Çok değil perşembe gecesi Fenerbahçe Ülker transferlerini ve 2012/13 kadrosunu değerlendirirken İlkan Karaman'ın alınmaması konusundaki eleştirilerimi belirtmiştim ve 2 sene önceki bu durumu bir "KAYIP" olarak nitelendirmiştim.
Aradan 24 saat geçmeden NTVSpor muhabiri İsmail Şenol twitter hesabından Fenerbahçe Ülker'in İlkan Karaman ile anlaştığını açıkladı. Hatta bu açıklamadan kısa süre sonra Nedim Karakaş federasyon binasına giderek sözleşmeyi yetkililere teslim etti. Burada hem süreci sizlere aktaracağım hem de spor hukuku açısından hukukçu kimliğimle değerlendirmelerde bulunacağım.
Öncelikle 2010'dan itibaren sürece bakalım. Galatasaray Spor Kulübü Tofaş'tan gelecek vaadeden ümit milli oyuncu İlkan Karaman'ı transfer ediyor ve oyuncuyu yine aynı kulüpte 1 sezon daha kiralık oynatıyor. Ancak burada da enteresan bir durum var Galatasaray dün yayınlamış olduğu açıklamada İlkan ile 2011 - 2016 arası bir sözleşme yaptıklarından bahsediyor. Halbuki http://www.galatasaray.org/basketbol/erkek/haber/7597.php burada İlkan'ın 2010 yılında transfer edildiği belirtiliyor. Bu durum da enteresan demek ki arada 2 adet sözleşme var. Bunlardan birisi 2010 yılında yapılan sözleşme ve diğeri resmi sitede dün bahsedilen 2011 yılında yapılan 5 yıllık sözleşme. Peki bunlardan herhangi birisi federasyona bildirilmiş midir ? Cevabı hayır.
Geçtiğimiz sezon yani 2011/12 sezonunda İlkan Karaman Pınar Karşıyaka forması giydi ve iyi de bir çıkış yakaladı. Bu çıkışın sebeplerinden başlıcası da birlikte çalıştığı özel kondisyoneri Erdem Günak olarak gösterilebilir. Erdem Günak daha önce de Birkan Batuk ve Furkan Aldemir gibi bir çok A Milli oyuncunun da özel antrenörlüğünü yapmıştı. Galatasaray İlkan'ı Karşıyaka'ya gönderirken özel bir anlaşma yaptı. Aslında bu anlaşmanın niteliği ve ortadaki muvazaalı durum biraz gizli. Pınar Karşıyaka Furkan Aldemir'i verirken Galatasaray'la o zaman özel bir sözleşme yaptı. Ancak bu anlaşma hukuken mümkün olmadığı için bunu birden çok anlaşma olarak gösterdiler. Galatasaray Furkan için Kafkafa yüklü bir bonservis öderken ayrıca İlkan Karaman'ı kiralık olarak verdi bunlara ek olarak da futbol takımına kiralık oyuncu gönderdi. Hukuken bir basketbolcuyu transfer ederken karşılığında kiralık futbolcu almak mümkün değil bu nedenle taraflar asıl niyetlerini gizleyerek birden çok anlaşma yaptılar ve transferleri bu şekilde gerçekleştirdiler. Bu yüzden İlkan transferindeki asıl amacı bilmemize imkan yok.
Galatasaray ve Karşıyaka cepheleri o zaman 1 senelik kiralık gönderildiğini söylüyorlardı ancak daha sonra ortaya çıkan İlkan'ın bonservisiyle 1+1 yıllık sözleşme imzaladığı oldu. Burada yönetim açısından enteresan durum söz konusu. İlkan'ın KSK ile olan sözleşmesi 1 + 1 olmasına rağmen Karşıyaka yönetimi cüzi bir bedel ödeyerek İlkan gibi önemli bir oyuncuyu neden kadrosunda tutmadı ? Eğer bu muvazaalı bir sözleşme ise o zaman 1. yılın sonunda ligler bittikten transfer sezonu açılıncaya kadar GS'li hiç bir idareci neden İlkan'ın sözleşmesini federasyona bildirmedi ? Burada durum haklılık şartlar sonuç ne olursa olsun inanılmaz bir idarecilik zaafiyeti var ve buna sebep olan idarecilerin takıma katkı vermesi imkansıza yakın. Eğer bu sorumlu Murat Özyer'se ki yetkiler onda derhal istifa etmelidir.
Transfer süreci ise çok ilginç eminim bu süreci Nedim Karakaş dahil bir çok Fenerbahçeli idareci bilmiyordu. İlginç bir detayı sizle paylaşayım. Galatasaray 2 sene önce Oktay Mahmuti'yi başa getirdiğinde Mahmuti ile aynı menajerlik şirketinden olan bir çok oyuncuyu da kadrosuna katmıştı. Furkan Aldemir ve İlkan Karaman bunlara sadece örnekler. Ancak sürece baktığımızda Mahmuti'nin menajeri misko raznatovic resmen açıklamasına ve hatta Galatasaray resmi sitesi açıklamasına rağmen 2 + 2 yıllık sözleşme uzatılması iptal edilmiş ve Mahmuti'ye karşı da büyük bir ayıp yapılmıştı. Bu da son 2 yıldır GS'nin Misko ve Ati Koçla iyi olan arasının açılmasına sebebiyet vermişti. Zira Ati Koç'un sözleşmedeki bu açığı görür görmez Fenerbahçe ile anlaşması da buna bağlanabilir. Eğer Mahmuti süreci yaşanmasaydı ya da Mahmuti kırılmadan halledilseydi işin rengi o zaman değişir ve İlkan'ı başka kulübe göndermek asla gündeme gelmezdi.
Nitekim İlkan iyi bir ücret karşılığı (1.100 bin usd yıllıktan 3 yıl) sözleşme imzaladı. Sözleşmesinin 2. yılının sonunda NBA'e çıkış maddesi bulunuyor ancak mental olarak asla o seviyelere gelemeyeceğinden eminim. Türkiyede kalmaya devam edecektir.
Federasyon bu durumda lisans çıkartacaktır. İlkan'ın lisansı çıkmasında yasal hiçbir engel yok. Basketbolda da özel sözleşmeler geçerlidir ve tarafları bağlar ancak bu sözleşme sonucu olarak açılacak bir dava hem uzun sürecek hem de ancak GS haklı çıkarsa İlkan'dan tazminat alabilecektir. Bu yaşanan süreç, prestij kaybı ve milli oyuncunu en büyük rakibine kaptırmak Galatasaray'da sezon başlamadan esen olumlu havanın bir anda ortadan kalkmasına sebebiyet verecektir.
Şunu da not olarak eklemekte fayda var Ati Koç ve Semih Özsoy bu işi incelediyse eminim hukuki açıdan tam hazırlığı yapmışlardır ve işlerini şansa bırakmamışlardır. Galatasaray cephesinde Lütfi Arıboğan'ın yoğun mesai harcadığını öğrendim. Bu süreç sonucunda İlkan transferi ya da lisansı hukuken değişmez ancak Galatasarayda bir kaç sorumlu yerinden edilebilir.
Orta saha rotasyonunda yerli sorunu yok
4 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder