Pages

Subscribe:

24 Ekim 2012

Beko Basketbol Ligi'nde 3. hafta maç programı


27 Ekim Cumartesi:
16.00 TED Ankara Kolejliler-Royal Halı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi (TOBB)
17.00 Olin Edirne-Hacettepe Üniversitesi (Mimar Sinan)
17.30 Erdemir-Banvit (Erdemir)
18.00 Pınar Karşıyaka-Türk Telekom (Karşıyaka)
28 Ekim Pazar:
14.00 Fenerbahçe Ülker-Mersin Büyükşehir Belediyesi (Fenerbahçe Ülker Sports Arena)
16.00 Aliağa Petkim-Antalya Büyükşehir Belediyesi (ENKA)
16.00 Beşiktaş-TOFAŞ (Abdi İpekçi)

29 Ekim Pazartesi:
18.30 Anadolu Efes-Galatasaray Medical Park (Darüşşafaka Ayhan Şahenk)

22 Ekim 2012

TBL 2. Hafta Fenerbahçe Ülker 79 - TED Ankara Kolejliler 77 ve Real Madrid değerlendirmesi

Cuma gece yarısı biten Slovenya deplasmanı sonrası Fenerbahçe Ülker aradan 48 saat geçmeden yeni bir maça çıktı. Üstelik işin içine mesafe de girdiğinde bu maçın ciddi anlamda zor geçtiğini söylemek ve bunu makul karşılamak gerekiyor. Bo McCalebb'siz Fenerbahçe Ülker yıldız oyuncusunun olmadığı bir zamanda maçı kazanmasını başardı.

Maçın genelinde başa baş bir oyun vardı sahada. Oynanan oyun, hücum setlerindeki sıkışmalar, kolay top kayıpları maçın kalitesini düşürdü. TED ise bu senenin en iyi transferlerinden biri olan Penney'in önderliğinde tecrübeli Jovo ve Gürcistan'da geçen sene özgüven tazeleyerek ligimize gelen Woodside ile iyi bir yabancı rotasyonu oluşturmuş. Ligin tecrübeli oyuncularından Nedim Yücel ve Erdal Bibo ile birlikte yaşlı ama tecrübeli bir 5 ile maçın genelinde mücadele ettiler.

McCalebb'siz takımda koçun ilk tercihi yine Bremer oldu ve yine hazır bir görüntü vermedi. Açıkçası Sato, Ömer Onan, Bojan, Emir ve biraz da Oğuz dışında takımda ben hazırım görüntüsü veren oyuncu yok. Emir Bremer varken de Barış varken de direksiyondaydı hep ancak maç boyunca sadece 1 asist yapabildi. Takım halinde hepi topu 7 asist yaparken Barış Ermiş'ten 1, Bremerdan ise 0 asist katkısı gelebildi ancak.

Fenerbahçe pota altında problem var. Transferler yapılırken de öngörüm vardı şimdi de bu düşüncelerim yavaş yavaş oturdu. Avrupa'dan iki uzun transferi dense isim olarak hemen herkes Andersen ve Batiste der. Çok yetenekli muazzam oyuncular. Yalnız ilerleyen yaşlarının da etkisiyle form tutmaları zaman alıyor. Bu oyuncular tecrübeleriyle oynayacak oyuncular. 10 senedir her oynadığı maçta imza olarak attıkları basketleri olan oyuncular. Ancak işin enerji yönünde iyi oldukları söylenemez.

Mike Batiste Avrupa'nın en iyi PNR oynayan uzunu kabul edilir. Ancak şu anda onunla PNR oynayacak oyun kurucumuz yok. Bremer'dan asıl beklenilen bence PNR setlerini oynayabilmesi ancak takıma en son katılan eleman olarak o da henüz hazır olmadığını her fırsatta gösteriyor. Bremer ve Andersen bu kadar kötü oynarken hoca tarafından ısrarla oynatılmalarının sebebi maç temposunu yakalamalarının istenmesi. Pianigiani rotasyonu seven ve iyi ayarlamasıyla tanınan bir koç. Bu nedenle kadrodaki her oyuncunun hazır olmasını istiyor. Antremanların başlamasından itibaren bir basketbolcunun form tutması ortalama 8 hafta sürer. Bizim çoğu oyuncu için bu süreç henüz 3. veya 4. haftasında. Bu nedenle önümüzdeki haftalarda sistemin oturması oyuncuların form tutması için belli bir zaman geçecek. Toplamda 10 maç daha oynadıktan sonra bu takım gerekli mesajları vermeye başlayacaktır.

TED maçına dönecek olursak takım sadece oyunun bir kısmında bize güzel bir oyun sundu. Bu bölümse Can Maxim Mutaf'ın oyuna enerjik girmesiyle geçilen periyot oldu. Can Maxim bu süreç içinde bir top çaldı bir asist yaptı bir 3lük soktu bir de hücum rebaundu çekti. O dönem 3. periyodun sonlarına doğru geldi ve 61-52' ye taşıdık skoru TED daha sonra geri döndü.

Can Maxim bu maçta bir alternatif olabileceğini gösterdi. İlkan içinse aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Uzunların enerjik olmamasından tecrübeli olmasından hep aynı tip uzuna sahip olmamızdan mütevellit bir eleştiride bulunmuştum. İlkan bu tanımın tam tersine enerjik uzunu ancak onun da enerjisi tecrübeyle hiç yoğrulmamış. Üzerinde çok çalışılması lazım. İlkan'da ise bu sabrı pek fazla göremiyoruz.

Maç sonunda kaybetmek üzereyken Bogdanovic'in ekstra şutu ve maç boyu takımını çok iyi organize eden Woodside'ın top kaybı maçı bize getirdi. Bojan maçın en skoreri oldu ancak aldığı sürenin yarısında bile maç içinde değildi çok enteresan bir oyuncu. Bojan'ı motive edip üstünden daha etkili setler oynayabilirsek düzenli skor anlamında Bo'nun eline bakmaktan da kurtuluruz işimize gelir.

Real Madrid maçına gelecek olursak şunu söylemek lazım. Öncelikle kötü oynayarak kazanan bir takım olduk. Tabi bu süreçte ligdeki Erdemir ya da TED ile Euroleaguedeki Olimpija bize rakip olabilecek takımlar değil. Sadece kadro açısından Khimki'nin iyi bir takım olduğunu ve beklenenden daha rahat bu maçı kazandığımızı söyleyebilirim. Real Madrid'in ise Pablo Laso önderliğinde yıllarca süre gelen beklentilerini ilk defa bu kadar karşılayabilen bir koç ile çalıştığını söyleyebilirim. Ettore Messina'nın bile bu takımda başarılı olamadığını söylemek lazım.

Real Madrid hızlı hücum felsefesini benimsemiş bir takım 7 sc or less hücum sistemiyle hareket ediyorlar. Örneğin son TED maçında bomboş kalan Emir bir 3lük denemiş ve kaçırmıştı hoca 5 dakika kenardan fırçaladı onu. İşte bizim koçun sinirlenmesini gerektiren her pozisyon Real Madrid'in başlıca hücum setini oluşturuyor.

Real Madrid'de oyun kurucu pozisyonunu Sergio Rodriguez ve Draper paylaşıyor. Draper etkili bir guard değil Rodriguez'inse yapabildiği ve yapamadığı şeyleri çok belli. Bir nevi İspanya'nın Ender Aslan'ı diyebiliriz. Hızlı hücumu çok seviyor tepe hücumlarından forvetleri iyi yönlendiriyor ki Rudy ile bu konuda mükemmel anlaşıyorlar. Bir de transition offence'te savunma yerleşmeden topu sağına vurup attığı jump shotlarda yüksek isabet buluyor. Bizim ilk yapmamız gereken şüphesiz topa iyi baskı yapıp hızlı geri koşmak ve hücumların sete sete kalmasını sağlamak. Sergio Llull'un da sakatlığı düşünüldüğünde sete sette üretecek adamları oldukça kısıtlı.

Real Madrid atarak kazanan bir takım. Marcus Slaughter'ın oynadığı dönemlerde inanılmaz hareketli bir 5e sahip oluyorlar. Rodriguez - Rudy - Pocius - Mirotic - Slaughter bizim açımızdan hızlı ve hareketli bir 5. Özellikle pota altındaki enerjilerine cevap verebilecek oyuncumuz yok.

Bo'nun sakatlığı devam ediyor böyle bir durumda aceleci olmadan 24 saniyenin her hücumda en az 17-18 saniyesini kullanarak Real Madrid'i savunmada yorarak yıpratmalı ve maçı öyle kazanmalıyız. Run run ya salt offence oyunlarında bu takıma diş geçirmemiz çok zor.

Bwin Euroleague Fantasy Challenge'cılara tavsiyem Fenerbahçe'nin 4 numarada zaafı varken arsalarını tarlalarını satsınlar Mirotic'i kadrolarına alsınlar. Bu maçta Real'in en büyük silahı olacak şüphesiz. Begic oyuna girdiğinde ise mutlaka onun üzerinden setlerle bunu avantaja çevirmemiz lazım. Felipe Reyes'in ise rebaund canavarı, hücum faul üstadı, basket faul duayeni, box out profesörü olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. İş sete sete kalırsa Jaycee ve Mirotic durdurulabilecek isimler.

Bir de bu sene Real'de şunu gördüm maça çok hızlı başlasalar bile bir yerde mutlaka konsantrasyonları kayboluyor ya da savunmayı unutuyorlar. Her zaman yakalanabilecek ya da sizi yakalayabilecek bir takım. Sezon öncesi bu grubu Real'in ardından 2. bitiririz demiştim ancak bu galibiyet grup 1. liği için çok şey ifade ediyor.

19 Ekim 2012

Euroleague 2. Hafta Union Olimpija 75 - 81 Fenerbahçe Ülker

Euroleague'de ikinci hafta geride kalırken bu maça özellikle damgasını vuran hakemlerin sezon başı faul atlamama performansları oldu. Hakemler Olimpija Fenerbahçe Ülker maçına skora anlamında olmasa da oyuna etki anlamında çok etkili oldular. Sık sık faul çalınması oyunun kalitesini de düşürüyor.

Maç gergin bir atmosferde oynandı. Batiste'e karşı olan antipati, Emir Preldzic'e olan düşmanlıktan sonra Slovenya'da haksız olarak ciddi bir travma yaşatılan Sato olayı da eklenince atmosfer 1.5 milyon euroluk Olimpija'ya karşı 20 milyon euroluk Fenerbahçe maçından çıkıp biraz daha milli takım formalarının giyildiği ve coşkulu ve beklentili bir seyirci topluluğunun önünde oynanmış oldu.

Maç başında genç Union Olimpija kendisinden beklendiği gibi enerji silahını oyuna sürdü. Ekstra durumun etkisiyle de taraftarın desteğiyle o coşku katlanarak arttı. Olimpija'da B planı ise birebirde savunma ve faul zaafı olan Fenerbahçe uzunlarının üzerine oynamak oldu ki bu planın ciddi anlamda tuttuğunu söyleyebiliriz. Oğuz Savaş ve David Andersen birebir pozisyonlarda 20lik Olimpija pivotlarının hareketliliği ve enerjilerine karşı faul problemi yaşadılar. Sırf ilk yarıda Jaka Blazic'e 4 faul yapıldı örnek vermek gerekirse.

Fenerbahçe Ülker oyun anlamında hatalı bir sistem ortaya koydu. Maçın büyük çoğunluğunda Emirli 4 kısa oynayan takım bir çok artısını kullanmak yerine hücumda hızlı tempolu hızlı atışlı setler denedi hep. Burada koçu ciddi şekilde eleştirmek lazım. Bu kadar tecrübeli oyuncuların bir arada olduğu bir takımı hücumda sabırsız oynatmak son derece hatalı üstelik bu genç ve sabırsız bir takıma karşı yapılınca daha da tehlikeli oluyor. Takım devre sonuna kadar hep 5-6 farkı koruyarak gitti. Azıcık fark kapansa ya Bo ya Emir ya da Bojan sahne aldı. Ancak hücum rebaundlarındaki üstün performansları, bizim vurdumduymazlığımız, geriye yavaş gelmemiz sonucu ilk yarıyı ev sahibi takım 46-43 önde kapattı. İlk yarıda rebaundlarda 19-11 ev sahibi takımın önde olduğunu ve 13ü ev sahibi takıma 15i bize ait olmak üzere toplamda 28 faulün de yapıldığını söyleyelim.

3. çeyrekte takımın ilk yarıya oranla biraz daha toparlandığını söyleyebiliriz. Devreye tutuk başlasak da Bo McCalebb ve kaptan Ömer Onan'ın maça saldırgan karakterlerini yansıtmaları Olimpija'nın yakaladığı o rüzgarın bizim tarafımıza geçmesine sebep oldu. 3. çeyrek skoru 15-20 biterken Olimpija'dan yenilmesi gereken periyot skoru aşağı yukarı bu düzeyde tutulmak zorunda. Yine de halen daha pota altının etkili kullanılamadığını söylemekte fayda var.

4. çeyrekte de Bo'nun yarattığı pozitif etki devam etti. Ancak henüz 2. dakika yeni geçilmişti ki Bo yine attığı müthiş bir turnike sonucu sol ayak bileğinden sakatlandı. Bu dakikalarda Bo'nun çıkmasıyla organizasyon sıkıntısı yaşayan Fenerbahçe maçın kontrolünü Olimpija'ya verdi. Bunun bence en büyük etkisi uzunlardan faydalanamamak. Her ne kadar kısa bir 5 olsa da oyunda en verimli olduğumuz zaman 4 numarada Emir'in 5 numarada Batiste'in oynadığı 5 oldu.

Maç boyu hocanın 5 numarada en fazla süre verdiği isim maçın en kötü ismi Andersen olunca maç boyunca penetre basketbolu oynamaktan öteye gidemedik. Rakibe gelince rakibin zaten başka bir silahı yok. Ellerindeki genç ve yetenekli kadro istese dahi başka tarzda bir basketbol oynayamaz. Bu bölümde hücumda ve savunmada önlem almayan koçun ve ekibinin büyük hatasını görüyorum. Kadronun henüz hazır olmadığı doğru, tecrübeli oyuncuların sezon ortalarına doğru form tutmaları da anlaşılır kabul ancak ilk yarının en efektif ismi Bojan'ın ikinci yarıda şut kullanamaması formsuz Andersen'de bu kadar ısrar edilmesi, hücumda topun yeterince dönmemesi, erken seçimlerin fast break'e sebep olması, hücumda zaten pivotlardan skor bulamazken en azından savunmada daha çabuk ayaklı Kaya'nın hiç süre alamaması eleştirilecek noktalar.

Bo'nun sakatlanmasından sonra hoca ilk tercih olarak JR Bremer'ı denedi. Bremer bu dönemde oldukça kötü performans sergiledi ve oyun kurmada sıkıntı yaşadı. Onun verimsizliğine 2 hücum sabredebilen koç Barış Ermiş'i oyuna alarak bir nevi dengelerin değişmesini sağladı. Barış bu bölümde frene basarak sete sette rakibi yenmemize ön ayak oldu. Savunmada ipleri daha sıktığımız bu dönemde Olimpija'nın da ritmini iyiden iyiye bozduk. Bu maçtaki en büyük kazancımız şüphesiz Barış Ermiş oldu. 3. tercih olarak girdiği oyunda sırasıyla bir 3lük bir top kapma ardından 1/2 faul atışı ve 2. 3lüğü ile toplamda üstüste 7 sayı bulan Barış hem özgüven açısından hem de oyun karakteri açısından takımı sırtladı.

Fenerbahçe 46 sayı yediği ilk yarının ardından ikinci yarıda savunma anlamında kendisini göstererek maçı kazanmasını bildi. Yenen 46 sayının ardından sırasıyla 3. periyotta 15 sayı son periyotta ise 14 sayı yedik.

Bu sene takımın farkı şurada oldu. Geçtiğimiz yıllarda böyle saçmaladığımız deplasmanlarda genellikle yeniliyorduk. Ancak bugün kazanma alışkanlığı açısından önemli bir galibiyet oldu. Hazır olmadığımız bir maçta galibiyet çok önemli.

14 Ekim 2012

TBL 1. Hafta Erdemirspor 78 - Fenerbahçe Ülker 83 Maç Yazısı

TBL sezonu başladı. Sezonun ilk maçında Fenerbahçe Ülker Erdemir deplasmanında Hakan Demir'in savunmayı seven anlayışıyla karşılaştı.


Fenerbahçe maça Bo McCalebb - Ömer Onan - Romain Sato - İlkan Karaman - Oğuz Savaş 5iyle başladı. 6. yabancı olarak tribünde Mike Batiste tercih edildi. JR Bremer kadroya katılan son isim olarak sanırım koç tarafından biraz daha hazırlanmak istendi.

Fenerbahçe maça yoğun dış baskıyla başladı. Hakan Demir ise 4 numarada İlkan'ın tercrübesizliğinden faydalanıp üstüste 3 hücum onun üstünden oynattı setleri ve toplamda 6 sayıyı hanesine yazdırdı. Hakan Demir'in eski oyuncusuna karşı bu tarz bir başlangıç yapması iyi bir hamleydi. Fenerbahçe'de ise ilk 4 sayı da Oğuz Savaş'tan gelirken Pianigiani İlkan'ın 1e 1de yenilmesi karşısında 4 numarada Emir'e şans tanıdı. Pianigiani maçta takımına belli bir oyun felsefesini oturtmaya çalışıyor. Daha maçın başında 3 oyuncu birden rakip yarı sahada topa baskı yapıyor. Ancak pota altı savunması konusunda takım Pianigiani'nin istediği seviyede değil.

Fenerbahçe 4 kısalı olduğu zaman daha verimli basketbol oynuyor nitekim Emir oyuna girdikten sonra Ömer Onan bir 3lük basket attı sıkışan oyunda ancak ondan sonra Emir'in güzel asistinde yine kaptan hızlı hücumu turnike ile bitirdi. Daha sonraki hücumda da Emir'in içeri drive'ı engellenemedi. Bu süreç boyunca sadce Asım'dan bir basket bulan Erdemir 14-15 geriye düştü.

İlk çeyrekte tam anlamıyla hazır görüntü çizen Ömer Onan oldu. Kaptan formda bir başlangıçla takımını ateşledi. Fenerbahçe bu tarz maçlarda daha ilk periyottan oyuna ağırlığını koymak zorunda.

Bo'nun varlık göstermediği ilk çeyrekte Barış Ermiş ve Emir birlikte topa yön veren oyuncular oldular Fenerbahçe'de. Pianigiani'nin de sık sık oyuncu değişikliği yaptığını söylemek lazım. Bunun nedeni dış alan savunma baskısını yüksek tutmak istemesi. Daha sezonun ligde ilk maçı olduğundan savunma konusunda iyi sinyaller vermedi takım. Yine de ilk çeyrek 19-23 önde kapatıldı. Son 2.5 dakikada Fenerbahçe Ülker savunmasının basket izni vermediğini de söylemek lazım.İlk çeyrekte Ömer 9 Oğuz 8 Emir 4 s 3 r 2 a ve Andersen 2 asist ile oynadı.

İkinci çeyreğe Bremer - Barış Ermiş - Bogdanovic - Emir - Andersen 5i ile başladı Fenerbahçe. Şu ana kadar maçın en kötü ismi Bojan Bogdanovic olarak göze çarptı. İki takım için de savunmaların iyileştiğini söylemek lazım. Şutlar genellikle zor şutlar oldu.

Fenerbahçe pota altının rezalet bir savunması var. Pianigiani 2 dakikada İlkan'ı çıkardıktan sonra hep 4 kısalı sistemi tercih etti ve bu 4. kısa Emir olunca da hücumda zaman zaman yaratıcılık sağladı ancak savunmada takım dökülüyor. Geçen sene çoğu maçta kadroya bile giremeyen Nusret (ki 2.01 boyu) 4 numarada bizim takımı tek başına denize döktü. Şunun da altını çizmek lazım Erdemir'li oyuncular sahada sürekli iletişim halindeler. Bu açıdan birbirlerinin açıklarını da iyi kapatıyorlar. Fenerbahçe'de bu sistem henüz oturmadı.

Erdemir ise ikinci periyodun sonlarında hep hızlı gelmeye başladı. Bunun ekmeğini de kolay sayılarla iyi yediler. 2 dakika kala 36-36 beraberliğe geldi skor ancak Sato'nun önünde kalan şans topu Fenerbahçe'yi yine öne taşıdı. Bu basketten sonra gelen Melih'in 3lüğü Erdemir'i uzun bir aradan sonra öne taşıdı.

 McCalebb bu bölümde tecrübesiyle sürekli faul çizgisine gelerek sıkışan hücumda takımına serbest atışlarla sayılar kazandırdı. İlk periyotta toplam 21 sayı atan Oğuz Ömer ve Emir ikinci periyotta 1 sayıda kalırken McCalebb'in 8 sayısı Fenerbahçe'yi oyunda az da olsa önde tutmayı başardı. Devre de 41-43 Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle tamamlandı. Erdemir'in ilk yarı sonunda rebaundlarda 17-13 üstünlüğü en çarpıcı istatistik diyebiliriz. Ayrıca takımın en skoreri olması beklenen Sean Marshall ise ilk yarıda sadece 2 sayı atmayı başardı. Buna rağmen toplamda 41 sayı yemek Fenerbahçe'nin savunmasını özetlemeye yeterlidir sanıyorum.

İkinci yarıda ilk 5te Sato yerine Bogdanovic'i gördük. Pianigiani'den talimat almış ki iyi bir drive sonrası smaçla morallenip boş bir 3lüğü sokup özgüveni yerine geldi. Sahanın en kötü oyuncusunu ikinci yarı ilk 5 başlatıp bu skorları bulabilmek Pianigiani'nin coachingi açısından övgüye değer bir durum. Nusret'in Oğuz'un üstünden hücum rebaundu çekmesini ise fizik kuralları ile açıklamanın imkanı yok. Fenerbahçe bu maçta açıkça rakibine beni yenebilirsiniz düşüncesini verdi. Bu dönemde üstüste gelen 8-0lık seri (ki tüm sayılar Melih'ten geldi) maçta yeniden dengeyi getirdi. 56-56 ile. Skor dengelendiken sonra karşılıklı faul atışları ile 3. periyot geçildi. Ancak Asım ve Melih'in 4lemesi Erdemir için kötü haber diyebiliriz. 3. çeyrek Nusret'in güzel oyunuyla 63-64 Fenerbahçe lehine geçildi. Ömer 13 Bo 12 Oğuz 10 sayıda.

4. çeyrek Bo'nun top kaybıyla başladı. Bu dönemde Nusret'in 3lüğü ile Erdemir öne geçti. Fenerbahçe pota altında Oğuz Savaş'ı kullanmak istiyor ancak Erdemir savunması çok hareketli içeri top indirtmiyor. İlkan'ın aklı da bir karış havada bu maç 4 numarada faydasından çok daha fazla zararı oldu. İkinci yarıda Sato'nun da hiç süre almadığını belirletmek lazım. Maçta son 06:08 kala Erdemir maçtaki en büyük farkı yakaladı 72-66. Fenerbahçe'nin savunmada hiçbir reaksiyon koyamadığını da vurgulamak lazım. Koç kenarda oyunculardan daha fazla ter döküyorsa oyuncularda problem var demektir.

Geçen seneden devam eden bazı alışkanlıklar var. Ömer rakip guardı yıpratırken Emir kendisinden daha yavaş ve hantal bir oyuncudan fake yiyip topa arkasını dönüyor. 2:17 kala Oğuz'un hücum rebaundu 75 - 75 beraberliği getirdi. Son 2 dakika kala Oğuz ilk rebaund mücadelesinde box outunu yaptı ve dönen hücumda birebirde basket bulup takımını öne geçirdi. Tabi Oğuz ile Asım dışındaki tüm Erdemirliler arasıdna temiz bir 25 kg fark var belirtmek lazım. Oğuz'un hücum rebaundu farkı 4 sayıya çıkardı son 0:58'de. Maçtaki üstünlüğünü devam ettiren Fenerbahçe 83-78 galip geldi. Oğuz'un 20 Bo'nun 16 sayısı galibiyeti getirdi.

Sonuç olarak Fenerbahçe maç sonu oynama tecrübesiyle kazandı. Erdemir'de 2 önemli Türk oyuncunun eksikliği, sadece 3 yabancılarının olması, erken faul problemleri ve buna rağmen maçın sonuna dengede girmeleri büyük artılar. Koç Hakan Demir'i yürekten tebrik etmek gerekiyor. Fenerbahçe Ülker ise yenilebilecek bir takım olduğunun sinyalini verdi. Pota altı ciddi bir S.O.S. veriyor. Oğuz hücumda maçı getirdi belki ama savunmada kendisinden 10 santim kısa bir oyuncuyu dahi box out yapamıyor. Emir'in savunmayla işinin olmadığı zamanlar aynen devam ediyor. Bu açılardan takımın form tutması gerekiyor. Bremer yerine oyunun akıl yönünü kullanabilecek bir guard transferi daha iyi olurdu organizasyon sıkıntısı ciddi yaşanıyor.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Labels

Fenerbahçe Ülker (74) Köşeyazıları (70) nba (66) Fenerbahçe (62) Euroleague (55) TBL (50) Emir Preldzic (23) Anadolu Efes (20) Transfer (19) Bojan Bogdanovic (17) ACB (15) Avrupa (15) EuroBasket2011 (14) James Gist (14) Türkiye (14) Ömer Onan (14) Oğuz Savaş (12) Pınar Karşıyaka (12) Roko Ukic (12) lokavt (12) Diğer (10) Barcelona (9) Beşiktaş (9) CSKA Moskova (9) Türk Telekom (9) Bo McCalebb (8) Caja Laboral (8) Curtis Jerrells (8) Maccabi Tel Aviv (8) Olympiacos (8) Real Madrid (8) Andrei Kirilenko (7) Beşiktaş Milangaz (7) Eurochallenge (7) Gasper Vidmar (7) Hidayet Türkoğlu (7) LA Lakers (7) Mike Batiste (7) Montepaschi Siena (7) Panathinaikos (7) Euro 2011 (6) Fransa (6) Galatasaray Medical Park (6) Mirsad Türkcan (6) Neven Spahija (6) Romain Sato (6) Unicaja Malaga (6) Union Olimpija (6) Bennet Cantu (5) Can Maxim Mutaf (5) David Andersen (5) Engin Atsür (5) Ersan İlyasova (5) Gianluca Basile (5) Kaya Peker (5) Luka Zoric (5) Marcelinho Huertas (5) Mersin BŞB (5) New York Knicks (5) Shaquille O'neal (5) Sırbistan (5) TNT (5) Almanya (4) Antalya Büyükşehir Belediye (4) Bilbao Basket (4) Derron Williams (4) Dwight Howard (4) Jordan Farmar (4) Kevin Durant (4) Litvanya (4) Mehmet Okur (4) New Jersey Nets (4) Oklahoma City Thunder (4) Olin Edirne (4) Shaq (4) Shaqtin' A Fool (4) TOFAŞ (4) Thabo Sefolosha (4) Valencia (4) Vassilis Spanoulis (4) Yunanistan (4) Zalgiris Kaunas (4) İlkan Karaman (4) İspanya (4) A Milli Basketbol Takımı (3) A1 (3) Aliağa Petkim (3) Bandırma Banvit (3) Barış Ermiş (3) Belgacom Spirou (3) CBA (3) CP3 (3) D'or Fischer (3) Erdemir (3) Furkan Aldemir (3) Jeremy Pargo (3) KK Zagreb (3) Kobe Bryant (3) Maccabi Haifa (3) Marc Gasol (3) Miami Heat (3) Milos Teodosic (3) Minnesota Timberwolves (3) Mirza Teletovic (3) Nemenja Bjelica (3) New Orleans Hornets (3) Orhun Ene (3) Orlando Magic (3) Portland Trail Blazers (3) San Antonio Spurs (3) Serie A (3) Spor Toto World Cup 10 (3) TB2L (3) Tiago Splitter (3) Unics Kazan (3) Vlado Ilievski (3) 2013/14 (2) Alexey Shved (2) Allstar (2) Andrew Bynum (2) Antbirlik Antalya (2) BC Khimki (2) Berkay Candan (2) Birkan Batuk (2) Bornova Belediye (2) Brose Baskets (2) Chicago Bulls (2) Chris Paul (2) Dallas Mavericks (2) Damir Mulaomerovic (2) Dimitrios Diamantidis (2) Dirk Nowitzki (2) EA Milano (2) Elias Zouros (2) Emir Predzic (2) Enes Kanter (2) Erman Kunter (2) Etha Engomi (2) EuroBasket2013 (2) FIBA (2) Galatasaray (2) Georgios Printezis (2) Gerald Fitch Joel Freeland (2) Hacettepe Üniversitesi (2) Hakan Demir (2) Hakan Demirel (2) Henry Domercant (2) Houston Rockets (2) Hırvatistan (2) Ioannis Bourousis (2) Jaycee Carrol (2) Jovo Stanojevic (2) Kenan Sipahi (2) Kyle Hines (2) Lietuvos Rytas (2) Linas Kleiza (2) Manu Ginobili (2) Marcelus Kemp (2) Marcus Slaughter (2) Mire Chatman (2) Mustafa Abi (2) Nenad Krstic (2) Nicolas Batum (2) Omri Casspi (2) Partizan (2) Pau Gasol (2) Phoenix Suns (2) Rudy Fernandez (2) Rusya (2) SLUC Nancy (2) Sacremento Kings (2) Salary Cap (2) Sean May (2) Semih Erden (2) Serge Ibaka (2) Sinan Güler (2) Slovenya (2) Sofocles Schortsianitis (2) Soft Cap (2) Sonny Weems (2) TED Ankara Kolejliler (2) Terrence Kinsey (2) Theodoros Papaloukas (2) Trabzonspor (2) Tracy McGrady (2) Ufuk Sarıca (2) Utah Jazz (2) Web Sitesi (2) Zeljko Obradovic (2) Zoran Erceg (2) agent (2) arenas (2) efes (2) gilbert (2) kevin (2) pilsen (2) trade (2) ukrayna (2) washington (2) wizards (2) zero (2) Ömer Aşık (2) İsrail Ligi (2) 1988 Olimpiyat Oyunları (1) 2002 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası (1) 2011 NBA Draft (1) 2012/13 (1) AC Green (1) AJ Milano (1) Aaron Jackson (1) Adecco Kupası (1) Adriyatik Ligi (1) Agent 0 (1) Al Collins (1) Aleks Maric (1) Aleksei Vzdyhalkin (1) Alex Raskovic (1) Ali Karadeniz (1) Altın Madalya (1) Andre Smith (1) Angelico Biella (1) Anthony Tucker (1) Antonis Fotsis (1) Antwain Barbour (1) Aris (1) Arjantin (1) Arturo Ortega (1) Arvydas Sabonis (1) Asseco Prokom (1) Audi (1) Avellino (1) Aydın Örs (1) BC Nizhny Novgorod (1) Bandırma Kırmızı (1) Banvit (1) Baron Davis (1) Barış Özcan (1) Basketball Fight (1) Basketbol (1) Baskonia (1) Bekir Yarangüme (1) Ben Gordon (1) Benetton Treviso (1) Big Sofo (1) Birsel Vardarlı (1) Blake Griffin (1) Boniface Ndong (1) Bosna Hersek (1) Bostjan Nachbar (1) Boston Celtics (1) Bradley Buckman (1) Brandon Bowdry (1) Brandon Jennings (1) Brandon Knight (1) Brian Boddicker (1) Brian Scalabrine (1) Brooklyn Nets (1) Bruesa (1) Byron Scott (1) CB Valladolid (1) CJ Miles (1) CS Bologna (1) Caleb Green (1) Call of Duty (1) Can Altıntığ (1) Caner Ercan (1) Carlos Arroyo (1) Carlos Delfino (1) Carmelo Anthony (1) Celebrate Basketball (1) Charles Smith (1) Cherkasy Monkeys (1) Cheshire Jets (1) Chris Dogles-Roberts (1) Chris Wright (1) Chuck Eidson (1) Cibona Zagreb (1) Collective Bargaining Agreement (1) Corey Maggete (1) Damir Mrsic (1) Danilo Gallinari (1) Darius Lavrinovic (1) Darius Washington (1) Darko Milicic (1) Denver Nuggets (1) Derrick Rose (1) Derrick Williams (1) Doğuş Balbay (1) Drazen Delipagic (1) Dripling (1) Dusko Savanovic (1) Dwyane Wade (1) Edwin (1) Efes Pilsen (1) Efthymios Rentzias (1) Ender Arslan (1) Erazem Lorbek (1) Erbil Eroğlu (1) Ergin Ataman (1) Erhan Yetim (1) Esteban Batista (1) FIBA Kadınlar Euroleague (1) Fanatik Basket (1) Film Tavsiye (1) Florentino Perez (1) Forest Whitaker (1) Forma Numaraları (1) Fuenlabrada (1) Gilbert Arenas (1) Goran Dragic (1) Grant Hill (1) Göksenin Köksal (1) Görkem Sönmez (1) Hapoel Migdal Jerusalem (1) Hazırlık Maçı (1) Hurricane Season (1) Hürriyet (1) Igor Rakocevic (1) Jacob Pullen (1) James Worthy (1) Jan Vesely (1) Jason Richardson (1) Jason Thompson (1) Joakhim Noah (1) Joey Dorsey (1) Jonas Valanciunas (1) Jonas Valenciunas (1) Josip Sesar (1) Kaan Üner (1) Kalin Lucas (1) Karadağ (1) Kareem Abdul Jabbar (1) Kaspars Kambala (1) Kasırga Sezonu (1) Kenneth Faried (1) Kepez Belediye (1) Kevin Seraphin (1) Kinder Bologno (1) Kirk Penney (1) Kostas Sloukas (1) Ksistof Lavrinovic (1) Kyrie Irving (1) Köşe (1) La Palma (1) Lamar Odom (1) Lamont Barnes (1) Larry Ayuso (1) Lazaros Papadopoulos (1) Lebron James (1) Leon Radosevic (1) Lisanslar (1) Louis Amundson (1) Lucas Gordon (1) Lucentum Alicante (1) Luol Deng (1) Lynn Greer (1) Magic Johnson (1) Makedonya (1) Malik Hairston (1) Mantas (1) Mapooro Cantu (1) Marcin Gortat (1) Marco Belinelli (1) Marcus Brown (1) Marcus Camby (1) Marijonas (1) Marijonas Petravicius (1) Mario Kasun (1) Marko Banic (1) Marko Keselj (1) Marko Popovic (1) Marko Tomas (1) Marreese Speights (1) Martynas Andriuskevicius (1) Martynas Gecevicius (1) Matt Howard (1) Matt Nielsen (1) Mehmet Arslan (1) Memphis Grizzlies (1) Mia (1) Michael Ignerski (1) Mike Miller (1) Milan Macvan (1) Milwaukee Bucks (1) Mirza Begic (1) Modern Warfare 3 (1) Multimedya (1) NBA 2K12 (1) NBA 2K13 (1) NBA2K14 (1) NCAA (1) Nate Robinson (1) Nathan Jawai (1) Nevriye Yılmaz (1) Nick Calathes (1) Nihat İziç (1) Nikola Pekovic (1) Ntv (1) Ntvspor (1) Oktay Mahmudi (1) Oktay Mahmuti (1) Omar Cook (1) Oyak Renault (1) PAOK (1) Pablo Prigioni (1) Pat Riley (1) Patrick Beverly (1) Patrick Mills (1) Pau Ribas (1) Paul Davis (1) Penny Taylor (1) Pepsi Caserta (1) Pero Antic (1) Pertev Öngüner (1) Phil Jackson (1) Philedelphia 76ers (1) Playoff (1) Polonya (1) Pops Mensah-Bonsu (1) Porto Riko (1) Radford Highlanders (1) Rajan Rondo (1) Ratko Varda (1) Ray Wesson (1) Reha Öz (1) Resmi şarkı (1) Ricky Rubio (1) Rimantas Kaukenas (1) Robert Javtokas (1) Roger Grimau (1) Ron Artest (1) Ronny Turiaf (1) Rucker Park (1) Russell Westbrook (1) STB Le Havre (1) Saras (1) Sasha Vujacic (1) Schaffartzik (1) Selçuk Üniversitesi (1) Serbest atış (1) Sergei Ibaka (1) Sergio Llull (1) Shane Battier (1) Shaqpedia (1) Shaun Stonerook (1) Simone Pianigiani (1) Stan Van Gundy (1) Stanco Barac (1) Streetball (1) TKBL (1) TOP 10 (1) Tarbes (1) Tau Ceramica (1) Taysaun Prince (1) Tenerife (1) Tidor Pleiss (1) Tony Parker (1) Toplu İş Sözleşmesi (1) Tornike Shengelia (1) Trailer (1) Ty Lawson (1) Tyler Smith (1) Tyus Edney (1) U19 (1) USSR (1) Ulker Sports Arena (1) Uruguay (1) Usain Bolt (1) VTB (1) Valentin Pastal (1) Vanoli Cremona (1) Vergi oranları (1) Victor Claver (1) Video (1) Virtus Bologna (1) Vlademir Stimac (1) Vladimir Romanov (1) Vladimir Veremeenko (1) Vladimiros Jankovic (1) Von Wafer (1) Washington Wizards (1) Will Solomon (1) Xavier Henry (1) YİĞİTER ULUĞ (1) ZZ Leiden (1) asist (1) ban (1) basketball (1) bobcats (1) bostjan (1) budivelnyk (1) bulls (1) ceza (1) charles (1) charlotte (1) chicago (1) childress (1) crittenton (1) dallas (1) david (1) dudley (1) dwight (1) el-amin (1) espn (1) gerald (1) hinrich (1) howard (1) howarrd (1) jameer (1) javaris (1) josh (1) khalid (1) kings (1) kirk (1) magic (1) martin (1) match (1) mavericks (1) mavs (1) mohammed (1) nachbar (1) nakavt (1) nazr (1) nelson (1) noah (1) olympiakos (1) orlando (1) over (1) pana (1) pick and roll (1) preston (1) ramunas (1) sacremento (1) seraphin (1) shumpert (1) silah (1) siskauskas (1) smith (1) stern (1) suspencion (1) telekom (1) time (1) turk (1) uzatma (1) wallace (1) Çetin Yılmaz (1) Ülker Sports Arena (1) İngiltere (1) İsrail (1) İtalya (1) İzmir (1) İçerik (1)