız turnuvayı tamamlar. Ante Tomic olmasa rahatlıkla ilk 5 başlayacak potansiyelde olduğunun da altını çizelim. Ante Tomic Nenad Krstic'le birlikte Avrupa'nın en etkili pivotları arasında gösteriliyor. 

Gasper Vidmar ev sahibi Slovenya Milli Takımının ilk 5 pivotu olarak sahaya çıkmasını bekliyorum. Hazırlık maçlarının hepsinde koç onu Mirza Begic'in önünde ilk 5 başlattı ve Vidmar da gösterdiği performansla göz doldurdu. Sürpriz yapmak isteyen takımda savunma sertliği anlamında önemli katkı verecektir. Sakatlığı nedeniyle 2011'deki turnuvada yer alamamıştı Vidmar bu sezona ise hızlı başladı. Gönderilme kararı alınmışken ülkesindeki ilk turnuvada MVP seçilmesi sonra da bu performansını devam ettirmesi koç Obradovic'in de dikkatini çekti ve takımda kalması kararlaştırıldı. Atletik ve hızlı oynayan Sloven milli takımında bir hücum opsiyonu olarak anılmasa da savunmadaki caydırıcılığı oldukça önemli. Takımın savunma liderliğini üstelenecektir. 

Nemenja Bjelica eksik gelen Sırbistan takımının güvendiği baş oyunculardan bir tanesi. Teodisic'in sakatlığı nedeniyle turnuvayı kaçırıp kaçırmayacağı henüz netleşmemişken hücumda yaratıcılık adına Sırbistan Bjelica'dan çok şey bekliyor. Krstic ile birlikte takımın en önemli silahlarından birisi hazırlık turnuvalarında ise inişli çıkışlı bir performans sergiliyor. Bu turnuvadaki rolü 2011'e göre çok daha farklı olacaktır. 2011'de 14 dakika sahada kalan oyuncu 3.7 sayı ve 2.8 reb ortalamalarını tutturmuşsa da bu turnuvada özellikle forvet pozisyonundaki eksiklerin etkisiyle takımının en çok sahada kalan oyuncularından birisi olacaktır. Takımda forvet rotasyonunda Velickovic, Erceg, Savanovic ve Macvan gibi oyuncuların olmaması kısa forvet de oynayan Bjelica'nın genellikle 4 numarada uzun forvet rotasyonunda değerlendirileceğinin göstergesi olabilir. 4 numarada da biraz fazla yıpranacağı düşünüldüğünde inişli çıkışlı bir grafik bekliyorum Bjelica'dan. Teodosic dönmezse hücum setlerinin tamamına yakını kendi üzerinden dönecektir. 

Linas Kleiza (bana göre) turnuvanın gizli favorisi olan Litvanya'nın lideri durumunda. 2 sezondur NBA'de sakatlıklarla uğraştıktan sonra turnuva öncesi hazırlık maçlarında form tutmaya başladı. Çok olmasa da biraz kiloları olduğu göze çarpıyor ancak turnuvaya hazır olacaktır. Son 2 hazırlık maçında takımının en skorer oyuncusu oldu. Litvanya hücumda çok çeşitli bir takım. Özellikle uzun rotasyonunda Kleiza - Motiejunas - Valenciunas 3lüsü aynı anda olduğunda hiçbir takımda olmayan bir hücum hattı yaratıyor. Kleiza için bu turnuva bir de mesaj turnuvası olacaktır ben Avrupa'ya dönüyorum mesajı. Takımının sayı anlamında lideri olacaktır ayrıca rebaund konusunda da ilk 2 de olacağını düşünüyorum. Bo ve Bojan için söylediğim gibi Linas'ın da 20'ye yakın bir ortalama tutturmasını bekliyorum. 

YERLİ OYUNCULAR

Milli takım kadrosu ilk açıklandığı zaman Fenerbahçe'den 5 oyuncu geniş kadroya dahil edilmişti. Yapılan 2 transfer ile toplam milli sayısı 7 oldu. Son durumlarına bakalım. 

Emir Preldzic EuroBasket2011'de takımın 6. adamı rolünü iyi benimsemişti. Zaten turnuvada kötü olan takımda Orhun Ene çok eleştirilmiş olsa da övgü alması konulardan bir tanesi Emir'i ve Enes'i çok doğru kullanması olmalıydı. Emir genellikle Hidayet'in yedeği olarak oyuna dahil olsa da daha az süre alarak (19.4 dakika) Hidayet'le (27 dakika) aynı sayı ortalaması ile turnuvayı tamamlamış ve takım lideri olmuştu. Emir 2011de 10.8 sayı, 3.4 reb ve 2.3 asist istatistiklerini tutturmuştu. Bu turnuvada ise rolü biraz değişecek. Tanjevic'in Emir'i oyun kurucu pozisyonunda da en azından point forward pozisyonunda uzun süre kullanmasını bekliyorum. Sonuç olarak sayı ortalamasında az düşüş asist ortalamasında ise az yükseliş bekliyorum. 

Ömer Onan Fenerbahçe Ülker'in kaptanı belki de son turnuvasında yer alacak. 2 sezondur çok sakatlık yaşadı. Savunmada o eski çabuk ayaları yok. Ancak takımın ihtiyacı olan atıcı görevini Ersan ile paylaşmak zorunda. Kendisinden alışık olmadığımız skorer bir kimlikte göreceğiz maç başına 3-4 3 sayılık kullanması sürpriz olmaz. 2011'de adaşı Ömer Aşık ile birlikte takımın defans lideriydi. Ayrıca 2011'deki turnuvada da maç başına 3.4 3 sayılık atış denemiş ve 1.6 isabet ortalaması tutturmuştu. Bu turnuvada da maç başına 25 dakika oynamasa da benzer bir dış atış oranı ve önceki turnuvadaki 9.1 sayı ortalamasına yakın bir sayı ortalaması bekliyorum. 

Oğuz Savaş Ömer Aşık ve Semih Erden gibi 2 eski takım arkadaşı varken kadroya girememesi de bir ihtimal. Kadroya girse bile Ömer ve Semih'in arkasında az süre alacaktır. Oyunun sıkıştığı anlarda hücum anlamında bir opsiyon olacaktır. 2011'de Oğuz 4.7 sayı ve 1.6 reb ortalamaları tutturmuştu. Bu turnuvada Semih Erden'in yerine rotasyonda Enes Kanter'in olduğunu da haırlatmakta fayda var. Oğuz süre alırsa ortalama 6-7 dakika civarı olacaktır. 

İzzet Türkyılmaz EuroBasket2011 kadrosuna alınınca pek çok camiadan tepki çekmişti. Oyun olarak kendisini biraz daha geliştirse de istatistik olarak ise pek gelişme gösteremedi. Fenebrahçe Ülker'in yeni transferinin kendini göstermesi adına önemli bir turnuva olabilir. Tanjevic'in kendisini 12 kişilik kadroya alıp almayacağı da kesin değil ancak Bogdan'ın 2.10'un üzerindeki her oyuncuya karşı olan özel sempatisi sayesinde İzzet'in forvet rotasyonunda kendisine yer bulma ihtimalini oluşturuyor. 2011'de toplamda 21 dakika sahada kalabilen İzzet 1.3 sayı ortalaması tutturmuştu. 

Barış Ermiş bu turnuvada Kerem Tunçeri'nin de olmadığı düşünüldüğünde takım rotasyonundaki yeri garanti. Ender Arlan'la oyun kurucu dakikalarını paylaşacaklardır. Performansına bağlı ilk 5 başlamasına bile ihtimal veriyorum. Oyun kurma anlamında üzerine çok iş düşüyor. İkili oyun oynamalı set temposunu iyi ayarlamalı. Onun performansının iyi olması milli takımın başarısını da doğrudan etkileyecektir çünkü kendisinden çok fazla beklentinin olmadığı bir oyuncu. Top kayıplarını minimize etmesi ve asist sayısını artırması şart. 

Melih Mahmutoğlu takımın bir diğer yeni transferi. U18 ve U20 milli takımlarında önemli süreler alsa da A takım seviyesinde çok fazla tecrübesi yok. Birkaç hazırlık maçında süre aldıktan sonra kadrodan çıkartıldı. Bu sene Fenerbahçe Ülker'de sergileyeceği performans kimbilir belki de Kaptan Ömer Onan'dan o kontejyanı ileride almasını sağlayabilir. 

İlkan Karaman Takım İtalya'da kamptayken şanssız bir sakatlık yaşadı ve ameliyat olmak zorunda kaldı. Sahalara dönüş süresinin 3 ay civarında olması bekleniyor. Kadrodan çıkartıldı. Kendisi bu turnuvaya renk katabilecek X-faktör olabilecek bir oyuncuydu. Acil şifalar dilerim.  

17 Ağustos 2013

EuroBasket 2013 Power Rankings

yarisaha.com içn hazırlanmıştır

Slovenya'da düzenlenecek olan EuroBasket 2013 öncesi takımların kadroları ve form durumları iyiden iyiye şekillenmeye başladı. Takımların Ağustos ortası durumlarına göre bir power rankings hazırladım. Bu sıralamaya göre şampiyonluk adayı 4 takımım var Yunanisan, İspanya, Fransa ve Litvanya. Onları zorlamasını beklediğim en fazla final oynayabilecek 4 de sürpriz takımım var; Karadağ, Sırbistan, Hırvatistan ve ev sahibi Slovenya. Ortak noktaları 4 takımın da eski Yugoslav ekolü basketbolundan gelmeleri. Türkiye ise maalesef yarı final adaylarım arasında yer almıyor.

1 - Yunanistan : Yunan oyuncuların önderliğinde Olympiacos'un 2 sezondur Euroleague'in back to back şampiyonu olması İspanyol hegemonyasını yıkabilecek en güçlü aday olarak gözükmelerini sağlıyor. Kadrolarında Euroleague MVP'si Spanoulis ve genellikle PAO - OLY karışımı hepsi Euroleague tecrübesine sahip oyunculardan oluşan taş gibi bir takım görüntüsünde Yunanistan. Takımın iki büyük eksiği var. NBA patentli Koufos ve Memphis ile sözleşme imzalayan Eurocup MVP'si Nick Calathes. Bu iki önemli eksiğe rağmen Spanoulis önderliğindeki bu takım kupayı kaldırabilecek güçte.

2 - İspanya : Slovenya'ya bir çok eksikle gidecek olmalarına rağmen üst kalibre de bir çok oyuncuları var. Navarro, Pau Gasol, Ibaka, Mirotic ve Reyes çeşiktli sebeplerden milli takım kadrosuna alınmadı. Buna rağmen NBA patentli Rubio, Calderon ve Marc Gasol durdurulması çok zor oyuncular. Bu oyunculara Real Madrid'in bu sezon iyi iş çıkartan kısaları Llull, Rodrigues ve Fernandes de eklenince İspanya'nın ne denli önemli bir oyuncu havuzuna sahip oldukları görülebilir. Hazırlık maçlarında yetecek kadar oynuyorlar henüz tempoyu üst düzeye çıkartmadılar ancak tecrübeli oyuncular gerçek enerjilerini ne zaman sahaya yansıtacaklarını biliyorlar. Final oynamazlarsa benim için sürpriz olur.

3 - Fransa : Pota altı rotasyonunda eksikleri dudak uçuklatacak cinste. Joakim Noah, Ronny Turiaf, Kevin Seraphin, Ali Traore ve Rudy Gobert turnuvada yer alamayacak isimler. Ancak mevcut kadroda guard zenginliği gayet iyi. Tony Parker önderliğinde takımda aynı zamanda De Colo ve geçtiğimiz sezon çok iyi bir çıkış sergileyen Huertel de yer alıyor. Fransa her zamanki gibi atletik bir takım ve bu dinamizmi ile uzun soluklu bir turnuvada çok iyi işler yapabilirler. Bu açıdan Batum onlar için çok önemli. Atletizmin yanına iyi bir dış şut yüzdesi de eklerlerse yumuşak karınlarını kapatabilirler. De Colo ve Gelabale'nin dış şut yüzdesi çok kritik. İspanya ve Yunanistan'ın arkasında kalsalar da şampiyonluk için şansları var.

4 - Litvanya : Çok özel oyunculara sahip bir takım. Bu sezon Fenerbahçe Ülker'de izleyeceğimiz Kleiza oynadığı 2. hazırlık maçında 18 sayı atarken göz doldurdu. Biraz kilo almış gibi gözükse de NBA yıllarında da her zaman fiziğini iyi kullanan ve şut mekaniğinden de hiçbir şey kaybetmemiş bir oyuncu olarak göze çarpardı. Kleiza bu takımın lideri olacaktır. Ayrıca geçirdiği NBA sezonu sonrası epey güçlenen Valenciunas da doğru bir konsantrasyonla bu turnuvanın en iyi pivotlarından birisi olmaya aday duruyor. Bu iki oyuncunun "size" ve güç katacağı Litvanya aynı zamanda karakteristik dış şut silahlarına sahip. Gününde olduklarında her takımı yenebilecek bir güce sahipler. Turnuva takımı olmayı başarırlarsa şampiyonluk neden olmasın.. Turnuvanın sürpriz takımı olabilirler. Tek eksikleri oyun kurucu bölgesinde.

5 - Slovenya : Ev sahibi takım olmanın avantajını sonuna kadar kullanacaklardır. Eksikleri ise oldukça can sıkıcı. Yıllardır bu takımı sırtında taşıyan Erazem Lorbek bu turnuvada sakatlığı nedeniyle yer alamayacak. Slovenlerin problemli çocukları Beno Udrih ve Sasha Vujacic ise evde düzenlenecek bu turnuvada ateşkes yapamadıklarından yine yer almayacak. Buna rağmen Dragic biraderler çabukluk ve atletizm getiriyor takıma. Pota altında Vidmar önemli bir silah. Yarı saha hücumuna kalmadıkları sürece yüksek tempoda bir basketbol oynayacaklar. Biraz da ev sahibi desteğiyle madalya kovalayacaklardır daha yukarısı ise zor. Üst düzey Avrupa tecrübesine sahip ve geçen sezonu iyi yerlerde geçiren Mirza Begic ve Boki Nachbar da takıma hücumda çeşitlilik katacak oyuncular. İşleri yarı sahaya kalmazsa her takımın canını yakabilirler.

6 - Hırvatistan : Her sene "o sene bu sene mi" şarkısını söylemekten bıkayan Hırvatlar yine kağıt üstünde iddialı isimlerle Slovenya'ya gidiyorlar. Takımın iki temel parçası Fenerbahçe'de oynayan Bojan Bogdanovic ve Barcelona'da oynayan Ante Tomic. İki oyuncu özellikle hücum performansları ile turnuvanın en elit ikililerinden gözüküyor. Kadroda tanıdık isimler de var. Roko Ukic PAO'da başarılı bir sezon geçirirken Luka Zoric de pota altında verimli işler yaptı yine geçen sene. Popovic ve Planinic'in yokluğunda Ukic'in üzerine çok yük binecek. Onun oynattığı basketbol Hırvatlar için belirleyici olacaktır.2 sezondur pek ortalarda görmediğimiz Marko Tomas'ı da bu turnuvada sağlıklı görmeyi özellikle bekliyorum.

7 - Sırbistan : Normalde "ekol" bir takımı bu kadar geriye atmam ancak bu takımın ekol olmaısnı sağlayan parçaların bir çoğu sorunluysa beklentiler de azalıyor. Teodosic'in oynayıp oynamayacağı halen daha muamma. Takımda güvenilir tek el pivot Nenad Krstic. Özellikle 4 numarada Velickovic, Savanovic, Erceg ve Macvan gibi eksikler de yeni Fenerbahçe'li Bjelica üzerine alışık olmadığı bir yükü bindirecek. Takımda genç oyuncu çok var Rasko Katic ve Nenad Krstic gibi tecrübeli isimler takımı bir yere kadar taşıyabilir. Madalya şansı vermiyorum. Yine de ekolleri ve basketbol geleneği ile saygı duyulacak bir takım. Başlarında Dusan Ivkovic gibi Avrupa'nın en iyi koçlarından birisi var. Sırbistan Federasyonu bugün yaptığı bir açıklamada takıma gelecekte belki yabancı bir koçun gelebileceğini ama asla devşirme oyuncu olmayacağını söyledi. Zaten bu topraklarda yetişen o kadar yetenekli basketbolcu varken gerek olduğu da söylenemez.

8 - Karadağ : Pekovic de olsaydı bu turnuvanın sürpriz takımı olabilirlerdi ancak NBA'den henüz bir sözleşme kapan Pekovic EB 2013'e katılmayacağını önceden duyurmuştu. İyi fundementalli uzunlarını izlemek oldukça keyif verecek. Güzel basketbol oynayacaklarındna eminim. 94 doğumlu oyun kurucuları Ivanovic kendisini 2 sezondur EuroCup'ta gösteriyor. Daha da olgunlaşan oyunuyla geleceğin yıldız adaylarından birisi olan bu oyun kurucuyu yakından izlemek gerekir.

9 - Türkiye : Muhtemelen turnuvanın en sıkıcı basketbollarından birini oynayacağız. Temposu düşük yarı saha hücumuna kalmış setlerde olabildiğince Ersan İlyasova kaynaklı sayılar bulmaya çalışacağız. Takım oynadığı maçlarda hiç ışık vermedi bugün zayıf Çek Cumhuriyetini zorlanarak geçtik. En büyük eksiğimiz guard pozisyonlarında. Özellikle oyunu kurmakta çok zorlanıyoruz. Point Forward olarak Hido ve Emir'e ekstra sorumluluk verilmesini bekliyorum. Savunma kısmında Ömer Aşık gibi muhteşem bir uzuna sahip olsak da işin hücum kısmı umutlarımı söndürüyor. Savunmada ilk topa baskı yaptığımız sürece maçların içinde kalırız hücumda ise her şey Hidayet'in elinde.

10 - İtalya : NBA patentli oyuncularından yoksun geliyorlar. Son olarak Hackett da kadrodan çıkartıldı. Kadrolarında iyi isimler olsa da üst düzey için yeterli değiller. Tüm yük genç Gentile ve Belinelli üzerine biniyor. Atletik ve patlayıcı oyuncuları olsa da turnuvada komple bir takım olmak için çok eksikleri var. Kaptan Mancinelli de sertlik ve ruh anlamında takıma çok şey katıyor. İyi bir oyun kurucularının olmamasının eksikliğini çok çekecekler.

11 - Makedonya : Geçen senenin yarı finalisti Makedonlar'ın yazdıkları destanı tekrarlamaları imkansız gibi duruyor. Yine de kadrolarında Bo McCalebb, Pero Antic ve Gecevski gibi tanınmış oyuncular var. Ayrıca ülkemizden tanıdığımız Predrag Samardziski de EuroBasket'te forma giyecek. Ilievski ise yine dümende tempoyu düşüren guard olarak karşımıza çıkacak. Yine dar rotasyonla mücadele edecekler faul probleminden kaçınmaları düşük tempoda oynamaları gerekiyor. Alan savunmaları en önemli silahları.

12 - Rusya : Yeni bir proje takımı. Kirilenko, Khryapa, Kaun ve Mozgov yok. Son olarak Bykov da sakatlandı. Koç yeni, oyuncular yeni bakalım genç Ruslar neler yapacak. Belki de Rusya adına en ilginç bilgi efsane basketbolcu Vasily Karasev'in koç olarak çalıştırdığı Rus Milli Takımında oğulu Sergei Karasev'in (1993) de yer alacak olması. Genç Karasev için oldukça övgü dolu ifadeler kullanılabilir. Monia, Fridzon, Ponkrashov, Vorontsevich takıma tecrübe anlamında liderlik edecekler.

13 - Almanya : Genç bir kadro tecrübeleri biraz daha fazla olsa eminim 3-4 sıra yukarı yazardım Almanları. Gelecek adına bir çok oyuncuyu bu turnuvada parlatacaklar. Ortalama 87-89 jenerasyonuna sahip oyuncular ile geliyorlar. Takımda 30 yaşında ya da daha yaşlı oyuncu yok. En tecrübeli isim 29 yaşındaki Haiko Schaffartzik. 2.18'lik Tibor Pleiss ve 2.08 kısa forvet oynayan Robin Benzing ile turnuvanın en uzun 5i ile sahaya çıkmaları kuvvetle muhtemel.

14 - İsrail : NBA patentli oyuncuları Casspi'ye rağmen takımın diğer oyuncuları o seviyede değil. Casspi'nin de kötü bir sezon geçirdiğinin altını çizmek lazım. Keza takımın diğer lideri Eliyahu da beklentilerin altında bir sezon geçirdi ve Maccabi'den ayrıldıktan sonra henüz bir takımla da anlaşmadı. Genç fazla oyuncuları yok. Turnuvanın en yaşlı takımlarından birisi İsrail ekibi. Ohayon'un oyuna katkısı oldukça önemli.

15 - Bosna Hersek : Skor makinası Mirza Teletovic takımı tek başına sırtlıyor. Gününde olduklarında sürpriz sonuç alabilirler. Takımda bu sezon Brose Baskets forması giyecek olan devşirme Zack Wright da oynuyor. Takımın bir diğer önemli oyuncusu ise bir dönem Galatasaray formasını da giyen Nihad Djedovic. Zaten takımda bu 3lü dışında top kullanan başka oyuncu yok.

16 - Gürcistan : Eksikleri çok. Sert bir takım görüntüsündeler forvet ağırlıklı hücum edecekler. Markoishvili ve Sanikidze önemli oyuncuları. Zaza Pachulia'nın forma giymeyeceği söyleniyor. Pota altı sertliği açısından onlar adına önemli bir kayıp.

17 - Polonya : Lampe gibi bir uzuna ve Kelati gibi iyi bir kısaya sahipler. Takımın geri kalanı tam sistem oyuncuları. Üretemediklerinde zorlanıyorlar. Genelde top Lampe'nin elinde kalıyor. Son maçta ilk 5teki diğer oyuncuların toplamından fazla toplam 17 şut kullandı Lampe. Bir hazırlık maçı için utanç verici bir rakam. Gortat olsaydı iki uzunu yanyana izlemek keyif verirdi.

Kalan takımlardan kayda değer sonuçlar beklemediğinden sadece isim olark vereceğim. Finlandiya, İsveç, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Britanya, Letonya ve Ukrayna turnuvada başarı beklentimin olmadığı takımlar.

14 Ağustos 2013

Vidmar Türk Statüsünde oynabilir mi ?


yarisaha.com için hazırladığım bir yazının arşiv kaydıdır

Bu sabah Basketfaul de çıkan habere göre Gasper Vidmar'ın takımda kalacağını öğrendik. Gasper Vidmar'ın kalacağını varsayarak takımdaki son durumu ve yabancı sorunlarını incelemeye çalışacağım.


Öncelikle hatırlatma olarak kadro 21 Ağustos sezon açılışında try out'a girecek 11 genç oyuncuyu saymazsak aşağıdaki isimlerden oluşuyor

PG : Bo McCalebb, Barış Ermiş
SG : Ömer Onan, Melih Mahmutoğlu
SF : Linas Kleiza, Bojan Bogdanovic, Emir Preldzic
PF : Nemenja Bjelica, İlkan Karaman, İzzet Türkyılmaz
C  : Luka Zoric, Oğuz Savaş, Gasper Vidmar

Bu 13 kişilik rotasyona ilave olarak eklenmesi kuvvetle muhtemel isimler Can Maxim Mutaf, Berk Uğurlu ve Metecan Birsen olarak göze çarpıyor. Tabi bu konuda kararı ZOC vereceği için önceden net bir tahminde bulunmak zor ancak ben her şeye rağmen Berk Uğurlu'nun A takım kadrosunda kendisine yer bulacağına inanıyorum.

Şu an itibariyle Vidmar'ın vatandaşlığa geçirilip geçirilmediği ile ilgili net bir bilgi yok. Bir hukukçu gözüyle mevzuatı incelediğim zaman ise Türkiye Basketbol Ligi Yönetim Esasları Yönergesinde 25.6 numaralı maddede

2012 2013 sezonu için 31 Ağustos 2012 tarihine kadar “alt yapıdan yetişmiş olma” 
şartı aranmaması için başvuru yapan Türk uyruğuna geçmiş sporcularda, son 3 
sezon (2009-2010, 2010-2011, 2011-2012) liglerimizde oynamış, başvuru tarihinde 
26 yaşından gün almamış ve Türk A Milli Takımında oynama şartlarına haiz olma 
özellikleri aranacaktır.

hükmü bulunmaktadır. Gasper Vidmar burada yazan konulardan Türk A Milli Takımında oynama şartına sahip bir oyuncu değildir. Ülkesi Slovenya Milli Takımında yer aldığı için bu şartın gerçekleşmesi mevcut yasa maddeleri dikkate alındığında imkansız gözüküyor. Biliyorsunuz Emir Preldzic de aynı süreçten geçmesine rağmen Slovenya Milli Takımının da onay vermesi sonucu uzun süren FIBA toplantıları neticesinde A Milli formayı giyme hakkını kazanabilmişti. Vidmar'ın ise devşirilmesine bu açıdan milli takımın hiç ihtiyacı yok. Ayrıca kendisinin de Slovenya Milli Takımını bırakmak isteyeceğini sanmıyorum. Bu nedenlerle Vidmar'ı yabancı statüsünde göreceğiz seneye.

Vidmar'ın kalması ile birlikte kadromuzdaki yabancı sayısı Bo McCalebb - Bojan Bogdanovic - Linas Kleiza - Nemenja Bjelica - Luka Zoric ve Gasper Vidmar şeklinde toplam 6 olacak.

Yine TBF'nin Sözleşmeli Sporcular Lisans Tescil ve Transfer Yönergesinin 23.1. maddesine göre;

23.1.Basketbol Erkekler 1. Liginde yer alacak yabancı uyruklu sporcu sayısı;
a. Basketbol Erkekler 1. Ligi kulüpleri Lig Yönergesine uygun olarak verdikleri taahhütlerine aykırı olmayacak şekilde; aynı 
anda sahaya çıkan kadrolarında bulundurdukları yabancı uyruklu sporcu sayısından 1 fazla kişi ile sözleşme yaparak lisans 
alabilirler. 
Sahaya üç (3) yabancı uyruklu sporcu çıkarıyorsa dört (4), dört (4) yabancı uyruklu sporcu çıkarıyorsa beş (5), beş (5) 
yabancı uyruklu sporcu çıkarıyorsa en az biri Avrupa Kıtası ülke vatandaşı olmak üzere altı (6) sözleşme bulundurabilir. 
b. Lisanslı maksimum (4-5-6) yabancı uyruklu sporcuya sahip olan kulüpler bu sporcularına ilaveten yeni bir yabancı uyruklu 
sporcu lisansı çıkarmak istediklerinde bu sporculardan birinin sözleşmesini feshetmek (Madde 24.1.c hariç) veya geçici 
transfer ile başka bir takıma vermek zorundadırlar. Bu durumdaki sporcuların toplam sayısı bir sezon için ikiyi (2) aşamaz. SSLTTY - 13 - 25.06.2013


Bu maddeye göre de açıkça görüleceği üzere TBL için bir kulüp aynı anda maksimum 6 yabancı ile sözleşme imzalayabiliyor ve bunlardan 5 tanesi maç kadrosu içinde yer alabiliyor. Tabi sadece EL'de oynayacak oyuncular için ek bir sözleşme yapılmasına gerek yok.

Şimdi uzun rotasyonuna dönecek olursa Bjelica ve Kleiza safkan 4 numaralar olmasalar da bu halleri ile bence ikisinin daha daha çok 4 numarada süre almalarını olası görüyorum. Ayrıca şimdi sakat olsa bile yerlilerden İlkan ve yeni transferimiz İzzet de bu rotasyonda süre alabilecek isimler. Ortak özellikleri 4ünün de iyi ya da kötü olsa da dış şut özelliği olması ve hepsinin 5 numarayı kariyerlerinde hiç oynamamış olması. (İlkan'ın Karşıyaka senesinde zorunlu oynadığı birkaç dakikayı saymazsak)

Bu da takımın temel direği pivot rotasyonu açısından hücumda bazı faydalar getiriyor. Öncelikle spacing doğru yapıldığı zaman (ki biliyoruz ZOC bu işin üstadı) pivotların içerde birebir postup oynamaları ve yeteneklerini göstermeleri söz konusu. Bu açıdan geçen sene gösterdiği gelişim düşünüldüğünde Vidmar'ın post oyununun iyiye doğru gittiği Oğuz ve Zoric'in de zaten repertuarlarında postup oyununun olduğunu görürüz.

Hücum açısından bu 3lüde ancak 3üncü tercih olur Vidmar. Bu açık ve net ortada. Ancak işin savunma tarafına baktığımızda Oğuz'un rebaundlardaki yetersizliği Zoric'in de blok tehdidinin olmaması Vidmar'ı değerli kılıyor.

Kadro planlamasında twitterda daha önce hep söylemiştim pota altı sertliği yaratacak savunmada "pis işleri" yapacak bir uzun Fenerbahçe'nin kadrsounda mevcut değil. ZOC her ne kadar görev dağılımı yapmayı sevse de çalıştığı takımların aksine Fenerbahçe'nin yerli oyuncu kadrosu ile yabancı oyuncu kadrosunda kalite olarak fark var. Bu fark da savunmada özellikle geniş uzunların savunmasında sıkıntı yaratabilir. Bu açıdan mevcut iyi alternatiflerin tamamının da tükendiği gözönüne alındığında ortada yapılması gereken en mantıklı hamle yapılmış ve Gasper Vidmar takımda kalmış oluyor. Peki Vidmar kaçıncı yabancı olmalı 6. yabancı olarak ligde lisanslı ama tribünde mi olmalı ya da 7. yabancı olarak sadece EL'de mi süre almalı ? 

Burada bence olması gerekenden çok zorunluluğa bakmak lazım. Fenerbahçe Ülker geçen sene de kötü bir kadro kurmadı ancak iki temel taşın eksikliği nedeniyle yumuşak karın oluştu. Bugün itibariyle de Fenerbahçe'nin topa yön verebilecek asist yapabilecek 3lük atabilecek bir guard eksikliği bariz şekilde var. Bo McCalebb Avrupa'nın birebirde en etkili ismi olsa da set hücumlarında takımı oynatma açısından başarısız bir isim. Bu açıdan bir oyun kurucu transferinin daha gerçekeleşeceğini umuyorum. 

Peki hangisi daha acil bir ihtiyaç ? Savunma sertliği yaratacak bir uzun mu yoksa asist yapabilecek bir oyun kurucu mu ?

Bence bu kadroda ikisi de zorunluluk. Ancak olumsuz düşünelim. Lig EL ve Kupa maçları uzun bir maraton ve oyuncularımızın bir çoğu da Euro2013 sonrası kadroya dahil olacaklar ekstra yük binecek üzerlerine. Bu açılardan düşündüğümüzde ligi 2 pivotla götürmek çok zor. Özellikle Oğuz'un zaman zaman tamamen oyundan kopmaları ve verimsiz olması düşünüldüğünde bu bölgede bir alternatifin daha hazır olması zaruri bir durum. Olası bir Zoric sakatlığında (ki geçen maçta ayak bileği burkuldu MR sonuçları bekleniyor dinlendiriliyor) Oğuz o bölgede tek başına alternatifsiz kalıyor. 6. yabancı hakkının guarddan yana kullanıldığını düşünürsek de Vidmar'ın ligde süre alması bu açıdan imkansız oluyor. Benim kişisel kanaatim guard tercihinin sadece EL için kullanılması lig kadrosunda 6. yabancı olarak Gasper Vidmar'ın yer alması. 

Şimdi bu açıdan baktığımızda da ortada sadece EL'de kullanılabilecek bir guard konusunda soru işaretleri ortaya çıkıyor. Sadece EL için gelecek guard ya çok tecrübesiz bir isim olacak ya da yaşını başını almış veteran kontejyanından gelecek biri.. Bu açıdan ilk akla gelen isim şüphesiz Sarunas Jasikevicius oluyor. Saras geçtiğimiz sezonu Barcelona'da başarılı bir şekilde tamamladı ve orada da F4 oynama başarısını gösterdi. Üstüne üstlük ZOC ile de mazisinin iyi olduğunu hatırlatmak lazım. 

Şu anda ismi geçen diğer isimlerin (dedikodu olarak) Huertel & Westermann kulüpleri ile sözleşmeleri olduğunu ve 1M Euro civarı buyout ödemeden bırakılmayacaklarını söyleyelim. Sadece EL maçlarında oynayacak bir oyuncu için bu koşullarda o kadar bir buyout'un ödeneceğini hadi ödense bile oyuncuların koçları ile görüşüp yeni sezon yapılanması yaptıktan sonra bu kadar az süre için bizi tercih edeceklerini sanmam. 

Şu anda yapabileceğimiz tek bir notka transfer yapmak. Dengeler düşünüldüğünde de mevcut koşullarda en mantıklı isim Saras olarak gözüküyor. 




Dwight Howard'ın gelişinden sonra Ömer Aşık'ın Rockets'taki geleceği ne olacak ?



http://www.grantland.com/blog/the-triangle/post/_/id/71243/with-dwight-howard-in-the-fold-what-is-omer-asiks-future-with-the-rockets adresindeki yazıya bağlı kalarak kendi yorumlarımı da kattığım bir çeviridir.

Dwight Howard'ın bu offseason'da Rockets ile imzalamasından sonra Texas ekibi geçen sezon takasla kadrosuna kattığı James Harden'dan sonra ikinci yıldızını da kadrosuna katmış oldu. Dwight Howard'ın gelişi Houston için oldukça fazla anlam ifade ediyor. Hakeem "the dream" zamanından back to back 2 şampiyonluğa aşina olan bu camiada 7 kez allstar olan bir pivotu kadrolarına katınca da "şampiyonluk" temalı sesler yükselmeye başladı. Tabi bu durumu genel esen olumlu havanın yanı sıra Rockets'ın geçen sezon başarısında büyük pay sahibi olan ilk 5 pivotu Ömer Aşık açısından da değerlendirmek lazım. Bildiğimiz gibi Ömer Aşık offseason'da takım yetkilileri ile görüşse de takasına izin çıkmadı ve kadroda tutulacağı açıklandı. Peki Houston gelecek sezon Ömer Aşık'ı nasıl kullanmayı planlıyor ve ne kadar verim alabilecek..

1. Olasılık Ömer Aşık'ı şutör bir uzunla takas etmek

Howard öncesi Rockets hücumları genellikle yarı sahayı hızlı ve kalabalık geçme, rakip alana hızlı bir şekilde yerleşme ve en uygun pozisyondaki adamı topla vakit kaybetmeksizin buluşturup hücumu tamamlama temeline dayanıyordu. ESPN tarafından derlenen takımların hücum verilerinde Rockets'ın 6. en iyi hücumcu takım olduğu dikkate alındığında bu sistemin oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer Rockets aynı sistemde gemileri yakıp hızlı hücum etmeye devam etmek istiyorlarsa yapmaları gereken ilk şey Ömer Aşık'ı takasta kullanıp yerine Ryan Anderson gibi 3lük tehdidi olan bir uzunu (tecihen PF) kadroya katmak olmalıdır. Böyle bir takasın gerçekleşmesi Houston'u 2010-11 sezonundaki Orlando Magic tarzı bir takımın karışımı yapacaktır. Hatırlayalım o sezon Orlanda 52 galibiyetle normal sezonu kapatmış ve Ryan Anderson dışarıdan attığı yüzdeli 3lüklerle takımın en kilit hücum opsiyonlarından birisi olmuştu. 


Ömer Aşık ile %38.4 ile 3lük atan keskin nişancı bir 3lükçü uzun eklemek hücum setleri açısından da Houston'a çok şey katacaktır. Özellikle Jeremy Lin, Chandler Parsons ve James Harden gibi şutör oyuncular aynı zamanda pick and pop oyunları için yeterli alana da sahip olacaklardır. Tabi Howard da 4 dış şutör oyuncuyla oynamanın rahatlığını içerde savunmacısıyla birebir kalarak hissedecektir. Howard-Anderson-Parsons-Harden-Lin (veya Patrick Beverley) ligin en hücum potansiyelli 5lilerinden biri olacaktır. 

2. Olasılık Ömer Aşık'ı Dwight Howard'ın yedeği olarak kullanmak

İşin hücum kısmından ve olumlu yanlarından bahsettik. İşin defans kısmına bakıldığında ise olası bir Ryan Anderson (veya muadili) takası sonrası zayıf ön alan savunması nedeniyle bütün oyuncularla Howard tek başına mücadele etmek zorunda kalacaktır. Yine bir istatistik vermek gerekirse bu durum geçen seneki gibi olacakır. Ömer Aşık sahadayken Houston Rockets en iyi savunma yapan takım sıralamasında 10. durumda iken Aşık'ın sahada olmadığı zamanlarda ise  kötü defans ancak Cavs ile birlikte 27. sırayı paylaşıyordu. Bu açıdan düşünüldüğünde eğer Rockets teknik ekibi geçen sezon pek katkı vermeyen Donatas Motiejunas veya Terrence Jones'un bu yaz yeterince gelişme kaydederek yeni sezona iyi bir başlangıç yapacaklarına inanıyorlarsa Ömer'i backup uzun olarak kadroda tutmak en mantıklı hamleleri olacaktır. (Chicago Bulls yıllarıda Noah'ın backup'ını yapması gibi) 


Dwight Howard ile Ömer Aşık'ı rotasyonda kullanmak (Howard'ın sağlıklı ve oyuna konsantre olduğunu varsayarsak)  en azından sahada mutlaka defansif bir pivotun var olması anlamına gelecektir. Böylece Houston Rockets'ın eline Howard'ı korumak için de bir şans geçer. Geçen sezon Indiana da alternatifsiz pivotları Roy Hibbert'in normal sezonda dakikalarını azaltmış ve sakatlık riskini minimuma indirmişti. 82 maçlık NBA periyodu düşünüldüğünde oyuncuların bu yükü kaldırması için ekstra efor sarfetmeleri gerekiyor. Böylece hem Howard'ın dakikaları azaltılarak sakatlık riski azaltılmış olur hem de Ömer Aşık'ın dakikaları artırılarak morali yüksek tutulmuş olur. NBA'de takımlar genellikle bençte oyunu hücum güçleri ile değiştirebilecek oyuncular tutmayı severler. Ömer Aşık'tan bunu beklemek hata olur. Ancak vereceği defansif katkı NBA'de hiçbir takımda olmayan bir durum yaratır. 

3. Olasılık Ömer Aşık ve Dwight Howard'ı yanyana oynatmak

Tabi Ömer Aşık her zaman backup uzun olarak Howard'ın arkasında kalacak diye de bir durum yok. İkisi bazı zamanlarda yanyana da oynayabilirler. Rockets normal sezonda ya da playofflarda aşağıda sıralayacağım gibi potaatı ikilileri ile eşleşecek. Bu durumlarda Howard'ın yanında Ömer'in oynaması en mantıklı tercih olarak gözüküyor.

Grizzles: Zach Randolph ve Marc Gasol
Thunder: Kendrick Perkins ve Serge Ibaka
Spurs: Tim Duncan ve Tiago Splitter
Clippers: DeAndre Jordan ve Blake Griffin
Warriors: David Lee ve Andrew Bogut
Portland: LaMarcus Aldridge ve Robin Lopez
T-wolves: Nikola Pekovic (tekrar sözleşme imzaladığını varsayarak) ve Kevin Love


Yukarıdaki listedeki isimlere baktığımızda karşılarında 3. ihtimalde yer alan Ömer ile Dwight'ı yanyana görmek en mantıklı alternatif olarak göze çarpıyor. Tabi burada en önemli artı Ömer Aşık'ın çabuk ayaklara sahip olması. Bu da hücumda yukarıdaki listedeki PF'leri dahil tutabilmesine olanak sağlayacak olmasıdır. Howard - Aşık ikilisi savunmada kesinlikle potaya gitmeye çalışan oyuncuların kabusu olacaktır. Howard - Aşık ikilisinin birlikte oynadığı bir 5 Houston savunmasını rahatlıkla ligin elit savunmalarından birisi haline getirebilir. Defans verimliliği açısından geçen sezon toplamda 16. sırada olan Houston'ın yeni ikiz kulelerle ilk 5 içine girmesi içten bile değil. Parsons ve Beverley gibi iyi dış adam savunmacılarından katkının maksimum olması durumunda ise ligin en iyi savunma takımı olmamaları için hiçbir neden yok. 


Zaten Howard - Aşık ikilisinden bahsederken kafamızadaki soru işaretlerinin işin savunma kısmında belirmeyeceği de ortada. Kağıt üstünde düşündüğümüzde iki eski tip şutu olmayan potadan uzaklaştıkça etkinliği azalan pivotun yanyana oynaması Houston'un hızlı ve çabuk hücum setlerini, drive & kick hücumunu aksatacaktır. Ancak kağıt üstündeki bu durumun tezatı da mevcut. Geçen sezon Ömer Aşık toplamda çok da fazla olmayan 228 dakika birlikte sahada kalmışlar. Bu kısa süredeki offence rating'leri ise NBA genelinde 3. sırada yer almalarını sağlayacak 109.0. Elbette bu kısa süre Howard ve Ömer Aşık'ın da müthiş bir uyum içinde olacakları anlamına gelmez. En baştan Smith ve Howard aynı tarz oyuncular değil ve sahada yaptıkları şeyler ve kendilerinden beklenenler çok farklı. 


Smith Ömer Aşık ile aynı anda sahadayken pek fazla parlamadı. Genç uzunun hücumda yapması istenen temel şey transition hücumlarda rakip potaya hızlı koşmaktı. Smith hücum setlerinde potaya doğru hızlıca koşmak ve pas alıp bitirmek eğer pası alamamışsa da potaya doğru penetre eden kısa için alan boşaltmakla görevliydi. Howard'dan da temel olarak potaya hızlı koşup bitirici rolde olması bu olmuyorsa da Smith'de olduğu gibi alan boşaltması istenecek tabi bir istisnayla; Howard'dan ayrıca post up oynaması da istenecek. Burada şunu gözardı etmemek lazım. Geçen sene 10larca kez Smith potaya boş koşu yapsa da top eline değmeden defansa dönmek zorunda kaldı. Bu Howard için büyük bir problem olur çünkü mental olarak oyunda kalabilmesi için topun eline sürekli değmesi gerekiyor. 


Howard'ın transition hücumlarda potaya koşacak ilk adam olmak konusunda hevesli olması Ömer'in de trail big olarak ikinci uzun olarak potaya gitmesi anlamına geliyor. Tabi bu da Ömer'in oyununa bazı sorumluluk getiriyor. En basiti trail big olarak geldiği bir transition hücumda ya da yarı saha hücumunda guarddan pası alırsa dripling yapmak ve topu kısaya vererek screen koymak zorunda kalacak. Köşede topla buluşacak kısaya pas yerine dripling ile gitmek kısanın da pozisyonunu hazırlayabilmesi açısından çok önemli. Ayrıca pas arası yapılmasının da önüne geçilmiş olacak bu hamle. Bu da aşağıdaki videoda gözükeceği gibi Ömer'in topa sahip olarak ortaya doğru hareket etmesi ve pası verdikten sonra potaya doğru giderek sayı yapmasını sağlayacaktır. 




Burada topu elinde tutan kısaya çok iş düşüyor. Eğer toplu oyuncu savunmacısı tarafından ortaya değil de çizgiye doğru yönlendirilirse Ömer Aşık ortada top beklemek zorunda kalacak ve pasın geçmesini hem kısa savunmacının hem de Ömer'i tutan uzun savunmacının baskısı zora sokacaktır. Yukarıdaki videoda ise Ömer'in hücum setinde aktif rol almasını ve önce dışarıda durarak driplingi ile oyuna yön vermesini ve savunmacısından kurtularak sayı yapmasını gösteriyor. Bu çarkların doğru işlediği bir sistem. Tabi bu sistemin olabilmesi için Howard'ın ilk rolü kabul etmesi şart. 


Howard'ın favori hücum seti olan post-up'lar da bana göre problem olmayacaktır. NBA'de her takımın belli sırası ve sistemi vardır. Post-up oyununun ise ideal sisteminde yayın gerisinde 3 adet 3 sayı tehlikesi yaratan oyuncunun olması (iki köşede ve tepede) ve ters kısa köşede hücum rebaunduna girmek için bir oyuncunun hazır beklemesi idealdir.



ESPN'e göre Ömer Aşık son 3 sezon hücum rebaundlarında ligi 9. 5. ve 20. sıralarda tamamlamış durumda. Bu da Howard'ın post-up oyununda ters köşedeki rebaundcu olarak daha da iyi bir istatistiğe sahip olabileceği anlamına geliyor. 
Bu şekilde bir yerleşim hücumda problem yaratmaz ancak post-up setinin tıkandığı durumlarda içeri drive etmek isteyen kısanın yolu tamamen kapanaır. Jeremy Lin'i düşünelim;

Lin boyalı alana drive ediyor ancak oraya geldiği zaman hiç boşluk yok ve kendisine ya potaya topu dengesiz atmak ya da topu uzuna vermek kalıyor. Ancak pas kanalı kapalı. Başka bir örnek de Harden'ın Nuggets'a karşı oynadığı maçtan zorlama bir 3lük olarak gelsin:
Bu sefer de Harden'ın en önemli özelliklerinden olan potaya saldırma konusunda sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Harden zor bir 3lük denemek zorunda kalıyor. Howard - Aşık ikilisi potaya gitme konusunda Harden'ın yeteneklerini zorlayabilir. 
Bunlar Rocket teknik ekibinin kafasını epeyce meşgul edecek olan sorunlar. 90'ların ortalarından beri ilk kez adları şampiyonluk adayları arasında geçerken (bir de T-Mac ve Yao'lu bir furya vardı ama kısa sürdü) Rockets'ın gerçek potansiyelini tamamen kullanmak zorundalar. 

Ömer geçen sezon çok iyi maçlar çıkardı ve benim fikrim NBA'de ilk 5 başlamayı ve bitirmeyi sonuna kadar hakediyor. Howard'la da yanyana oynayabilir ki bu ikisinin de hem rotasyonda hem de yanyana kullanılacağı 5lerde yapılırsa gayet mümkün. Ancak burada olay Howard'ın uyumunda bitiyor. Howard istekli olduğu sürece bu ikili NBA'de en sert pota altı savunması olur. Sezonun başlaması ile uyum sıkıntısı yaşanacak olsa da sezon ilerledikçe bu aşının tutup tutmayacağını hep beraber görüp değerlendireceğiz. 



8 Ağustos 2013

Basketbol Temalı Filmler 1 - Hurricane Season (Kasırga Sezonu)



2009 yapımı film gerçek bir hikayeden alıntı. Katrina kasırgası sonrası 200.000'den fazla evin zarar gördüğü New Orleans şehrinde geçiyor hikaye. Başrolde Forest Whitaker koç Al Collins karakterine hayat veriyor. Filmin konusu ise özetle şu şekilde.

Katrina kasırgası New Orleans şehrini yerle bir etmesinden sonra koç Al farklı liselerden gelen çocukları bir araya toplayıp bir lise takımı oluşturuyor. Oyuncularla birlikte harabeye dönmüş olan lise spor salonunu tekrar inşa ediyorlar. Sadece 5 oyuncuyla çıktıkları yolda bir kaç takviye ile birlikte Louisiana eyaletinde liseler arası şampiyonluğa ulaşmaya çalışıyorlar.



Gerçek bir peri masalı. Sorunlu oyuncular, sevdiklerini, evlerini, işlerini kaybeden gençler, küllerinden doğan bir basketbol takımı ve çevrelerindeki dünya yok olmuşken onlar sadece basketbola konsantre olarak hayata tutunuyorlar.

Filmin sonunda ise gerçek koç Al Collins ile de bir röportaj yer alıyor. Soluksuz izlenmesi gereken bir film coaching konusunda ve koç - oyuncu ilişkileri konusunda da oldukça faydalı tüyolar veriyor.


6 Ağustos 2013

Basketbol oyuncusu hakemi nakavt ediyor

Eski bir olay 2006 yılında Uruguay Basketbol Liginde yaşanıyor. Hakeme kararından dolayı kızan basketbolcu hakemin karşısına geçip tek yumrukta nakavt ediyor. Hakem 3 saat baygın kaldıktan sonra gözünü hastanede açıyor ancak. Oyuncu ömür boyu basketboldan men ediliyor.

28 Temmuz 2013

Milos Teodosic hamlesi ve yapılanmada eksik kalan hamleler

Teo bize gelir sorun CSKA ile aradaki pazarlık bence yüksek bir buyout konuşuluyor twittera da yazmıştım
Teo gelirse Bo bence gönderilmeli yerine takımın Markovic'liğini yapacak bir adam alınmalı rakip oyun kurucuyu oyundan düşürebilecek birisi olmalı hele ki Teo ile Bo ne hücumda ne savunmada aynı takımda olmazlar

Baksanıza Teo ile olan ilgimizi Ahmet Özokur açıkladı. Şu anda kulüp tamamen Ülkerspor gibi yönetiliyor (bundan şikayet etmiyorum yanlış anlaşılmasın) Ülkerli idareciler istedikleri hocayı getirdiler istedikleri transferleri yapıyorlar Obra'nın elinde açık çek var resmen. Bir yerde gözüme çarpmıştı Fenerbahçe Avrupa'dan V-Span, Diamantidis, Navarro ve Rudy Fernandez hariç her oyuncuyu (kulüp hariç) ikna edebilir. Gerçekten de öyle. Burada gözüken Ülker bu projeye çok inanmış ve Obra'nın ekonomik anlamda yüzünün güldüğü bir gerçek.

19 Temmuz 2013

Fenerbahçe Ülker'de Luka Zoric transferi hikayesi

Luka Zoric, koç Obradovic'in en çok istediği oyunculardan bir tanesi. Bu açıdan 2 haftaya yaklaşan bir süreçte oyuncu ve kulübüyle pazarlıklar devam ediyor. Zoric'in Unicaja ile 1 sezon daha sözleşmesi olması sürecin uzamasına neden oldu. Süreci detayları ile anlatacağım. 

Oyuncunun sözleşmesinde Avrupa için bir sözleşme fesih maddesi var bu rakama 1.5 M Euro. Fenerbahçe bu yüksek rakamı ödememek için pazarlık yoluna geçti ve ilk olarak Unicaja Malaga'ya oyuncu için önce 600.000 Euro sonra da 650.000 Euro teklif sundu. Malaga cephesinden bu teklifler reddedilirken sözleşe fesih bedelinin ödenmesi istedi. Burada arada uçurum var denirken devreye Obradovic faktörü girdi. 

Zoric kariyeri boyunca arzuları peşinden koştuğunu, ülkesinden ayrılıp Malaga'ya gelmesinin de bu tarz bir seçim olduğunu ve şu anda ise tüm arzusunun Obradovic ile çalışmak olduğunu belirtti. Bu gelişme üzerine Malaga fesih bedelini 1M Euro'ya indirirken Fenerbahçe de teklifini 850.000 Euro'ya yükseltti. 

Luka Zoric Malaga'dan net olarak yıllık 650.000 Euro kazanıyor. Malaga gazeteleri oyuncunun aynı net bedele Fenerbahçe ile de prensipte anlaştığını söylüyor. İspanya'daki vergi oranları düşünüldüğünde Zoric'in yıllık maliyeti 1.150M Euro'yu buluyor Malaga için. Üstüne gelecek fesih bedeli de eklendiğinde Malaga bu sene oyuncu için 2 M Euro tasarruf etmiş olacak. 

Bu gelişmeler üzerine oyuncunun menajeri Alex Raskovic ve İspanya'daki ortağı Arturo Ortega da Malaga'ya gitti. Fenerbahçe anlaşmak için 900.000 Euro'luk son teklifini yaptı. Unicaja cephesinden ise son bir karşı teklif geldi. 900.000 Euro'luk teklifi kabul eden Malaga ekibi Fenerbahçe'nin F4 oynaması durumunda ekstradan 100.000 Euro da bonus talep etti takımdan. Görüşmeler bu aşamaya gelmiş ve oyuncu da 2+1 yıllık teklifi kabul etmişken ben transfere oldu diye bakıyorum. Tabi imzalar atılmadan son sözü söylemek de olmaz. 

12 Temmuz 2013

Bir Mostar geleneği : Bogdanovic NBA'e hayır diyen 3. Mostar doğumlu oyuncu oldu

Bojan Bogdanovic'in NBA'e gitmeyeceği haberini daha önce mantıki gerekçelerle açıklamıştım. Okumayanları BURAYA alalım. Bojan Bosna Hersek'e bağlı Mostar isimli 100bin nüfuslu küçük bir şehirde dünyaya geldi. Bu şehrin bir özelliği ise üst düzey bir çok basketbol yıldızı çıkartmış olması. Bunlar arasında NBA'de oynayan Mirza Teletovic ve Zoran Planinic de var.

Ancak bu şehrin diğer bir özelliği daha önce NBA'i reddetmiş 2 oyuncuyu da barındırmış olması. Bojan ise bu teklifi reddeden 3. Mostar doğumlu oyuncu oldu. Kimbilir Fenerbahçe Ülker'in uzun soluklu bir sözleşmesini kabul ederse de belki de Avrupa'da kariyerini tamamlayacak.

Bu oyunculardan ilki Drazen Delipagic



Efsane Delipagic 1978 yılında henüz 27 yaşındayken otobiyografisini yazdırmış bir isim. Dönemin en iyi Avrupa'lı basketbolcusu olarak gösteriyor. Oynadığı maç başına attığı 50 sayı da bunun bir göstergesi. Otobiyografisinde yazdığı üzere Delipagic 1976 Montreal olimpiyatlarından sonra mevcut NBA şampiyonu Boston Celtics'ten sezon öncesi kamplarına katılması için bir davet alıyor. Daveti yapan isim ise Boston'un efsane koçu Red Auerbach. Kendisine Avrupa'ya nazaran bol sıfırlı bir sözleşme ve oynama garantisi de veriyor aynı zamanda. Bu olay Divac, Petrovic gibi Avrupa efsanelerinin NBA'e gitmesinden çok önce gerçekleşiyor. Buna rağmen Delipagic teklifi reddedip o zamanki adıyla ülkesi Yugoslavya'ya dönüyor..

İkinci isim ise Josip Sesar



Sesar 2000 yılında Avrupa basketbolunun geleceği en parlak isimlerinden biri olarak gösteriliyordu. Bu yeteneği Delipagic'te de olduğu gibi NBA takımlarının dikkatini çekti ve tesadüftür ki yine teklifi yapan takım Boston Celtics oldu. Dönemin Boston koçu Rick Pittini Paul Pierce ve Antoine Walker ile birlikte oynama garantisi vermesine karşılık Sesar teklifi kabul etmeyip ülkesine döndü.

Üçüncü isimse Bojan Bogdanovic... Kimbilir belki o da hemşehrileri gibi Avrupa'dan devam edecek kariyerine.

10 Temmuz 2013

Bojan Bogdanovic Fenerbahçe Ülker'de devam ediyor

Bojan Bogdanovic olayının detaylarını sizlerle paylaşayım. Bojan Bogdanovic 5 gün önce menajeri aracılığıyla Brooklyn Nets yetkilileri ile görüştü ve NBA haklarını elinde bulunduran bu takımın 3 yıllık sözleşme önerisini kabul etti. Buna göre Bojan yıllık 2.5M USD kazanacak ve 3. yılında oyuncu opsiyonu olacak. Yani 2 sezon başarılı bir performans gösterirse 3. sezon sözleşmesinden opt out yaparak daha iyi bir sözleşme kovalayabilecek. 

Ancak burada bir engel var o da Fenerbahçe Ülker'in istediği bonservis bedeli. Bogdanovic ile sözleşme imzalanırken NBA çıkış maddelerinde buyout miktarı konuldu. Açıkçası kulüp de Bojan'ın gidişine sıcak bakabilecek konumdaydı. Ancak Obradovic'in onu istemesi işin rengini değiştirdi. 

Bojan çıkış opsiyonunu kullanmak isterse Fenerbahçe'ye 2M USD ödemek zorunda. Obradovic öncesinde kulüp bu rakamı 1M USD'a indirmeye sıcak bakıyordu. NBA takımlarının Amerika dışındaki oyunculara ödeyebilecekleri buyout miktarları NBA kuralları gereği 570bin USD ile sınırlandırılmış durumda. Bu da 1M USD buyout olması durumunda 430bin USD'ın Bojan'ın cebinden çıkması anlamına gelirken 2M USD buyoutta Bojan'ın cebinden 1.430.000 USD çıkması anlamına geliyor. 

Başka bir ifadeyle Bojan bu sene gitmek isterse 1.430.000 USD Fenerbahçe'ye ödeyecek, ancak Amerika'daki vergi oranları da düşünüldüğünde ödediği kadar para kazanmayacak. 

Hal böyle olunca Bojan Fenerbahçe ile devam dedi ve kendisine güvenen Avrupa'nın en iyi koçuyla 1 sene daha çalışıp seneye bonservissiz gitme şansı yakalayacak. Ayrıca 82 maçlık NBA sezonunda bedavadan oynamamış da olacak. 

İki taraf için de hayırlısı.. 

Fenerbahçe Ülker 2013/14 yapılanması

Obradovic'in gelmesi ile birlikte taraftar Aydın Örs sonrası dönem için ilk birlikteliğini verdi ve heyecanlı bir bekleyiş başladı. İyi bir bütçe ile yola koyulan Fenerbahçe Ülker Euroleague'de senelerdir Türk takımlarının rüyası olan bir kadro kurmak için girişimlere başladı.

Hazır kesinleşen transfer yokken tek tek duyumlar ve oyuncular üzerinden gidelim.

Bo McCalebb : Sözleşmesi devam ediyor bunun yanı sıra aldığı paranın hakkını veremediği de bir gerçek. Bo bu kadar eleştiriliyor eleştirilmesine ancak asıl sorun yanlış guard planlamasından kaynaklandı geçen sene. Bo McCalebb tarzı bir oyuncuyu Ömer Onan'la guard ikilisi yaparsanız oyun kurmada ciddi sıkıntı yaşarsınız. Bo başarılı kariyer yıllarında Chris Lofton, Aleksandar Rasic, Nikos Zizis, Rimantas Kaukenas, Vlado Ilievski gibi gerektiğinde 2 gerektiğinde 1 numara oynayabilecek asist yönü güçlü, oyunun akış yönünü değiştirebilecek ve en önemlisi gerektiğinde PNR oynayabilecek bir oyuncu ile başarılı oldu. Geçen sene maalesef Avrupa'nın en önemli 2. guardı doğru kullanılamadı ve vasat bir performansta kaldı. Bu sene açısından kalmasının ya da gitmesinin artı ve eksi yönlerini değerlendirelim.

Bo McCalebb'in 2012/13 TBL ve EL istatistikleri


Artı tarafı doğru bir yapılanmada Avrupa'nın en iyi 2. guardı. Dominant bir oyuncu. Winner. Son senesinde Obradovic de onu PAO'ya transfer etmek istemişti yani koçun da sempatisini kazanmış bir isim.

Eksileri : Doğru yapılanma olmadan Ömer Onan'a kaldı mı vasat bir hal alıyor, PNR konusunda etkili değil, dış şutu yok üçlük sokamayan 2 numara gibi, eğer kalırsa ve yapılanma olursa işte o zaman partneri de yabancı olmak zorunda bu da 3-4-5 numaralardan sadece 1i yabancı olabilir demek oluyor TBL açısından.

Bo'yu Milano istiyor eğer Bo'yu bir hiç uğruna gönderirsek bonservis ödediğimiz bir oyuncu mantıklı olmaz. Ancak Teodosic gibi safkan bir PG gelecekse ya da daha açık Teodosic gelecekse benim tercihim Teo'dan yana olur.

Milos Teodosic : O kadar yazdık çizdik ki twitterda hani artık gerçek olmasa bile söylenti silsilesi sonucunda gerçek olabilecek bir haber gibi lanse edilmiş bile olabilir. Neyse ki en son bugün itibarıyla İsmail Şenol'da twitter'a Bo giderse Fenerbahçe Teodosic'i ister gibi bir şey yazdı. Bu da umutlanmamızı sağladı. Teodosic Türk taraftarlarının gözünde final kaybeden bir loser görüntüsünde ancak haklı olunan noktalar olsa bile Teo oynadığı her takımı final seviyesine de çıkartabilen bir oyuncu. Hani bizim Fenerbahçe olarak hiç yapamadığımız o F4.. Tabi işin bir de maddi boyutu var şu anda net 1.9M Euro kazanıyor Rusya'da. Onu oradan koparmak için benzer bir teklif yapılması gerekiyor. 2+1 idi sözleşmesi sanırım bir şekilde bir opsiyon ya da çıkış benzeri bir durum söz konusu olabilir.

Ben şahsen Teodosic tarzı bir oyuncuyu takımda görmek isterim. Tam bir oyun kurucu Obradovic'in sisteminde 1 tık daha ileri gidip winner olabilecek bir oyuncu aynı zamanda. Çünkü finallere kadar çok maç kazandırdı bu özellikleriyle sadece finallerde/yarı finallerde tökezliyor ki baskıdandır o. Tabi bu bahsettiğimiz iki isim yanyana oynar mı diye taraftarımızın kafasında vardır. Ön alan baskısı bu kadar kötü olan guardları Obradovic asla birarada oynatmaz diyelim ve maddi ve manevi olarak imkansızlıktan böylece bahsedelim. 

Guard değerlendirmesi : Obradovic sisteminde bir guard bir de forvet her zaman oyun kurucu olarak oynamış rolleri paylaşmıştır. Bo McCalebb'in devam etmesi halinde yanına alınacak guard ekürisi için kesenin ağzını açmak gerekiyor. Hem iyi savunmacı hem de oyun kurucu özellikleri olan iyi bir kombo guard bulmak lazım. Toplu da topsuz da oyunun içinde kalabilmesi ve yönlendirebilmesi çok önemli. Bu özelliklere sahip ayrıca egosunu da ikinci planda tutabilecek pek fazla guard yok piyasada. Yerlilerden Kerem Tunçeri bu saydığım vasıflara sahip iyi bir oyuncu ancak savunma konusunda da yeterli değil. Ayrıca oldukça kaprisli bir oyuncu süre konusunda bu açıdan tercih edilir mi bilemem. Ohayon ya da Calathes ve hatta Madrid'in bırakmayacağından emin olsam da Sergio Llull bu listeye yazılabilir. 

Guard ikilisi işin özeti Bo McCalebb kalacaksa eğer Bo - Calathes ya da Bo - Ohayon şeklinde kurulabilir. Fena da olmaz açıkçası ama takımın 3lük tehdidi azalır. Tabi ben Teodosic ve yanında sert savunmacı bir oyuncuyu tercih ederim. 

Guard konusu Bo'nun kaderine göre şekillenecek o belli. Uzun konusunda ise Obradovic'in şimdiye kadarki kafasındaki düşünceler netleşmiş duruyor. 

Nemanja Bjelica : Şu aşamada transferi en olası isim. http://novosti.rs/vesti/sport.295.html:443195-Bjelica-Spreman-sam-za-ulogu-lidera sitesi kendisiyle bir ropörtaj yapmış ve işin tercüme boyutunda oyuncu özellikle henüz bir takımla anlaşmadım Laboral ile sözleşmem devam ediyor ancak sezon ortasından beri Barcelona benimle ilgileniyor. Ayrıca Obradovic sonrası Fenerbahçe'den de gurur verici bir teklif aldım diyor. Bu hamle şu aşamada benim gözümde en olası transfer olarak duruyor. Peki Bjelica'yı biraz tanıyalım ve Obradovic sistemi içerisinde değerlendirelim. Obra sisteminde spaceing çok önemli bir yere sahip. Hücum setleri içerisinde değişik varyasyonlar var. Bu açıdan 4 numaranın mobilitesi ve şutörlüğü çok önemli. Bjelica bu özelliklere sahip bir oyuncu ayrıca koçun topu yere vurabilen 4 numaraları sevmesi de onun için artı bir özellik. İspanyol medyasında 1M Euro civarı buyout istendiği söyleniyor. Oldukça yüksek bir rakam. Barcelona'nın bu rakamlara çıkacağını sanmam ancak orta yol bulunur ve bu hafta sonuna kadar Bjelica işi resmileşir diye düşünüyorum. İşin hücum kısmında sorun yaşamayız. Koç onun rahat bir şekilde 3lük atmasını sağlayacak hücum setleri kuracaktır. 2.09'luk Bjelica fundemental'i da yüksek bir oyuncu topu yere vurduğu zamanlarda da katkı verecektir. İşin defansif yönü ise biraz sıkıntı. 49 EL maçında yaptığı 10 blok atletik özelliklerini çok da ön plana çıkartamayacağının bir göstergesi. Set savunmasında çok açık verileceğini sanmıyorum ancak yanındaki pivotun da kısa forvetin de rebaund konusunda iyi olması şart. 

İzzet Türkyılmaz : İzzet potansiyelli bir oyuncu ancak 90 doğumlu yani artık oyununu üst kademeye koyması lazım. tblstat.net'ten aldığım istatistiklerine bir bakalım

İzzet Türkyılmaz 2012/13 TBL istatistikleri

Maç başına 4.48 sayı ve 2.79 rebaund rakamları pek içaçıcı değil. Ancak onun fiziğinde tarz olarak da çok fazla oyuncu olmadığını söylemek lazım. Yani gelişmeye ve fark yaratmaya açık bir oyuncu. Seneye 24 yaşına gelecek ve rotasyonda Bjelica ve İlkan arasında kaybolmaması lazım. Transferi konusunda da Banvit ve Fenerbahçe Ülker'in anlaşmaya yakın olduğu haberleri geliyor. Bu gidişle 4 numara rotasyonumuz 

Nemenja Bjelica / İlkan Karaman / İzzet Türkyılmaz şeklinde olacak. 3ü de tam anlamıyla eline güvenilir olmasa da şutu olan oyuncular. ayrıca genç bir rotasyon olduğunu da vurgulamak lazım. Savunma konusunda bu rotasyonla Obradovic eli değse bile sorun yaşanır. 

4 numaralar 3 aşağı 5 yukarı belirli özelliklere sahipken tamamlayıcı unsur olacak pivot açısından da değerlendirmek lazım. Bu tarz 4 numaraların olduğu sistemde pivot için aranacak unsurlar olmazsa olmaz olarak iyi rebaundcu olması, blok tehdidinin olması ve Obradovic sisteminde mutlaka ve mutlaka PNR oynayabilmesi gerekir. Aslında bu özelliklerde beğendiğim bir uzun Sasha Kaun ancak CSKA ile devam eden sözleşmesi var ve bizde olsa gerektiği saygıyı göreceğini zannetmiyorum. Bu açıdan ismimizin geçtiği uzunları değerlendirelim.

Mirza Begic: Aslında koç belli olmadan önce anlaşıldığı haberleri çıktı. Hatta 2 gün önce bir Bosna kaynaklı güvenilirliğinden emin olamadığım bir haber sitesinde çıkan ropörtajında Fenerbahçe'ye transferinin bittiği yönünde de açıklama yapmış. Bugünse sitelerde Fenerbahçe'nin de teklifinin olduğu Real'in de sözleşme uzatmak istediği yazılıydı. Bu kıt pivot piyasasında benim gönlüm her zaman atletik bir siyahi oyuncudan yana olsa da Obra'nın sisteminde bu tarz görev adamları daha da ön plana çıkıyor. Begic'ten ilk akla gelen 2.16'lık boyu ve blok tehdidi. ACB'de bu sezon sadece 13.6 dk maç başına süre alsa da 0.9 blok ortalamasını tutturmuş 34 maçta 30 blok yapmış durumda. Keza EL'de de 29 maçta 26 blok yapmış durumda ortalama aldığı 12:47 dk süre boyunca. Bu açıdan kıtanın en etkili pivotlarından birisi şüphesiz. Ancak 5 sayı ve 3.4 blok ortalamaları EL için başlı başına yeterli olmaz. Buna karşın PNR konusunda fena olmadığını en azından bizim Oğuz'a karşı göstermiş bir isim.

Artıları : Bonservisi yok, blok tehdidi var hücum rebaundlarında etkili
Eksileri : Hücumu tek yönlü, maç başına az dakika süre aldı
Mirza Begic 2012/13 EL istatistikleri

Luka Zoric : Bir başka ACB oyuncusu. Unicaja Malaga formasıyla iyi bir performans gösterdi. 2.11'lik Hırvat pivot'un Malaga ekibi ile sözleşmesi devam ediyor. Begic'in aksine blok tehdidi yok. Görev adamı PNR iyi oynuyor ancak top kayıpları da saç baş yoldurabilecek türden. Muhtemelen Begic 1M Euro civarına oynarken Zoric bir tık aşağısında 700bin Euro'luk sözleşmelere bitebilecek bir isim. Tabi Malaga ile buyout konusunda da anlaşmak lazım. Ben daha defansif bir uzunu tercih ederim. Ancak hücum performansı şüphesiz Begic'ten daha başarılı. İkisi de roster depth olarak mantıklı isimler olabilir aslında ancak tek başlarına 1 numaralı pivot olacaklarını zannetmiyorum. 

Luka Zoric 2012/13 EL istatistikleri

Paul Davis : Açıkçası ismi üstteki iki pivot kadar çok geçmiyor ancak onlardan daha başarılı bir yıl geçirdiği de ortada. Khimki ile sözleşmesi devam ediyor ve Yunan basınına göre OLY kendisini çok istiyor. Olympiacos'un 300bin Euro'luk buyout teklifine Ruslar 1M Euro ile karşı teklif verince iş şu anda çıkmaza girmiş durumda. Ancak piyasası bu kadar yüksekken başarılı geçen bir EL sezonu sonrasında transfer olmasını beklemek güç değil. F4 kovalayan çoğu takım kadrosunda bu tarz sert bir uzunu görmek isteyecektir. Artısı ise orta mesafe şutunun olması. Dediğim gibi şimdilik fazla bir ilgimiz yok ancak olursa hayır diyemeyeceğim bir isim olur. 

Paul Davis 2012/13 EL istatistikleri

Ioannis Bourousis : Yunan pivot Milano'da geçirdiği 2 sezonun ardından boşa çıkmış durumda. Avrupa basınının haberlerine göre Real Madrid ve Fenerbahçe Ülker bu pivot için ciddi teklifler yapmış durumda. Hatta Real'in 2 yıl için 2M Euro, Fenerbahçe Ülker'in ise 2 yıl için 3M Euro önerdiğinden bahsediliyor (bana mantıklı gelmedi bu rakamlar). Milano'nun bu sezon kısa süren EL macerasında ayakta kalan isimlerden biriydi Yunan pivot. Ancak eskiden de çabuk olmayan ayaklarının bu aralar daha da yavaşladığı da bir gerçek. Bana göre kariyeri kesinlikle düşüşe başlayan bir isim. Özellikleri ne olursa olsun ben transferinden yana değilim. 

Ioannis Bourousis EL 2012/13 istatistikleri

Bu isimler dışında Mirza Teletovic, Pekovic, Thabo Sefelhosa ve Krstic gibi 3-3.5 milyon Euro senelik maliyeti olan oyuncular da yazılıp çiziliyor. Açıkçası hiçbirisinin olmasına ihtimal vermiyorum. İsmimizin anıldığı tüm oyuncuların benzer nitelikte kariyerlerinde belli noktalara gelmiş görev adamları olduklarının da altını çizmek lazım. 

Bu isimler ışığında gönül ister ki pivot rotasyonu 

Mirza Begic veya Paul Davis / Gasper Vidmar / Oğuz Savaş 3'lüsünden oluşabilir. 

Pota altında nispeten rebaund sorununu çözdüğümüz uzunlarımızın yanı sıra Obradovic sisteminde asıl önemli rol oynayan 3 numara oyun kuruculardan bahsetmemiz gerekiyor. 

Zaten takım kurarken belli başlı dinamikler vardır, her koça göre temel sistemde bu iş aynıdır aslında. 1 ve 5 numaralar oyunun kaderini belirler 3 numaradan bir atıcı diğer 2 oyuncu da eksik parçaları tamamlar. Obra'nın sisteminde hızlı set tempoları vardır. Bu açıdan oyunun yönünün çabuk değişmesi gerekir. Top dolaşımı hızlıdır. Eğer ki set tıkanırsa top o anda kimin elindeyse alternatif seti uygulayabilmeli pas dağıtımı yapabilmeli ya da uygun pozisyonda bitirici olabilmelidir. Yani şu an itibarıyla kadrodaki eksikler neler dersek;

* Komple bir oyun kurucu
* Güvenilir şutör
* PNR oynayabilen uzun 
* Pota altı sertlik + rebaund yönü güçlü uzun 
* Oyun kurabilen forvet
* Düzen dışı skorer

Forvet konusunda kurabildiği oyun tartışmalı olsa da elimizde Emir Preldzic var. Ben açıkça fikrimi söyleyim gönderilmesinden yanayım. Ancak Obradovic onu kullanmak isterse ne verim vereceği sırf Obradovic'in koçluğuna olan saygımdan da merak konusu. Acaba o Emir'i yıllardır Bodiroga ya da Diamantidis gibi bir oyuncu olması beklenen aşamaya çıkartabilecek mi ? Ben yine de oyuna daha mantıklı katkı verse bile bu savunma eksileriyle Emir'e asla güvenilmemesi gerektiği konusunda sabit fikirliyim.  

Bu aşamada point forvet konusunda riskli olsa da elimizde bir Hidayet Türkoğlu şansı olacak. Aslında doping olayı sonrasında FIBA'dan ceza alıp almayacağı netleşmiş değil. Ayrıca geçen sene sadece 11 NBA maçında oynayıp çok çok da kötü istatistiklere sahip. Ancak Avrupa basketbolu için halen daha geçerli olan bir oyun yapısına da sahip. Bir seçim yapacak olsam Hido'yu Emir'e gözü kapalı tercih ederim. Ayrıca bugün açıklanan milli takıma seçilmesi de ceza almayacağı konusunda bir inanç oluşturdu bende. Hido'nun NBA'de 1 sezon daha sözleşmesi var 12M USD değerinde ancak sadece 6M USD koruma altında yani kulübü kontratı satın alıp yarı bedel ödeyerek kendi cap space'inde yer açabilir ki açacağından da eminim. Hido bu durumda serbest kalacaktır. 

İşin özetine gelirsek ilgilendiğimiz isimlerden hiçbirisi 1.5M Euro'dan daha fazla kazanacak isimler değil ve genellikle kariyerinin ne başı ne sonunda olan kendini ispatlamış ve oyunlarını bir tık öteye taşıyabilecek isimler. 16 kişilik bir rotasyon düşünecek olursak;

Delici guard / Yedek Türk oyun kurucu / Yedek yabancı guard / Çaylak Türk oyun kurucu
Kombo guard / düzen dışı skorer guard / Türk 3lükçü
Point Forvet / güvenilir dış şutör / Genç Türk
Dış skorer PF / Yerli PF / Yerli PF
PNR oynayabilen şutu olan pivot / Rebaundcu savunmacı pivot / Birebiri olan pivot

Bu açıdan bir kimya tutturulursa takımın savunma liderinin kombo guard olması şart. Takımı ateşleyecek defansif yöne sahip bir guard ile pota altı blok tehdidi yüksek olan bir pivot bu açığı kapatır. 4 numara savunması ise biraz sıkıntılı bu sistemde. Eldeki mevcutlara ve olası transferlere göre bir şekil vermeye çalışalım.

Bo McCalebb / Leo Westermann / Barış Ermiş / Berk Uğurlu 
Nick Calathes / Malik Hairston / Can Maxim Mutaf (Melih Mahmutoğlu)
Hido Türkoğlu / Bojan Bogdanovic / Metecan Birsen
Nemenja Bjelica / İlkan Karaman / İzzet Türkyılmaz
Mirza Begic / Gasper Vidmar / Oğuz Savaş 

Bu kadronun toplam maliyeti buyoutlar da dikkate alındığında 20M Euro'yu geçmez tabi bu Bo'dan başlayan bir seçim yapıldığında söz konusu ve yine pota altı atletizmi benim tercih edeceğim kadar iyi değil. Ben burada eldeki parçaları birleştirmeye çalıştım biraz da Calathes ve Westermann'da olduğu gibi kendi yorumlarımı kattım. Bojan Bogdanovic'in de Nets'e gitmesi gündemde. Açıkçası ben onun da gideceğini ve Sato'nun da gönderileceğini düşünüyorum. Bojan'ın gitmesi durumunda bu kadroda Malik Hairston hem düzen dışı skorer hem de dış şutör rollerinin benimsendiği bir 6. adam pozisyonunda denenebilir. Tabi böyle bir durumda da dış atıcı konusunda sıkıntı yaşanır ve Calathes'ten daha iyi bir 3lükçü tercih edilebilir. 

Benim gönlümde Teodosic'li bir kadro var. Yazılan çizilenlerin aksine bir de öyle bir dengeli kadro yapmaya çalışayım tabi burada eldeki mevcut oyuncuların sözleşmelerinin nasıl feshedileceği ya da kulüplerin nasıl oyuncu alacakken buyout konusunda anlaşma sağlayacakları değerlendirilmeden yapılıyor. Yine eldeki verilerden yola çıkarak;

Milos Teodosic ,Ricky Hickman, Malik Hairston, Nemenja Bjelica, Joel Freeland ve Joey Dorsey gibi 6 yabancıyı kadroda görmek isterdim. 

Bakalım bu 1 hafta içinde 2-3 transferin resmileşmesini bekliyorum özellikle uzun konusunda ondan sonra daha detaylı konuşabiliriz. Şimdilik durum değerlendirmesi bu şekilde bu sistem ne olursa olsun en önemli tamamlayıcı unsuuru Obradovic olacağı kesin. 








3 Temmuz 2013

Avrupa Basketbol Liglerinde vergi oranları

El Mundo Deportivo gazetesi Avrupa'da değişen vergi oranları için güzel bir araştırma yapmış. Transfer piyasasının hareketlendiği bu günlerde çevirmek faydalı olacaktır.

Vergisel anlamda Rusya ve Türkiye diğer ülkelere göre ciddi avantajlı durumda yer alıyorlar.  Gazetedeki sırayla gidelim

İSPANYA
Bölgelere göre farklı vergilendirme söz konusu. Bu nedenle 4 farklı bölgeden 4 takım çok değişik oranlarda vergi ödemekte. Barcelona oyuncuları kazançlarının %56'sını vergi olarak öderken Unicaja Malaga oyuncuları %55, Real Madrid oyuncuları %51.9 oranında vergi ödüyor. İspanya'da vergisel anlamda uygun olan yer Bask bölgesi. Bask takımı olan Caja Laboral bu açıdan avantajlı. Vitoria bölgesinde (Baskonia) vergi oranı %45 iken yıllık 235.000 Euro üzerinde kazancı olanlar bunun sadece yarısını yani %22.5'i ödüyor.

FRANSA
Vergilendirme dilimi söz konusu. Yıllık kazanç 500.00 Euro üzerindeyse vergi oranı %49 ancak Fransa liginde o ücreti alan hiçbir oyuncu yok ! Oyuncuların büyük çoğunluğu 70.00 - 150.000 Euro arası sözleşmelere imza atıyor ve vergilendirme oranları %41. Ara dilimler ise %45 veya %48 olarak kazanca göre değişiyor. Kulüpler sıkı denetim altında bu konuda ve vergilendirmeye uyuluyor.

İTALYA
İtalya'da vergi oranı %43 iken 300.000 Euro'ya kadar olan yıllık kazançlara ek olarak bir %3 daha getirildi. Buna dayanışma vergisi deniyor. İtalya'da gerek kulüpler gerekse de oyuncualr vergi ödememek için uğraş verdiklerinden vergi denetçileri bu konuda sıkı çalışmalar yürütmeye başlamış.

YUNANİSTAN
Büyük krize kadar vergi oranları %22'ye sabitlenmişti. Ancak krizden sonra işler değişti. 100.000 Euro altındaki maaşlar için %25 vergi ödeniyor ve kademeli olarak bu oran maaşlar arttıkça %40'a kadar çıkabiliyor. Bu nedenle bir çok takım ve oyuncu büyük sözleşmeler konusunda yanıltıcı beyanlarda bulunuyor.

TÜRKİYE
Vergilendirme oranları ülkemizde %15-35 arasında belirtilmiş ancak sporculara özel hükümler var. Üst lig oyuncuları %15 alt lig oyuncuları %10 ve en alt lig oyuncuları sadece %10 vergi ödüyor. Kamuoyuna çok yansıdığı üzere hükümet bu konuda vergi oranlarını artıracak yeni bir düzenleme hazırlığında.

RUSYA
Vatandaş - yabancı ayrımı var. Rus vatandaşları %13 yabancı oyuncular ise %30 vergi ödüyor. Ancak yabancı oyuncu ülkede 6 aydan fazla kaldıysa hükümet %17 farkı iade ediyor ve onlar da %13 ödemiş oluyor.

SIRBİSTAN
Sporculara ve sanatçılara özel bir uygulama söz konusu. İki meslek grubunun da toplam vergi oranı %10.8. Yabancı ülke vatandaşı ya da Sırp vatandaşı ayrımı yok.

ALMANYA
Almanya'da oyunculara tahakkuk edilecek vergiler kulüpler tarafından ödeniyor. Böylelikle oyuncunun vergisel sorumluluğunun denetimi de kulübe geçmiş oluyor. Oranlar kazanca göre %42 -45 oranında değişiyor. Kulüplerin ayrıca oyuncular için sağlık sigortası yaptırması zorunluluğu var.

İSRAİL
İsrail ve ABD'nin özel bir vergi anlaşması var. Günlük kazancı 400 Dolara kadar olan ABD vatandaşları vergi ödemiyor. Bu da 9 aylık basketbol sezonunda toplam 108.000 dolar yapıyor. 108.000 Doların üzerinde kazanan ABD vatandaşları ise %25 oranında vergilendiriliyor. AB üyesi ülkelerin oyuncuları ise %35 oranında vergi ödüyor. Ülkede bu nedenle Maccabi Tel Aviv dışında AB üyesi ülke vatandaşı oyuncu sayı sadece 1. Yerel oyuncular ise %45 vergi öderken aynı zamanda kendi sağlık sigortalarını yatırma gibi ek külfetlere sahipler.

HIRVATİSTAN
Vergi oranı sabit ancak emeklilik fonu ve %6 'lık sağlık sigortası bedelleri de var. Aynı zamanda %25'lik KDV de söz konusu. 100.000 Euro kazanmak isteyen bir oyuncu 157.000 Euro'luk sözleşme imzalamak zorunda.

Zeljko Obradovic hücum setleri ve PNR

Fenerbahçe Ülker geçtiğimiz sezon bütçesi ve hem yerli piyasası hem de yabancı piyasası olarak yapılanma hamleleri daha güçlüyken yapamadığı Obradovic hamlesini bu sene yaptı. 1 sene iki taraf için de bu açıdan boşa kayıp olarak geçti. Ancak ne olursa olsun şu aşamada koç/oyuncu/yönetim/sponsor hatta Arap sermayesi olarak bile olsa Euroleague takımlarına kim gelirse gelsin bu sezonun en önemli transfer hamlesi Fenerbahçe tarafından yapılmış oldu.

Hemen belirtelim Ülker birleşmesinden sonra Fenerbahçe iki kez TOP8 yapabildi bunların ilki Tanjevic'in ilk senesinde diğeri ise Spahija'nın ilk senesinde gerçekleşmişti. Bu iki sezon dışında hem lig hem de Avrupadaki performanslara bakıldığında Fenerbahçe Ülker Euroleague kuralarına 3. torbadan katılabilen takım olmayı hakeden bir istatistiğe sahip. Ne sürekli F4 kovalayan veya bu hedefe ulaşan bir takım değil ne de es kaza buralarda geçici bir başarı yakalamış bir takım da değil. Ancak bütçe olarak bakıldığında Avrupa genelinde en yüksek 7 bütçeli takımından bir tanesi. Potansiyeli bütçe, yeni salon, taraftar ve eldeki kadrodaki bazı oyuncularıyla oldukça fazla.

Obradovic ise tartışmasız 1 numara. Ona rakip olabilecek Messina ya da Blatt gibi koçların bile türlü başarısızlık hikayeleri varken O gittiği her toprakta her parkede başarıyı yakalayan bir winner. Bu iki kimyada üstün olan taraf dürüst olmak gerekirse Obradovic. Obra'nın bu görevi kabul etmesi sadece maddiyatla izah edilemez. Obra'ya çok iyi bir proje sunulamasaydı bu görevi reddeceğinden eminim. Bu mücadele ışığını görmüş olmalı ki kabul etti. Bu yönetimsel ve Ülker grubunun vizyonundan övgüyle bahsedilmesi gereken bir başarıdır.

Gelelim sisteme nedir O'nu bu kadar özel yapan ? İnternette dolaşan bazı bilgiler;
* Yenilgilerden sonra takıma 6 saat antreman yaptırması
* İbrahim Kutluay'ın potaya şut çekmeden saatlerce 3 cm sağa 5 cm sola pozisyon çalıştırmalarını söylemesi
* Başta favorisi Tsarsaris garibim olmak üzere hata yapan öğrencilerine patlıcan moru suratla bağırması

Hepsi bu kadar  da değil. Obradovic'in en önemli özelliği görev dağılımını güzel yapıp iyi bir öğretmen olması.

Bundan sonra ne göreceğiz dersek..

* Öncelikle kadro nasıl olursa olsun topun kimin elinde kaç saniye kalacağı, kaç hücumda bir pivota top ineceği, son topları kimin kullanacağı, kimin sorumluluk alacağı belli olacak
* Uyuşuk pas diye tabir edilen pas Obra'nın sisteminde atılamaz. Top potaya 24. saniyede atılacak olsa bile pas alışverişi set temposu hızlı akar. Tembel pas görmeyiz
* Screen konusunda koç sert screen ister. Bir çok demecinde faul yapacak olsanız bile o screenler sert olacak demektedir. Uzunlar bu açıdan çok kritik. Vidmar sert screenleri ile hocanın sevdiği tarz bir oyuncu tabi screen zamanlamasında geliştirmesi gereken bir çok yön var.
* Takım hızlı geri koşmak zorunda. 2 kez eline top değmeyince küsüp hımbıl dönen pivot muhtemelen sağlam bir kesik yer takımdan. Efsane PAO - Barca serisini hatırlayın Rubio ne kadar tempo artırmak istese de karşısında mutlaka yerleşmiş bir 5 buluyordu
* Setleri zordur yerine göre 1 numara 4 numaraya screen yapar yerine göre 4 numara 5e yapar.

Buyrun Obradovic'in kendi ağzından Pick and Roll Offence

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Labels

Fenerbahçe Ülker (74) Köşeyazıları (70) nba (66) Fenerbahçe (62) Euroleague (55) TBL (50) Emir Preldzic (23) Anadolu Efes (20) Transfer (19) Bojan Bogdanovic (17) ACB (15) Avrupa (15) EuroBasket2011 (14) James Gist (14) Türkiye (14) Ömer Onan (14) Oğuz Savaş (12) Pınar Karşıyaka (12) Roko Ukic (12) lokavt (12) Diğer (10) Barcelona (9) Beşiktaş (9) CSKA Moskova (9) Türk Telekom (9) Bo McCalebb (8) Caja Laboral (8) Curtis Jerrells (8) Maccabi Tel Aviv (8) Olympiacos (8) Real Madrid (8) Andrei Kirilenko (7) Beşiktaş Milangaz (7) Eurochallenge (7) Gasper Vidmar (7) Hidayet Türkoğlu (7) LA Lakers (7) Mike Batiste (7) Montepaschi Siena (7) Panathinaikos (7) Euro 2011 (6) Fransa (6) Galatasaray Medical Park (6) Mirsad Türkcan (6) Neven Spahija (6) Romain Sato (6) Unicaja Malaga (6) Union Olimpija (6) Bennet Cantu (5) Can Maxim Mutaf (5) David Andersen (5) Engin Atsür (5) Ersan İlyasova (5) Gianluca Basile (5) Kaya Peker (5) Luka Zoric (5) Marcelinho Huertas (5) Mersin BŞB (5) New York Knicks (5) Shaquille O'neal (5) Sırbistan (5) TNT (5) Almanya (4) Antalya Büyükşehir Belediye (4) Bilbao Basket (4) Derron Williams (4) Dwight Howard (4) Jordan Farmar (4) Kevin Durant (4) Litvanya (4) Mehmet Okur (4) New Jersey Nets (4) Oklahoma City Thunder (4) Olin Edirne (4) Shaq (4) Shaqtin' A Fool (4) TOFAŞ (4) Thabo Sefolosha (4) Valencia (4) Vassilis Spanoulis (4) Yunanistan (4) Zalgiris Kaunas (4) İlkan Karaman (4) İspanya (4) A Milli Basketbol Takımı (3) A1 (3) Aliağa Petkim (3) Bandırma Banvit (3) Barış Ermiş (3) Belgacom Spirou (3) CBA (3) CP3 (3) D'or Fischer (3) Erdemir (3) Furkan Aldemir (3) Jeremy Pargo (3) KK Zagreb (3) Kobe Bryant (3) Maccabi Haifa (3) Marc Gasol (3) Miami Heat (3) Milos Teodosic (3) Minnesota Timberwolves (3) Mirza Teletovic (3) Nemenja Bjelica (3) New Orleans Hornets (3) Orhun Ene (3) Orlando Magic (3) Portland Trail Blazers (3) San Antonio Spurs (3) Serie A (3) Spor Toto World Cup 10 (3) TB2L (3) Tiago Splitter (3) Unics Kazan (3) Vlado Ilievski (3) 2013/14 (2) Alexey Shved (2) Allstar (2) Andrew Bynum (2) Antbirlik Antalya (2) BC Khimki (2) Berkay Candan (2) Birkan Batuk (2) Bornova Belediye (2) Brose Baskets (2) Chicago Bulls (2) Chris Paul (2) Dallas Mavericks (2) Damir Mulaomerovic (2) Dimitrios Diamantidis (2) Dirk Nowitzki (2) EA Milano (2) Elias Zouros (2) Emir Predzic (2) Enes Kanter (2) Erman Kunter (2) Etha Engomi (2) EuroBasket2013 (2) FIBA (2) Galatasaray (2) Georgios Printezis (2) Gerald Fitch Joel Freeland (2) Hacettepe Üniversitesi (2) Hakan Demir (2) Hakan Demirel (2) Henry Domercant (2) Houston Rockets (2) Hırvatistan (2) Ioannis Bourousis (2) Jaycee Carrol (2) Jovo Stanojevic (2) Kenan Sipahi (2) Kyle Hines (2) Lietuvos Rytas (2) Linas Kleiza (2) Manu Ginobili (2) Marcelus Kemp (2) Marcus Slaughter (2) Mire Chatman (2) Mustafa Abi (2) Nenad Krstic (2) Nicolas Batum (2) Omri Casspi (2) Partizan (2) Pau Gasol (2) Phoenix Suns (2) Rudy Fernandez (2) Rusya (2) SLUC Nancy (2) Sacremento Kings (2) Salary Cap (2) Sean May (2) Semih Erden (2) Serge Ibaka (2) Sinan Güler (2) Slovenya (2) Sofocles Schortsianitis (2) Soft Cap (2) Sonny Weems (2) TED Ankara Kolejliler (2) Terrence Kinsey (2) Theodoros Papaloukas (2) Trabzonspor (2) Tracy McGrady (2) Ufuk Sarıca (2) Utah Jazz (2) Web Sitesi (2) Zeljko Obradovic (2) Zoran Erceg (2) agent (2) arenas (2) efes (2) gilbert (2) kevin (2) pilsen (2) trade (2) ukrayna (2) washington (2) wizards (2) zero (2) Ömer Aşık (2) İsrail Ligi (2) 1988 Olimpiyat Oyunları (1) 2002 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası (1) 2011 NBA Draft (1) 2012/13 (1) AC Green (1) AJ Milano (1) Aaron Jackson (1) Adecco Kupası (1) Adriyatik Ligi (1) Agent 0 (1) Al Collins (1) Aleks Maric (1) Aleksei Vzdyhalkin (1) Alex Raskovic (1) Ali Karadeniz (1) Altın Madalya (1) Andre Smith (1) Angelico Biella (1) Anthony Tucker (1) Antonis Fotsis (1) Antwain Barbour (1) Aris (1) Arjantin (1) Arturo Ortega (1) Arvydas Sabonis (1) Asseco Prokom (1) Audi (1) Avellino (1) Aydın Örs (1) BC Nizhny Novgorod (1) Bandırma Kırmızı (1) Banvit (1) Baron Davis (1) Barış Özcan (1) Basketball Fight (1) Basketbol (1) Baskonia (1) Bekir Yarangüme (1) Ben Gordon (1) Benetton Treviso (1) Big Sofo (1) Birsel Vardarlı (1) Blake Griffin (1) Boniface Ndong (1) Bosna Hersek (1) Bostjan Nachbar (1) Boston Celtics (1) Bradley Buckman (1) Brandon Bowdry (1) Brandon Jennings (1) Brandon Knight (1) Brian Boddicker (1) Brian Scalabrine (1) Brooklyn Nets (1) Bruesa (1) Byron Scott (1) CB Valladolid (1) CJ Miles (1) CS Bologna (1) Caleb Green (1) Call of Duty (1) Can Altıntığ (1) Caner Ercan (1) Carlos Arroyo (1) Carlos Delfino (1) Carmelo Anthony (1) Celebrate Basketball (1) Charles Smith (1) Cherkasy Monkeys (1) Cheshire Jets (1) Chris Dogles-Roberts (1) Chris Wright (1) Chuck Eidson (1) Cibona Zagreb (1) Collective Bargaining Agreement (1) Corey Maggete (1) Damir Mrsic (1) Danilo Gallinari (1) Darius Lavrinovic (1) Darius Washington (1) Darko Milicic (1) Denver Nuggets (1) Derrick Rose (1) Derrick Williams (1) Doğuş Balbay (1) Drazen Delipagic (1) Dripling (1) Dusko Savanovic (1) Dwyane Wade (1) Edwin (1) Efes Pilsen (1) Efthymios Rentzias (1) Ender Arslan (1) Erazem Lorbek (1) Erbil Eroğlu (1) Ergin Ataman (1) Erhan Yetim (1) Esteban Batista (1) FIBA Kadınlar Euroleague (1) Fanatik Basket (1) Film Tavsiye (1) Florentino Perez (1) Forest Whitaker (1) Forma Numaraları (1) Fuenlabrada (1) Gilbert Arenas (1) Goran Dragic (1) Grant Hill (1) Göksenin Köksal (1) Görkem Sönmez (1) Hapoel Migdal Jerusalem (1) Hazırlık Maçı (1) Hurricane Season (1) Hürriyet (1) Igor Rakocevic (1) Jacob Pullen (1) James Worthy (1) Jan Vesely (1) Jason Richardson (1) Jason Thompson (1) Joakhim Noah (1) Joey Dorsey (1) Jonas Valanciunas (1) Jonas Valenciunas (1) Josip Sesar (1) Kaan Üner (1) Kalin Lucas (1) Karadağ (1) Kareem Abdul Jabbar (1) Kaspars Kambala (1) Kasırga Sezonu (1) Kenneth Faried (1) Kepez Belediye (1) Kevin Seraphin (1) Kinder Bologno (1) Kirk Penney (1) Kostas Sloukas (1) Ksistof Lavrinovic (1) Kyrie Irving (1) Köşe (1) La Palma (1) Lamar Odom (1) Lamont Barnes (1) Larry Ayuso (1) Lazaros Papadopoulos (1) Lebron James (1) Leon Radosevic (1) Lisanslar (1) Louis Amundson (1) Lucas Gordon (1) Lucentum Alicante (1) Luol Deng (1) Lynn Greer (1) Magic Johnson (1) Makedonya (1) Malik Hairston (1) Mantas (1) Mapooro Cantu (1) Marcin Gortat (1) Marco Belinelli (1) Marcus Brown (1) Marcus Camby (1) Marijonas (1) Marijonas Petravicius (1) Mario Kasun (1) Marko Banic (1) Marko Keselj (1) Marko Popovic (1) Marko Tomas (1) Marreese Speights (1) Martynas Andriuskevicius (1) Martynas Gecevicius (1) Matt Howard (1) Matt Nielsen (1) Mehmet Arslan (1) Memphis Grizzlies (1) Mia (1) Michael Ignerski (1) Mike Miller (1) Milan Macvan (1) Milwaukee Bucks (1) Mirza Begic (1) Modern Warfare 3 (1) Multimedya (1) NBA 2K12 (1) NBA 2K13 (1) NBA2K14 (1) NCAA (1) Nate Robinson (1) Nathan Jawai (1) Nevriye Yılmaz (1) Nick Calathes (1) Nihat İziç (1) Nikola Pekovic (1) Ntv (1) Ntvspor (1) Oktay Mahmudi (1) Oktay Mahmuti (1) Omar Cook (1) Oyak Renault (1) PAOK (1) Pablo Prigioni (1) Pat Riley (1) Patrick Beverly (1) Patrick Mills (1) Pau Ribas (1) Paul Davis (1) Penny Taylor (1) Pepsi Caserta (1) Pero Antic (1) Pertev Öngüner (1) Phil Jackson (1) Philedelphia 76ers (1) Playoff (1) Polonya (1) Pops Mensah-Bonsu (1) Porto Riko (1) Radford Highlanders (1) Rajan Rondo (1) Ratko Varda (1) Ray Wesson (1) Reha Öz (1) Resmi şarkı (1) Ricky Rubio (1) Rimantas Kaukenas (1) Robert Javtokas (1) Roger Grimau (1) Ron Artest (1) Ronny Turiaf (1) Rucker Park (1) Russell Westbrook (1) STB Le Havre (1) Saras (1) Sasha Vujacic (1) Schaffartzik (1) Selçuk Üniversitesi (1) Serbest atış (1) Sergei Ibaka (1) Sergio Llull (1) Shane Battier (1) Shaqpedia (1) Shaun Stonerook (1) Simone Pianigiani (1) Stan Van Gundy (1) Stanco Barac (1) Streetball (1) TKBL (1) TOP 10 (1) Tarbes (1) Tau Ceramica (1) Taysaun Prince (1) Tenerife (1) Tidor Pleiss (1) Tony Parker (1) Toplu İş Sözleşmesi (1) Tornike Shengelia (1) Trailer (1) Ty Lawson (1) Tyler Smith (1) Tyus Edney (1) U19 (1) USSR (1) Ulker Sports Arena (1) Uruguay (1) Usain Bolt (1) VTB (1) Valentin Pastal (1) Vanoli Cremona (1) Vergi oranları (1) Victor Claver (1) Video (1) Virtus Bologna (1) Vlademir Stimac (1) Vladimir Romanov (1) Vladimir Veremeenko (1) Vladimiros Jankovic (1) Von Wafer (1) Washington Wizards (1) Will Solomon (1) Xavier Henry (1) YİĞİTER ULUĞ (1) ZZ Leiden (1) asist (1) ban (1) basketball (1) bobcats (1) bostjan (1) budivelnyk (1) bulls (1) ceza (1) charles (1) charlotte (1) chicago (1) childress (1) crittenton (1) dallas (1) david (1) dudley (1) dwight (1) el-amin (1) espn (1) gerald (1) hinrich (1) howard (1) howarrd (1) jameer (1) javaris (1) josh (1) khalid (1) kings (1) kirk (1) magic (1) martin (1) match (1) mavericks (1) mavs (1) mohammed (1) nachbar (1) nakavt (1) nazr (1) nelson (1) noah (1) olympiakos (1) orlando (1) over (1) pana (1) pick and roll (1) preston (1) ramunas (1) sacremento (1) seraphin (1) shumpert (1) silah (1) siskauskas (1) smith (1) stern (1) suspencion (1) telekom (1) time (1) turk (1) uzatma (1) wallace (1) Çetin Yılmaz (1) Ülker Sports Arena (1) İngiltere (1) İsrail (1) İtalya (1) İzmir (1) İçerik (1)