Pages

Subscribe:

14 Eylül 2011

Mehmet Arslan / 28 Milyon TL’yi 68 kişi paylaştı

28 Milyon TL’yi 68 kişi paylaştı

Hürriyet, çok konuşulan o primin dökümüne 1 yıl sonra ulaştı.

Türk spor tarihine geçen ödülün 18.6 milyon TL’si 16 sporcuya, 8.3 milyon TL’si 15 kişilik teknik ve idari heyete, 1 milyon TL’si de organizasyonda görev alan 37 kişiye bölüştürüldü.

Başbakan Erdoğan, 2010’daki dünya ikinciliği sonrası 12 Dev Adam’a rekor prim verdirmişti

Ortalama olarak sporculara 1.1 milyon, teknik ve idari heyete 550 bin lira ödeme yapılmış.

Bu paranın 1 milyon 460 bin 535 lirası ise vergiler ve diğer kesintilere gitmiş.

LİTVANYA’da devam eden Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda çeyrek finale kalamayarak hayal kırıklığı yaşatan A Milli Takımımıza geçen yıl ödenen 28 milyon 70 bin TL’lik prim çok konuşuldu, çok tartışıldı. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yapılan ve 12 Eylül’de sona eren şampiyonanın finalinde, ABD’ye 81-64 yenilerek ikinci olan 12 Dev Adam, bu başarısı nedeniyle 28 milyon TL prime hak kazandı. Hürriyet, bu paranın kimlere ve nasıl dağıtıldığını soruşturdu.

Bu para kimlere ve hangi şartlarda dağıtıldı?

Çeşitli medya kuruluşları ve Hıncal Uluç tarafından zaman zaman dile getirilen konunun bir numaralı muhatabı olan Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), hep suskun kaldı. Yaptığımız araştırmaların sonunda kamuoyunun 1 yıl boyunca merak ettiği konuya açıklık getirdik. İşte çok tartışılan prim olayının öncesi, sonrası ve dağılımı...

Hidayet istedi, Başbakan söz verdi

12 Dev Adam, 11 Eylül 2010’daki Sırbistan maçını Kerem Tunçeri’nin son saniye basketiyle kazanınca, takım kaptanı Hidayet Türkoğlu, karşılaşma sonrasında mikrofonlara, “Maddi ve manevi olarak tatmin edilmemiz gerekir” dedi.

Hidayet, bu isteği Dünya İkincisi olan A Milli Basketbol Takımımızın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’i ziyareti sırasında tekrar gündeme getirdi.
Takımımız Sırbistan’ı yenerek finale kaldığında, kişi başına 1.5 milyon lira prim sözü veren Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla, basketbolcular primi garanti altına aldılar. Bu paranın nereden karşılanacağı konusunda çıkan tartışmalar da günlerce sürdü. Önce örtülü ödenekten karşılandığı söylendi. Bunun üzerine MHK, konuyu yargıya taşıdı. Daha sonra primin Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü tarafından karşılandığı duyuruldu.
13 Eylül 2010’da 18 milyon TL’si TBF’nin hesabına yatırılan primin geri kalan 10 milyon TL’si daha sonra Basketbol Federasyonu’na iletildi.

1 milyon 460 bin TL’si vergilere gitti

Hürriyet, çok konuşulan o primin dökümüne 1 yıl sonra ulaştı. İşte 28 milyon 70 bin TL’nin dağılımı...
16 sporcuya: 18 milyon 675 bin TL
15 kişilik teknik ve idari kadroya: 8 milyon 325 bin TL
Organizasyonda çalışan 37 kişiye: 1 milyon 70 bin TL
1 milyon 460 bin 535 lirası, vergiler ve diğer kesintilere gitti.

Bağış sözü lafta kaldı

BU primin yaklaşık 3 milyon TL’sinin bağışlanacağı belirtilmişti. Bu konu bir süre gündemi meşgul etti. Paranın bir bölümünün şehit ailelerine bağışlanacağı, bir kısmıyla da Güneydoğu’da basketbol salonu yapılacağı söylenmişti. Ancak, aradan geçen 1 yıllık süreçte bu tür bir bağışın gerçekleşmediği biliniyor.

REKOR PRİM KİMLERE DAĞITILDI?

Cenk Akyol
Barış Ermiş
Ender Arslan
Kerem Gönlüm
Kerem Tunçeri
Sinan Güler
Oğuz Savaş
Ömer Faruk Aşık
Ömer Onan
Semih Erden
Ersan İlyasova
Hidayet Türkoğlu
Engin Atsür
Evren Büker
Cevher Özer
Fatih Solak
Brüt Prim (TL): 18.675.000
Gelir Vergisi Kesintisi (TL): 933.750
Damga Vergisi Kesintisi (TL): 123.255

TEKNİK ve İDARİ KADRO (15 KİŞİ)

Bogdan Tanjevic
Nihat İziç
Orhun Ene
Harun Erdenay
Barbaros Akkaş
Ömer Uğurata
Ozan Şirikçi
Adnan Bağrıaçık
Murat Çağlar
Suat Kuruçay
Yücel Arslan
Rolando Balckman
Aziz Bekir
Miktat Güvendi
Ecevit Önenç
Brüt Prim (TL) : 8.325.000
Gelir Vergisi Kesintisi (TL): 0
Damga Vergisi Kesintisi (TL): 54.945

12 Eylül 2011

Eurobasket 2011 Çeyrek Final eşleşmeleri

Çeyrek final eşleşmeleri ve maç tarihleri şu şekilde oluştu

14 Eylül Çarşamba: 18.00 İspanya-Slovenya / 21.00 Makedonya-Litvanya

15 Eylül Perşembe: 18.00 Fransa-Yunanistan / 21.00 Rusya-Sırbistan

11 Eylül 2011

Türkiye - Sırbistan maç önü değerlendirmesi

Almanya bizim dışımızda üst klas takımların hiçbirisine diş geçiremedi ve açıkçası Litvanya'yı da yeneceklerinden pek umutlu değilim. Tabi haketmek olarak bakarsak Fransa İspanya Litvanya ve Almanya çeyrek finali haketti diyebilirim orası ayrı. Neyse ben bizim basketbol takımımızın analizini yapmaya devam edeyim.

Öncelikle savunması (ki Yugoslav ekolünün asıl temsilcisi olmasına rağamen) rezalet olan Sırbistan ile hücumu rezalet olan Türkiye'nin maçı olacak. Maçın en büyük özeti bu. Kadro olarak çok güçlü ancak oyun olarak ve coaching olarak zayıf bir Türkiye var ve bu maçın sonucunu günlük performanslar belirleyecek.

Basketbolda oyun kurucun kadar konuş derler. Gerçekten Sırbistan'ın guard rotasyonu oldukça iyi savunmada işi sıkı tutabilirlerse maçın favorisi olurlar. Teodosic, Tepic ikilisi hücumu çok iyi yönlendiriyorlar. Keselj tam bir sharpshooter Krstic hem cüssesi hem zekasıyla oynayan bir pivot ve ne zaman nerede duracağını çok iyi biliyor Teodosic ve Krstic ikili oyunlarından her maç en az 10 sayı buluyorlar. Krstic'in arkasında fizik olarak kalabilecek tek adamımız ise Ömer Aşık. Her maç denir Ömer faul problemine girmemeli diye ancak bu maç girerse ve biz %65 civarı 3lük atamazsak kazanma şansımız kalmaz.

Guardlardan devam edelim Ömer Onan, Kerem Tunçeri ve Ender Arslan anlık çıkışlar dışında kötü bir turnuva geçiriyorlar özellikle oyun kurucularımız tam bir rezalet. Oysa onlarda topa yön veren Teodosic ve Tepic dışında Markovic ve Rasic de bulunuyor. 5. guardları Ivan Paunic bile bizde rahatlıkla ilk 5 başlayabilir.

Sakatlık durumunda Rasic İspanya karşılaşmasını kaçırmıştı ancak bizim maçta oynayabileceğini belirtti. Ona da dikkat etmeliyiz sürpriz skor bulabilen bir oyuncu.

Gelelim istatistiklere;



Maç başına bize göre 9.3 sayı atıyorlar ki son ispanya maçında zorlamadan 59da kalmışlar ve ortalamalarını bu skor aşağı çekmişti 83 sayı atıyorlar maç başına. İkilik yüzdeleri yakın 3lük ve serbest atış yüzdelerinde %10 civarı bir farkları var.

Reboundlarda onların hızlı hücum temposunda oynadıkları düşünülünce bizim maç başına aldığımız 2.0 fazla rebound aslında çok daha değerli. Hücum reboundları bu maç için iki taraf açısından da çok kritik. Üstünlük kuran taraf maçı kazanmak için değerli bir şans elde eder.

Ivkovic'in takımı olmasının da etkisiyle hücum setlerinin temposu yüksek ve sayıları asist üzerinden buluyorlar. Bunun başlıcası ise ikili oyunlardan buldukları sayılar. Özellikle Teodosic Krstic ikili oyunlarından sayı çıkartıyorlar sahaya dizilişleri çok iyi.

En önemli hücum setleri tepe hücumunda Teodosic'in Krstic'le oynadığı pick and roll hücumu. Sol forvete de Savanovic'i koyuyorlar eğer Savanovic'i tutan adam Krstic'i önden tutmaya gelirse Teodosic hızlı bir pasla Savanovic'i besliyor aksi halde Krstic pota altında bitiriciliğini konuşturuyor. Bizi en çok zorlayacak ve ekmek çıkaracakları hücum bu olacaktır.

Ayrıca her reboundda bir adamları mutlaka koşuyor kolay sayı kovalıyor. Keselj de yakın savunulmalı ancak bunu Hidayet'ten pek beklemiyorum. Ömer Onan Teodosic'le yine güzel bir uğraş verecektir ancak asıl maçın kazanılacağı yer pota altı olacak.

Madde madde önemli noktalar

1- Topa baskı ve asist sayılarını azaltmak
2- Teodosic Krstic ikili oyunlarında doğru zamanlama ve iyi savunma
3- Hücum reboundu vermemek
4- Geriye hızlı koşmak
5- Topu mutlaka her hücumda içeri bir kez indirmek

10 Eylül 2011

Phil Jackson Audi reklamı

Hidayet Türkoğlu ve yeni jenerasyon milli takım

Hido'nun ne olduğunu tüm nba tüm avrupa anladı bir biz anlayamadık Hido iyi bir oyuncu doğru sistem olduğu zaman da verimli olan bir oyuncu bu nedenle sacremento, san antonio, toronto ya da phoenix'te orlando'daki hido olamadı.

Hido 2001'de eline geleni potaya sallayan bir oyuncuydu o haliyle de şimdikinden fazla katkı verememişti. Hido bir Dirk Nowitzki, Peja Stojakovic, Andrei Krilenko ya da Pau Gasol değil.

Adam yarın belki son milli maçına çıkacak halen daha Hido neydi ne yapmadı tartışıyoruz. Ben de şahsen memnun değilim Hido'dan en azından daha fazla sorumluluk almasını beklerdim ancak hiç naz yapmadan her turnuvada milli takımda olmuş bu takımla iki madalya kazanmış bir oyuncu da saygıyı fazlasıyla hakediyor.

Orhun Ene fazlasıyla hatalar yaptı en büyük hatası ise direk coachingi ile alakalı olan sahadaki 5 tercihleri oldu rotasyonu düzgün ayarlayamadı kimyası tutmayan oyuncular yer aldı turnuvanın en kritik hedef maçlarında bile bu hataları yapıp ısrarla geri dönmedi hatasından adeta hazırlık maçı oynuyormuş gibi. Bu durumda TBF'nin doğru karar vermesi gerekir. Kişisel husumetler görüş ayrılıkları bırakılacak en doğru karar en verimli projeyi yaratabilecek koç üzerinden verilecek. Ömer Onan, Kerem Tunçeri, Kerem Gönlüm, Mehmet Okur, Hidayet Türkoğlu artık bu takımda büyük ihtimalle olmayacaklar. Bu yeni yapılandırmada doğru koç ve doğru projeyle kim olacaksa o koç olarak seçilmeli. Bu isim Orhun Ene de olabilir Nihat İziç de Erman Kunter de Oktay Mahmudi de Ergin Ataman da yeter ki doğru proje tespit edilsin ve yeni yapılandırma mantıklı ilerlesin.

9 Eylül 2011

Türkiye - Almanya maç sonu değerlendirmesi

Maçta son 5 dakika fark yok denecek kadar az hep 1 basket 2 basket aralığında gidiyor. İşte o dakika skoru tahmin etmeden oyuncuların yüzüne ve oyunumuza bakan bir kimse Türkiye'nin maçta 15-20 sayı geride olup erken havlu attığını zanneder. İşte sorun burada...

Maç önü yazımda maçı kazanmak için 6 kritik nokta sıralamıştım. Bunlar çerçevesinde maçı değerlendirelim

1- Schaffartzik'in driplingini kesip potaya gitmesini önlemek
Bu konuda genel anlamda başarılı olduk. Markajdan kurtulup Heiko'nun potaya gittiği zamanlar oldu ancak savunmasında zaman zaman basit hatalar yaptık. Özellikle süre dolarken attığı 2 tane 3lüğe el bile göstermemek savunmamıza ve iyiniyetimize yakışmadı.
2- Nowitzki'nin sağ çaprazda top almasını engellemek
Bunu maçın çoğu bölümünde yaptık. Dirk sadece 2. faulüyle 3. faulü arasında o bölgede üstüste top alıp 6 sayı attı onun dışında genel anlamda bu konuda başarılıydık. Enes sadece yaşına ve tecrübesine orantılı bir kaç pozisyon hatası yaptı ancak bunlar önceden öngörebileceğimiz durumlardı. Ersan ise son periyotta kötü savundu.
3- Hücum reboundlarını kovalayıp (kısaları yardım etmiyor) uzunlarını faul problemine sokmak
Nowitzki'yi ve Jagla'yı faul problemine sokup bunu büyük ölçüde başardık ancak tam ritmini bulmuşken Nowitzki'ye olmayan bir pozisyonda 3. faulün çalınması şansımıza oldu. Maç sonunda ise aynı hakem bariz faulde 5. faulü çalamadı Dirk'e. Açıkçası tek taraflı eleştirmek hata olur sonuçta 3. faul çalınmasaydı canımıza okumaya devam edecekti. (çıkınca 10-0 seri yedik o da ayrı bir ironi konusu olur)
4- Kaman'ı birebirde potadan uzak topla buluşturup baskıyla top kaybı yapmasını sağlamak
Bu konuda biz biraz da yardım savunmasına konsantr olduğumuzdan başarısız olduk. İstediğimizi yapamadığımız başlıca konu bu oldu ve Kaman bizim iyi oynadığımız dakikalarda Almanya'nın oyuna tutunabilmesini sağladı
5- Schaffartzik'in yanlış seçimleri
Kendi standartlarına göre fena oynamadı. Ancak bu bizim zaafımızdan kaynaklandı. Özellikle ne alaka ise Cenk ile savunmaya çalışmamız fiyasko ile neticelendi. Rotasyondan düşmüş oyuncunun bu süreleri alması ise tamamen anlamsız. Ayakları çok yavaş biz ona oyun kurucu tutturuyoruz.
6- Bençi devreye sokmamak
Kritik konu bu ya !!! Sadece Schwethelm 11'i son çeyrekte olmak üzere toplamda 14 sayı attı. 14 sayı bu oyuncunun son 4 maçta attığı toplam sayı. Bu sayılar nasıl mı atıldı dersiniz ? Çoğu basit hatalardan bir anlık konsantrasyon eksikliğinden kaynaklı. Takım istekli kadro çok iyi ancak ciddi mental problemler var ki demek anlık konsantrasyon kaybı ile bütün emeklerimiz boşa gidiyor.



Bunlar istatistikler. Yani bu maçta açıkçası bilimsel konuşacak da pek taraf yok. Hücum reboundlarında ezdik geçtik beklediğimiz gibi ancak bu sadece maça tutunabilmemize yaradı. Top kayıplarını sınırlandırdık ancak 10/22 serbest atış atmak nedir bunu anlayamadım. Bu kadar mı konsantrasyon kaybı yaşıyoruz ?

Hücumda hiç başarılı setimiz yok. Emir ve Hido birebirde adam geçip zorlamasa Enes pota altında birebir oynamasa ya da Ömer Aşık hücum reboundu kovalamasa bu takım sayı mayı atamaz. Bir koç bunları nasıl göremez nasıl yerinde değişiklikler yapamaz Ersan gibi doğru kullandıldığında takımın son turnuvalarda hep en skoreri olmuş bir oyuncusu dururken nasıl onu Finlandiyalı dandik bir uzunmuş gibi kullanabilir aklım hayalim almıyor.

Tempoyu sadece yavaşlatmayı biliyoruz ancak kontrol kontrol derken nasıl hücum yapacağımızı unuttuk. Bu kadar defans da yoruyor adamı sistem dışına çıkartıyor. Mola zamanları hep yanlış. Sahadaki 5in kimyası hep yanlış. Kısacası artık Kerem Gönlüm, Tunçeri, Onan, Hidayet, Mehmet Okur, Mirsad Türkcan gibi oyunculardan oluşan devir kapandı. Artık Emir, Enes, Ömer Aşık ve Ersan gibi oyunculara yatırım yapma zamanı. Doğuş gibi genç guardlar desteklenmeli.


Haketmedik çeyrek finalde olmayı. Hala tek atımlık kurşunumuz kalmış olsa da istemiyorum çıkmayalım bu basketbolla. Hakedenler çıksın keyif alalım ders alalım. Oyun kurucun kadar konuş demişler bunu en iyi Orhun Ene'nin bilmesi gerekirdi...

NBA 2K12 Son Trailer

NBA 2K12 oyununda 2011 draftında seçilen çaylak oyuncuların lokavt nedeniyle lisansları henüz çıkartılmamış olduğundan 2K12 oyununda yer almayacakları açıklandı. Aralarında Kyrie Irving, Derrick Williams, Enes Kanter, Jonas Valenciunas, Jan Vesely, Brandon Knight gibi çaylak oyuncular ise lokavt sona erdikten sonra çıkartılacak bir güncelleme ile oyuna dahil edilecek.

Trailer görüntüleri çok iyi olmuş oyunun. Dream Shake, Sky Hook falan derken insan şimdiden hevesleniyor.

Bornova'lı Tyler Smith Almanya yolunda


2009/10 sezonun ortasında Kedrick Brown'ın sakatlanmasından sonra Bornova'ya transfer edilen ve TBL'de 1.5 sezondur oldukça iyi işler yapan Tyler Smith Bornova'nın TB2L'ye düştükten sonra amatör ligde devam kararı almasından sonra kendisine takım arıyordu. Tyler Smith TBL'de oldukça dikkat çekici istatistikler yakalamış ve Bornova'yı da tek başına sırtlamıştı. Ancak özellikle geçtiğimiz sezon yaşadığı 2 ayrı sakatlık onun ve takımın performansına olumsuz etki etmişti.

Sportando'ya göre BBC Bayreuth ile 2 hafta denenecek. Özellikle sakatlık sonrası durumunu değerlendirmek için Alman ekibi böyle bir karar almış olabilir. Resmi transfer de koçun raporu doğrultusunda 2 hafta içinde açıklanacaktır. Smith facebook hesabından da Almanya'ya gideceğini 5 eylülde duyurmuştu.

8 Eylül 2011

Türkiye - Almanya maç önü değerlendirmesi

Yarın karşılaşacağımız rakibimiz Almanya tıpkı bizim gibi ilk tur grubunda 3 galibiyet 2 mağlubiyet alarak 2. tur gruplarına kaldı. Ancak 2. tur gruplarında sadece bu gruplara yükselen ilk 3 takımın kendi aralarında oynadığı maçlar dikkate alındığından Almanya üst tur gruplarına galibiyet taşıyamadı ve şu anda grubun son sırasında bulunuyor.

Almanya 2. tur gruplarında ilk maçında İspanya'ya mağlup olarak çeyrek final şansını mucizelere bırakmış gibi duruyor. Almanya galibiyetlerini ise Letonya, İsrail ve İtalya'ya karşı aldı.

Almanya ile milli takımımız Eurobasket 2011 öncesinde 2 hazırlık maçında karşıya gelmiş olsa da iki maçta da Almanya takımımızı mağlup etmeyi başarmıştı. Almanya'nın en önemli silahı Dirk Nowitzki. Bu sene NBA'den transfer ettikleri Chris Kaman da pota altında Nowitzki'ye büyük katkı sağlıyor. Bir diğer önemli oyuncuları ise kısa forvet pozisyonunda oynayan Benzing.

Şimdi geride kalan 6şar maçı ele alarak istatistiklere bakalım. Önce takım istatistikleri:




Takım istatistik karşılaştırmasında bizim hücum reboundları ve 2 sayılık atışlardaki üstünlüğümüz göze çarpıyor. Almanya'nın ise 3 sayılık yüzdesi bizden daha iyi.

Maç başına atılan sayılar birbirine yakın olsa da savunma anlamında Türkiye'nin yediği sayı Almanya'ya göre yaklaşık 6 sayı daha az. Türkiye maç başına ortalama 66.8 sayı yerken Almanya 72.3 sayı yiyor. Üstelik bu savunmanın kritik maçları (Sırbistan, Fransa ve İspanya) maçlarını kaybettirdiği düşünüldüğünde Alman savunmasını vasatın altında görüyorum.

Nowitzki ve Kaman'ı biraz NBA izlemiş herkes yakından tanır. Özellikle de Nowitzki harika bireysel kariyerini bu sezon ilk defa bir kupa kazanarak (NBA Şampiyonluğu) da taçlandırmış oldu. Bu oyuncuların yapabildikleri ortada Nowitzki yine ne kadar savunursak savunalım çok top kullanacak ne kadar kaçırsa da 20 sayı civarı atacak Kaman da ne kadar pota altında zorlansa da double double yapacaktır. Ancak kritik noktalar da var bu ikili bunları yapacak olsa da top kaybına çok müsait oyuncular özellikle Almanya'nın bu hücum sisteminde bu top kayıplarını göz ardı edemeyiz.

Sistemsel olarak göze çarpan iki oyuncuları var bana göre, bunlar Robin Benzing ve Heiko Schaffartzik. Özellikle Schaffartzik son İspanya maçında yaptığı kritik hatalarla maçı resmen veren isim oldu. Baskı altında özellikle yıldırıcı savunma ile yorulmuşsa çok fazla tercih hatası yapan bir oyuncu. Top kayıpları aşırı olmayabilir (Maç Başı 1.3) ancak tercih hataları oldukça fazla. Örneğin Eurobaskette geride kalan 6 maçta 33 üçlük denerken sadece 20 iki sayılık atış denemiş. Genellikle her Avrupalı guard gibi tepe hücumlarını oynamayı sevdiğini düşünürsek bu şu sonuca çıkıyor. Schaffartzik tepeden içeri drive edebildiği her pozisyonda driplingini yapıp rakip defansın dengesini bozmuş ve genelde asist yapmış. Ancak ilk pozisyonda driplingi kesilirse de B planı olarak zorlama şutlar denemek zorunda kalmış. Bu açıdan tercih hatası yapmaya ve bizim istediğimiz hücumu oynatmaya oldukça müsait bir oyuncu.

Savunma sistemlerinde ise en dikkat edilmesi gereken oyuncu Robin Benzing. Benzing 2.09'luk genç bir SF ve bizim hücumlarımızın başlangıç noktasında bulunan kritik oyuncularla eşleşecek genelde yani Hidayet ve Emir'e karşı oynayacak. Uzun boyu ve uzun kolları savunmada bize oldukça zorluk çıkartacak özellikle de 3 numaradan oynadığımız pick and roll hücumlarında kolayca switch yaparak uzun adamı rahatlıkla tutabilecek olması bizim için sıkıntı. Ne var ki henüz tecrübesi çok fazla yok. Hareketli hücumculara karşı kolaylıkla faul problemine girebiliyor o nedenle maç başında Hido'dan oynamak oldukça mantıklı gözüküyor.

Şimdi Nowitzki ve Kaman'ı savunma konusuna gelelim. Almanya'nın en kritik ikilisi zira Almanya'nın şimdiye kullandığı 341 şutun 159'unda bu ikilinin imzası var. Kaman orta mesafeden fena bir şutör değil o nedenle onu Ömer Aşık'la pota altında güreştirmektense Nowitzki'nin Ersan'a olan fizik avantajını kullanıp Dirk'i pota altında buluşturup Ömer'i potadan uzaklaştırmak isteyeceklerdir. Bunun için kullandıkları en belirgin oyun Kaman'ı alçak postta bekletim tepe hücumunda Nowitzki'yi sol dipten koşturup sağ çaprazda topla buluşturmak. Burada Kaman da Nowitzki'yi kovalayan rakip oyuncuya screen koyuyor ve Nowitzki'nin topla buluşmasını kolaylaştırıyor. İşte Almanya'nın en kritik hücum seti bu. Önlemi buna göre almak zorundayız çünkü Dirk o noktada her topla buluşmasında ya şutu sokuyor ya da savunmacı çok yaklaşmışsa potaya kadar itip kolay sayı kovalıyor. Burada iki uzunun yardımlaşmasından ziyade kısa oyuncu ile bu sette Nowitzki'ye baskı yapıp topu potadan uzak almasını sağlayabiliriz. Böylece Ersan'ın etkili savunması karşısında Dirk topla her oynadığında ekstra efor sarfetmek zorunda kalır ve istediğimiz tarzda dripling üzerinden düşük yüzdeli şuta zorlanır. İspanya geçtiğimiz maçta bunu çok iyi uyguladı maç başa baş giderken Pau Gasol Nowitzki'ye o pozisyonlarda top aldırmadı ve son 5 dakika Nowitzki sadece 1 atış kullanabildi ! Bunun yerine Schaffartzik zorlama 3lüklerle Nowitzki ve Kaman kadar top kullandı ve İspanya kazanmasını bildi.

Madde madde kritik noktaları belirtmek gerekirse;

1- Schaffartzik'in driplingini kesip potaya gitmesini önlemek
2- Nowitzki'nin sağ çaprazda top almasını engellemek
3- Hücum reboundlarını kovalayıp (kısaları yardım etmiyor) uzunlarını faul problemine sokmak
4- Kaman'ı birebirde potadan uzak topla buluşturup baskıyla top kaybı yapmasını sağlamak
5- Schaffartzik'in yanlış seçimleri
6- Bençi devreye sokmamak

Bunlar açıkçası hep Schaffartzik'ten başlayıp ardı ardına gelecek durumlar. Hücumda maalesef yeterince yaratıcı değiliz ancak Almanya da bizim gibi set hücumunu seven bir takım yarı saha basketbolunda savunmamızı yapsak bence yeterli olur onların daha az atmasını sağlayarak maçı kazanabiliriz. Fransa ve Sırbistan maçlarına göre daha kolay bir maç olacaktır.

Türkiye - Fransa maçının ardından

Daha önce burada Türkiye Fransa maçının istatiksel maç önü değerlendirmesini yapmıştım. Maç önü ve maç sonu karşılaştırması yapıp nerede hata yaptığımızı bu maçı neden kazanamadığımızı görmemiz lazım.



Öncelikle maç başına neredeyse 88 sayı atan namağlup Fransa'yı savunmada çok iyi durdurduk. Maç sonunda sadece 68 sayı yemiştik ki son periyotta alan savunmamız bu konuda çok işe yaradı maça bizi yeniden ortak etti. Ancak altını çizmemiz gereken bir konu var alan savunmamız çok etkili değildi Fransa alan savunmasına çok kötü hücum etti.



Buradaki istatistiklerde başa baş giden oyunda göze çarpan en önemli istatistiğimiz kesinlikle top kayıplarında oldu. İstatiksel olarak 16 top kaybı yaparak Fransa'nın temel oyun sisteminde kalmasını sağladık. Özellikle formsuz iki oyun kurucumuz Ender ve Kerem bu konuda oldukça yanlış tercihler yaptı. Yan ve zor paslar atletik Fransız oyuncularda kaldı ve bize hızlı hücum sayıları olarak döndü. Ayrıca savunmamızın iyi olduğu ve Fransa'nın çaresiz kaldığı dakikalarda Fransa'nın nefes alması sağlandı.

Asıl trajik olan durum ise 16 top kaybına karşılık sadece 5 asist yapabilmiş olmamız. Bu da işin savunma yönünde rakibi düşük şut yüzdesi ile tutabildiğimizi ancak hücumda yaratıcı olamadığımızı gösteriyor.

Koç tercihlerine gelecek olursak. Orhun Ene maç başlarken oyuna ağırlığını koç olarak hissettirdi iyi başladık maça Fransa yetişse de başabaş bir mücadele vardı ancak oyunun temposunun mutlak hakimi bizdik. Oyunun temposunu kontrol etmek basketbol için çok önemli. Kendi oyunumuzu oynama şansı verir bize. Ancak koç daha sonra en büyük hatasını Enes Kanter'den önce Oğuz'u oyuna alarak yaptı. Enes bu turnuvada en çok parlayan genç oyuncu ve yaşıtlarından Valenciunas dahil bir kaç adım önde. Tam ona ihtiyaç duyduğumuz maçta üstelik onun arkasında kalabilecek fizikte tek adam olan Noah 2 faullü kenardayken Oğuz tercihini yapması daha sonra takımı kısaltması ve üstüste hücum reboundu vermesi ilk yarıda maçın ivmesinin Fransa'ya dönmesine sebep oldu.

İkinci taktiksel hatası koçun -ki bu sürekli yaptığı ve sonuç alamadığı bir uygulama- takımın bütün x faktörlerini yaratıcı oyuncularını aynı 5 ile 2. yarıya başlatması. Bunu sürekli deniyor ve biz 3. periyotlarda sürekli kötü oynuyoruz. Bu kadar yaratıcı oyuncu patlama yapmaya hazır oyuncu bir aradayken sistem tam işlemiyor kimya yakalanmıyor. Bunu doğru zamanlarda kullanmak daha önemli. Biz de bu nedenle rezalet bir 3. periyot daha oynadık. Ve periyot sonunda fark 11 sayıya çıkmıştı (Gelabele'nin üstüste 2 3lük sokmasıyla)

Takımın mental olarak güçlü olması skor fark ne olursa olsun koçun istediği disiplinde istediği oyunu oynaması oyun disiplininden kopmaması demek. 3. periyot sonunda iyi niyetli olsa da panik düğmesine basmamız Ömer Onan'ın gereksiz zorlamaları maçın kaybedildiğini haber veriyordu aslında.

Koç son koz olarak 4. periyotta alan savunması denedi. Burada koçun arkasındayım zira kanatlarda pozisyon bilgisi iyi uzun kollu rebound canavarı oyuncularımızdan iki kritik isim sakat olduğundan bu turnuvada pek denemiyorduk. Fransa ise doğru şutlar bulmasına rağmen özellikle sağ çaprazdan üstüste 3-4 boş 3lük kaçırınca bir anda maça ortak olduk. Bu bizim savunmamızın verimliliğinden değil kesinlikle Fransa'nın ne yapacağını bilmemesinden kaynaklanıyordu. Bu sayede 3. periyotta 26 sayı yediğimiz Fransa'yı 11 sayıda tutmayı başardık son periyotta.

İşte takımı bütün olarak değerlendirmek doğru oyuncuya doğru 5te liderlik vermek tempoyu kontrol etmek molaları zamanında almak takıma istediklerini yaptırmak çok önemli. Orhun Ene bu konuda zoru başaramadı. Ben onu yetersiz değil ancak başarısız buluyorum. Ki bu turnuvalık bir eleştiridir belki Almanya ve Sırbistan'ı yenip devam edeceğiz yola kesin bir şey yok. Ancak yola Orhun Ene ile devam edilmeli takım revizyona gidecek Hido, Ömer Onan, Kerem Tunçeri, Kerem Gönlüm bir daha olmayacak takımda. Enes, Ersan ve Emir önderliğinde bir kadro kurulacak Doğuş, Furkan, Birkan Can Maxim gibi genç oyuncularla da takviye edilecek. Bu geçiş dönemi için destek verilmeli koça ve yaptıkları asıl o zaman tartışılmalı

7 Eylül 2011

Türkiye'nin pick & roll savunma zaafları

Modern basketbol için asla eskimeyecek olan pick & roll hücumları maalesef ki bizim basketbolumuz için her zaman sorun yaratmıştır. Bu nedenle en çok çekindiğim rakipler her zaman ikili oyunları iyi oynayan bir oyun kurucu ve zamanlaması iyi olan uzun bir oyuncuya sahip takımlardır. (örneğin sırbistan)

Hatta pick & roll birbirinden çok farklı iki sisteme sahip NBA basketbolu için de FIBA basketbolu için de vazgeçilmezdir. NBA'de isolation oyun felsefesine sahip hücumlar stockton to malone pick & roll'ları ile devrim geçirmişlerdir (daha sonraları lebron to ilgauskas, nash to amare, dwill to boozer, cp3 to david west örnek verilebilir)

Hatta fundamental konusunda Avrupa'da rakip olduğumuz elit takımlarına göre bariz geride olan takımımız bile Ender, Kerem ve Hidayet önderliğinde Ömer Aşık'ı içeri devirerek bu seti defalarca uygulamışlardır.

Dünya ikincisi olduğumuz FIBA World Cup 2010'da bile bu konuda sıkıntı çekip 2-3 alan savunması ile bu konuya çözüm aramıştık. Ömer Aşık ortada yanlarında Ersan, Semih, Kerem Gönlüm, Hido gibi atletik ve fizik avantajlı 4 oyuncudan 2si sayesinde alanı iyi paylaşan takımların kanatlardan bulduğu sayılara engel olmayı başarmış ve oyun sistemlerini sabote etmiştik.

Şimdi ise bu saydığım 4 oyuncudan 2 tanesi olmayınca topa baskı yapmak ve alan savunmasında doğru pozisyon almak zor oluyor bu nedenle koç da haklı olarak alan savunmasını bu sene tercih etmiyor ancak bu da aşağıdaki sıkıntıları doğuruyor.

Örneğim Litvanya maçından gelecek. Son 3 dakikaya 2 sayı geride girdiğimiz maçta tepe pick and rollunda Kalneitis topu Kaukenas'a veriyor Kaukenas içeri drive ederken Ömer Aşık Ömer Onan'la switch yapıyor. Kaukenas içeri rahat drive edip tekrar Kalneitis'i buluyor Kalneitis köşeden 3lüğü kaçırıyor ancak hücum reboundunda bomboş kalan Songaila beraberliği sağlıyor. Burada Ömer Aşık iyiniyetine rağmen pozisyon bilgisindeki zayıflığı nedeniyle rebound için yer alamıyor.



Şimdi kare kare bu durumu inceleyelim



Bu pozisyonda top Litvanya oyun kurucusunun elinde. Tepe hücumu oynamak için Songaila'yı yanına çağırıyor. Songaila Ömer Onan'a screen koyunca penetre alanını kapatmak için Ömer Aşık Kaukenas'ın yolunu kesiyor.




2. resimde 3 kişinin 2 kişi üzerine yoğunlaştığını görüyoruz. Ömer Onan Kaukenas'ın pick & roll hücumunda Songaila'nın perdesine takılınca geri dönemiyor bu nedenle dip hücumda oyuncusunu savunan Ersan İlyasova Songaila'nın önünü kapatmak için baseline'a doğru hareket ediyor. Ersan'ın oyuncusu tepeye doğru çıkınca Ender kendi adamını bırakıp açığı kapatmak için ona koşuyor ve Kalneitis köşede boş 3lüğü kullanıyor.



3. kare Kalneitis'in 3lüğü kaldırdığı anda çekilmiş. Burada ayrıca bir noktaya daha temas edeceğim. Litvanya'nın 3 numarası top içeri girdiği anda oyunla hiç alakası olmayan köşesinden tepe noktasına doğru koşuyor. Jasaitis daha sonra şut kaldırılınca da hemen faul çizgisine hareketlenip hücum reboundunu kovalıyor. Basketbol hücumlarında en riskli atış dip köşeden atılan 3lüklerdir. Çünkü doğru alan paylaşımında dipteki oyuncu, dipteki oyuncuya pas veren oyuncu ve onun karşısındaki oyuncu hatta hücum reboundunu zorlayan oyuncu düşünüldüğünde geri koşmak oldukça zordur. Bu konuda Litvanya hücum setinin temposu ve alan paylaşımı açısından ciddi bir ders veriyor. 3. kareye geri dönecek olursak Ömer Aşık'ın adamına dönüp box out yapması gerekiyor ancak görüldüğü üzere Songaila bomboş durumda.



Son fotoğrafta ise beklenen oluyor ve boş kalan Songaila kaçan 3lüğün hücum reboundunda maçın en kritik basketlerinden birisini atıyor ve maça dengeyi getiriyor.

Pick and roll defansı nasıl olmalı sorusuna gelince kritik nokta şüphesiz oyun bilgisine ve sezgisine sahip olmak. Başarılı bir perde her zaman gelebilir. Burada en önemli nokta perdeden çıkan kısa oyuncuya uzun oyuncunun yeterli mesafeyi sağlayarak durdurması. Yani ne şut ne de dripling için uygun pozisyonu bırakmaması. Kısa oyuncu böylece perdeden kurtulup adamına yetişir.

Ayrıca takımın bir bütün olarak pick and roll oyununun başladığı anda (ki %90'ı tepe hücumdan başlar) içeri gömülmesi topu elinde olan oyuncu durdurulduğu zaman ise anında açılıp pas kanallarına baskı yapılması lazım.

Bu açıdan Fransa maçından ziyade Sırbistan maçından çekiniyorum. Teodosic ve Krstic pick and roll'un kitabını baştan yazıyorlar. Krstic hızlı bir oyuncu değil ancak müthiş bir pozisyon bilgisine sahip ve her zaman doğru pas açısında kalıyor. Fransa ise Parker topu elinde seven bir oyuncu pick and rollu doğru oynayacağı uzun da zaten sahada yok onlara karşı birebirde geçilmeyelim yeter.

6 Eylül 2011

Virtus Bologna NBA'den SG bakıyor


İtalyan ekibi NBA takımlarından lokavt boyunca katkı sağlaması amacıyla Avrupa'ya uyum sağlayabilecek skorer oyuncu arayışına girdi. Virtus Bologna başkanı öncelikle kendilerine önerilen Carlos Delfino ile görüşülse de maddi açılardan anlaşma sağlanamadığını belirtti.

Bologna ekibinin hedefinde ise bir başka NBA oyuncusu Chris Dougles-Roberts var. 2008 draftında 40. sıradan seçilen Dougles-Roberts geçtiğimiz sezonu NBA ekiplerinden Milwaukee Bucks forması ile tamamlamıştı.

Bu arada İtalya basınında sıklıkla çıkan haberlere istinaden Virtus Bologna eski oyuncuları Manu Ginobili ile de görüşüldüğü iddiasını yalanladı.

Beşiktaş'ta sıcak gelişmeler


Koç Ergin Ataman twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada yabancı transferlerini sayarken Zoran Erceg ve Marijonas Petravicius isimlerini de saymış ancak daha sonra Olympiacos'un bonservis istemesi nedeniyle Erceg transferinden vazgeçtiklerini belirtmişti.

Erceg bonservis sorununu çözüp bu akşam İstanbul'a geldi. Büyük ihtimalle yarın sağlık kontrolü ve imza töreni olur. Bu bir iki gündür beklenen gelişmeydi. Diğer gelişme ise Marijonas Petravicius cephesinde yaşandı. Petravicius'ta ender rastlanan bir virüs tespit edildiği ve en az iki ay dinlendirileceği açıklanmıştı. Bu nedenle Litvanya'lı uzun ulusal takımının Eurobasket 2011 kadrosundan da çıkartılmıştı.

Sportando sitesine göre bu gelişme sonrasında Beşiktaş Marijonas Petravicius ile sözleşme imzalamaktan vazgeçmiş durumda. Yeni bir uzun arayışına girdiklerinden bahsediliyor.

Türkiye - Fransa maç önü değerlendirmesi


Basketbola gönül vermiş çok kişi var. Ancak maalesef bu spor tutkusu internet sitelerinde epey sıradanlaşıyor. Genellikle blog yazarı şeklinde maç sonu değerlendirmeleri okuyoruz keza fırsat bulduğumda ben de bu sıradanlığın bir parçası oluyorum. Uzun zamandır yazamıyorum Eurobasket ile ilgili çok gözlemim oldu yanıldığım şaşırdığım bazen de öngördüğüm sonuçlar oldu ancak bunları aktaramadım. En azından bir farklılık denemeye karar verdim. Herkes maç sonu sistem eleştirisi hakem eleştirisi yaparken koçun mola zamanlamasından ya da oyuncu değişikliklerinden bahsederken sistemsel değerlendirmeler hep 2. planda kalıyor. Maçı bu açıdan kafamda değerlendirmek istedim büyük ihtimalle yanılacak da olsam bu yazıyı istatistiklerin de yardımıyla hazırlıyorum.

İlk grup maçlarında en zorlu iki grupta bulunan takımımız Fransa ile karşılaşacak. Fransa Rusya ile birlikte şu ana kadar 2 namağlup takımdan bir tanesi. Fransa Türkiye karşılaşmasına istatiksel olarak bakalım.

En belirgin özellik maç başına atılan sayılarda ortaya çıkıyor. 5 maç sonunda Türkiye fena bir ortalama olmayan 77 sayı ortalaması tutturmuşken Fransa bizden tam 10.6 sayı atıyor maç başına. Ve bize nazaran maç başına 9 fazla 2 sayılık atış deniyorlar. Ne var ki bizim 2lik yüzdemizle onlarınki yakın. Fransa Parker'ın da ciddi etkisiyle ve atlet takımdan faydalanmak için ciddi bir hızlı hücumla potaya yüklenme stratejisi gütmüş durumda.

Maç başına yenen sayılara baktığımızda 66.6 sayıyla Türkiye bu alanda 5. iken Fransa oynadığı yüksek temponun da etkisiyle 78.2 sayı yiyor ve bu alanda 16. durumdalar. Açıkçası benim en çok etkilendiğim ve dikkat ettiğim istatistik işte bu. Ciddi anlamda sayı yeme potansiyelleri var.

Bir diğer kilit nokta ise top kayıpları. Zaten iki takım arasında rebound asist top kaybı ve maç başına toplam faul rakamları oldukça yakın. Baskı altında yapılabilecek olan top kayıpları ciddi anlamda lehimize sonuçlanabilir. Topun kıymetini bilerek yavaş oynuyoruz Fransa ise bildiği tek şeyi hızlı hücumu oynuyor. Bu nedenle geriye hızlı ve dengeli koşarsak Fransa'yı sete sette yeneriz.

Parker açık alanda çok iyi bir oyuncu ancak iki zaafı var. Bunlardan ilki sertliğe gelemiyor bunu açıkça biliyoruz üzerine uygulanacak ciddi sertlik faul yapacağımız pozisyonlarda abartıya kaçmayacak ancak yıldıracak derecede sertlik Parker'ı zorlayacaktır. Aynı zamanda sete sete kaldı mı Avrupa basketboluna tam uyum sağlamış değil. Organizasyonda sıkıntı yaşıyor gereksiz saçmalayabiliyor.

Onlar için kritik oyuncular Diaw ve Türk takımlarına karşı her zaman iyi oynayan De Colo'nun yaratıcılığını sınırlamak. 4 numarada Diaw size açısından ciddi bir avantaja sahip ve oyunu okuması da çok iyi açıkçası en çok çekindiğim adam mutlaka yardım savunması getirilmeli.

Bizim takıma gelince Orhun Ene'yi hep kazanırken eleştirmek istedim. Kaybederken eleştirmek kolay ve acımasız oluyor ne de olsa bunun için hazır bekleyen akbabalar var. Bizim takım sürekli dizginlenmeli bir an için bile kontrolü yitirmememiz lazım hücumda. Yani gaza gelip boş turnike olmadıkça hızlı top kullanmayacağız aynı zamanda topu bir oyuncunun elinde son 5 saniyeye kadar öldürmeyeceğiz. Set temposu bizim hücumun temel noktası. Sırbistan hızlı set temposuyla Fransa'ya karşı çok iyi oynadı. Tamam hücumda Sırbistan olamayız belki ancak savunmada onlardan çok daha iyi durumdayız.

Noah kolay faul alabilen fake'lere kolay kanabilen bir uzun. Onun oyunda olmaması bizim için büyük avantaj sağlar çünkü Ömer Aşık'ı hem faullerden sakınarak hem de daha kolay yardım getirmesini sağlayarak kullanabiliriz. Sonuçta Noah'ın yedeği Seraphin Ömer'den 9 santim kısa bir oyuncu.

Diaw'dan hücumda çekinsem de savunma açısından size'ı dışında sıkıntısı var. Doğru alan paylaşımıyla Ersan ciddi boş şutlar yakalayacaktır.

Temel etki edecek olay bence bizim hücumdaki tercihlerimiz olacak. Çok dengeli hücum etmeliyiz ve onları savunmada kalıp yormalıyız. Geri koşmayı da başarırsak eminim maçta onları erken pes ettirebiliriz. Orhun Ene'ye çok iş düşecek İspanya maçında 3. çeyrek başlarken bütün x faktörleri aynı anda sahaya sürmüş takım ritmini bozmuştu uzun 5 iş yapamamıştı. Bunlara dikkat etmeli. Sırbistan'ın yaptığı gibi işlemeliyiz. Örneğin Enes girdiğinde bıkmadan usanmadan 2 hücumda 1 Enes'ten birebir oynamalıyız. Keza Predzic ve Ender ikili oyunlara önem vermeli bunları yaparsak Fransa'yı durdururuz. Ancak topu koşturmalarına izin verirsek işte o zaman kim daha çok atacak yarışına döner maç o konuda da Fransa'nın eline su dökebilecek takım sayısı oldukça az.

Fanatik Basket

Ne zamandır yazmaya fırsat bulamıyordum. Müjdeli bir haberle geri döneyim dedim haftalık Fanatik Basket gazetesi 4 senelik arasının ardından geri döndü. Okunmalı okutulmalı desteklenmeli güzel bir geri dönüm kesinlikle.

Basketbol haberleri kadar magazinsel içeriği ve öğretici yanına da önem verilmesi gerekiyor. Bu gazetenin misyonu bana kalırsa ne basketbol elitlerine ne de standart galibiyet sonrası gazete alan güruha değil de içi basketbolla dolmaya hazır bir nesle hitap edecek şekilde hazırlanmalı. Kar, tiraj amacından ziyade basketbol misyonu taşımalı. Bu açıdan destekliyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Labels

Fenerbahçe Ülker (74) Köşeyazıları (70) nba (66) Fenerbahçe (62) Euroleague (55) TBL (50) Emir Preldzic (23) Anadolu Efes (20) Transfer (19) Bojan Bogdanovic (17) ACB (15) Avrupa (15) EuroBasket2011 (14) James Gist (14) Türkiye (14) Ömer Onan (14) Oğuz Savaş (12) Pınar Karşıyaka (12) Roko Ukic (12) lokavt (12) Diğer (10) Barcelona (9) Beşiktaş (9) CSKA Moskova (9) Türk Telekom (9) Bo McCalebb (8) Caja Laboral (8) Curtis Jerrells (8) Maccabi Tel Aviv (8) Olympiacos (8) Real Madrid (8) Andrei Kirilenko (7) Beşiktaş Milangaz (7) Eurochallenge (7) Gasper Vidmar (7) Hidayet Türkoğlu (7) LA Lakers (7) Mike Batiste (7) Montepaschi Siena (7) Panathinaikos (7) Euro 2011 (6) Fransa (6) Galatasaray Medical Park (6) Mirsad Türkcan (6) Neven Spahija (6) Romain Sato (6) Unicaja Malaga (6) Union Olimpija (6) Bennet Cantu (5) Can Maxim Mutaf (5) David Andersen (5) Engin Atsür (5) Ersan İlyasova (5) Gianluca Basile (5) Kaya Peker (5) Luka Zoric (5) Marcelinho Huertas (5) Mersin BŞB (5) New York Knicks (5) Shaquille O'neal (5) Sırbistan (5) TNT (5) Almanya (4) Antalya Büyükşehir Belediye (4) Bilbao Basket (4) Derron Williams (4) Dwight Howard (4) Jordan Farmar (4) Kevin Durant (4) Litvanya (4) Mehmet Okur (4) New Jersey Nets (4) Oklahoma City Thunder (4) Olin Edirne (4) Shaq (4) Shaqtin' A Fool (4) TOFAŞ (4) Thabo Sefolosha (4) Valencia (4) Vassilis Spanoulis (4) Yunanistan (4) Zalgiris Kaunas (4) İlkan Karaman (4) İspanya (4) A Milli Basketbol Takımı (3) A1 (3) Aliağa Petkim (3) Bandırma Banvit (3) Barış Ermiş (3) Belgacom Spirou (3) CBA (3) CP3 (3) D'or Fischer (3) Erdemir (3) Furkan Aldemir (3) Jeremy Pargo (3) KK Zagreb (3) Kobe Bryant (3) Maccabi Haifa (3) Marc Gasol (3) Miami Heat (3) Milos Teodosic (3) Minnesota Timberwolves (3) Mirza Teletovic (3) Nemenja Bjelica (3) New Orleans Hornets (3) Orhun Ene (3) Orlando Magic (3) Portland Trail Blazers (3) San Antonio Spurs (3) Serie A (3) Spor Toto World Cup 10 (3) TB2L (3) Tiago Splitter (3) Unics Kazan (3) Vlado Ilievski (3) 2013/14 (2) Alexey Shved (2) Allstar (2) Andrew Bynum (2) Antbirlik Antalya (2) BC Khimki (2) Berkay Candan (2) Birkan Batuk (2) Bornova Belediye (2) Brose Baskets (2) Chicago Bulls (2) Chris Paul (2) Dallas Mavericks (2) Damir Mulaomerovic (2) Dimitrios Diamantidis (2) Dirk Nowitzki (2) EA Milano (2) Elias Zouros (2) Emir Predzic (2) Enes Kanter (2) Erman Kunter (2) Etha Engomi (2) EuroBasket2013 (2) FIBA (2) Galatasaray (2) Georgios Printezis (2) Gerald Fitch Joel Freeland (2) Hacettepe Üniversitesi (2) Hakan Demir (2) Hakan Demirel (2) Henry Domercant (2) Houston Rockets (2) Hırvatistan (2) Ioannis Bourousis (2) Jaycee Carrol (2) Jovo Stanojevic (2) Kenan Sipahi (2) Kyle Hines (2) Lietuvos Rytas (2) Linas Kleiza (2) Manu Ginobili (2) Marcelus Kemp (2) Marcus Slaughter (2) Mire Chatman (2) Mustafa Abi (2) Nenad Krstic (2) Nicolas Batum (2) Omri Casspi (2) Partizan (2) Pau Gasol (2) Phoenix Suns (2) Rudy Fernandez (2) Rusya (2) SLUC Nancy (2) Sacremento Kings (2) Salary Cap (2) Sean May (2) Semih Erden (2) Serge Ibaka (2) Sinan Güler (2) Slovenya (2) Sofocles Schortsianitis (2) Soft Cap (2) Sonny Weems (2) TED Ankara Kolejliler (2) Terrence Kinsey (2) Theodoros Papaloukas (2) Trabzonspor (2) Tracy McGrady (2) Ufuk Sarıca (2) Utah Jazz (2) Web Sitesi (2) Zeljko Obradovic (2) Zoran Erceg (2) agent (2) arenas (2) efes (2) gilbert (2) kevin (2) pilsen (2) trade (2) ukrayna (2) washington (2) wizards (2) zero (2) Ömer Aşık (2) İsrail Ligi (2) 1988 Olimpiyat Oyunları (1) 2002 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası (1) 2011 NBA Draft (1) 2012/13 (1) AC Green (1) AJ Milano (1) Aaron Jackson (1) Adecco Kupası (1) Adriyatik Ligi (1) Agent 0 (1) Al Collins (1) Aleks Maric (1) Aleksei Vzdyhalkin (1) Alex Raskovic (1) Ali Karadeniz (1) Altın Madalya (1) Andre Smith (1) Angelico Biella (1) Anthony Tucker (1) Antonis Fotsis (1) Antwain Barbour (1) Aris (1) Arjantin (1) Arturo Ortega (1) Arvydas Sabonis (1) Asseco Prokom (1) Audi (1) Avellino (1) Aydın Örs (1) BC Nizhny Novgorod (1) Bandırma Kırmızı (1) Banvit (1) Baron Davis (1) Barış Özcan (1) Basketball Fight (1) Basketbol (1) Baskonia (1) Bekir Yarangüme (1) Ben Gordon (1) Benetton Treviso (1) Big Sofo (1) Birsel Vardarlı (1) Blake Griffin (1) Boniface Ndong (1) Bosna Hersek (1) Bostjan Nachbar (1) Boston Celtics (1) Bradley Buckman (1) Brandon Bowdry (1) Brandon Jennings (1) Brandon Knight (1) Brian Boddicker (1) Brian Scalabrine (1) Brooklyn Nets (1) Bruesa (1) Byron Scott (1) CB Valladolid (1) CJ Miles (1) CS Bologna (1) Caleb Green (1) Call of Duty (1) Can Altıntığ (1) Caner Ercan (1) Carlos Arroyo (1) Carlos Delfino (1) Carmelo Anthony (1) Celebrate Basketball (1) Charles Smith (1) Cherkasy Monkeys (1) Cheshire Jets (1) Chris Dogles-Roberts (1) Chris Wright (1) Chuck Eidson (1) Cibona Zagreb (1) Collective Bargaining Agreement (1) Corey Maggete (1) Damir Mrsic (1) Danilo Gallinari (1) Darius Lavrinovic (1) Darius Washington (1) Darko Milicic (1) Denver Nuggets (1) Derrick Rose (1) Derrick Williams (1) Doğuş Balbay (1) Drazen Delipagic (1) Dripling (1) Dusko Savanovic (1) Dwyane Wade (1) Edwin (1) Efes Pilsen (1) Efthymios Rentzias (1) Ender Arslan (1) Erazem Lorbek (1) Erbil Eroğlu (1) Ergin Ataman (1) Erhan Yetim (1) Esteban Batista (1) FIBA Kadınlar Euroleague (1) Fanatik Basket (1) Film Tavsiye (1) Florentino Perez (1) Forest Whitaker (1) Forma Numaraları (1) Fuenlabrada (1) Gilbert Arenas (1) Goran Dragic (1) Grant Hill (1) Göksenin Köksal (1) Görkem Sönmez (1) Hapoel Migdal Jerusalem (1) Hazırlık Maçı (1) Hurricane Season (1) Hürriyet (1) Igor Rakocevic (1) Jacob Pullen (1) James Worthy (1) Jan Vesely (1) Jason Richardson (1) Jason Thompson (1) Joakhim Noah (1) Joey Dorsey (1) Jonas Valanciunas (1) Jonas Valenciunas (1) Josip Sesar (1) Kaan Üner (1) Kalin Lucas (1) Karadağ (1) Kareem Abdul Jabbar (1) Kaspars Kambala (1) Kasırga Sezonu (1) Kenneth Faried (1) Kepez Belediye (1) Kevin Seraphin (1) Kinder Bologno (1) Kirk Penney (1) Kostas Sloukas (1) Ksistof Lavrinovic (1) Kyrie Irving (1) Köşe (1) La Palma (1) Lamar Odom (1) Lamont Barnes (1) Larry Ayuso (1) Lazaros Papadopoulos (1) Lebron James (1) Leon Radosevic (1) Lisanslar (1) Louis Amundson (1) Lucas Gordon (1) Lucentum Alicante (1) Luol Deng (1) Lynn Greer (1) Magic Johnson (1) Makedonya (1) Malik Hairston (1) Mantas (1) Mapooro Cantu (1) Marcin Gortat (1) Marco Belinelli (1) Marcus Brown (1) Marcus Camby (1) Marijonas (1) Marijonas Petravicius (1) Mario Kasun (1) Marko Banic (1) Marko Keselj (1) Marko Popovic (1) Marko Tomas (1) Marreese Speights (1) Martynas Andriuskevicius (1) Martynas Gecevicius (1) Matt Howard (1) Matt Nielsen (1) Mehmet Arslan (1) Memphis Grizzlies (1) Mia (1) Michael Ignerski (1) Mike Miller (1) Milan Macvan (1) Milwaukee Bucks (1) Mirza Begic (1) Modern Warfare 3 (1) Multimedya (1) NBA 2K12 (1) NBA 2K13 (1) NBA2K14 (1) NCAA (1) Nate Robinson (1) Nathan Jawai (1) Nevriye Yılmaz (1) Nick Calathes (1) Nihat İziç (1) Nikola Pekovic (1) Ntv (1) Ntvspor (1) Oktay Mahmudi (1) Oktay Mahmuti (1) Omar Cook (1) Oyak Renault (1) PAOK (1) Pablo Prigioni (1) Pat Riley (1) Patrick Beverly (1) Patrick Mills (1) Pau Ribas (1) Paul Davis (1) Penny Taylor (1) Pepsi Caserta (1) Pero Antic (1) Pertev Öngüner (1) Phil Jackson (1) Philedelphia 76ers (1) Playoff (1) Polonya (1) Pops Mensah-Bonsu (1) Porto Riko (1) Radford Highlanders (1) Rajan Rondo (1) Ratko Varda (1) Ray Wesson (1) Reha Öz (1) Resmi şarkı (1) Ricky Rubio (1) Rimantas Kaukenas (1) Robert Javtokas (1) Roger Grimau (1) Ron Artest (1) Ronny Turiaf (1) Rucker Park (1) Russell Westbrook (1) STB Le Havre (1) Saras (1) Sasha Vujacic (1) Schaffartzik (1) Selçuk Üniversitesi (1) Serbest atış (1) Sergei Ibaka (1) Sergio Llull (1) Shane Battier (1) Shaqpedia (1) Shaun Stonerook (1) Simone Pianigiani (1) Stan Van Gundy (1) Stanco Barac (1) Streetball (1) TKBL (1) TOP 10 (1) Tarbes (1) Tau Ceramica (1) Taysaun Prince (1) Tenerife (1) Tidor Pleiss (1) Tony Parker (1) Toplu İş Sözleşmesi (1) Tornike Shengelia (1) Trailer (1) Ty Lawson (1) Tyler Smith (1) Tyus Edney (1) U19 (1) USSR (1) Ulker Sports Arena (1) Uruguay (1) Usain Bolt (1) VTB (1) Valentin Pastal (1) Vanoli Cremona (1) Vergi oranları (1) Victor Claver (1) Video (1) Virtus Bologna (1) Vlademir Stimac (1) Vladimir Romanov (1) Vladimir Veremeenko (1) Vladimiros Jankovic (1) Von Wafer (1) Washington Wizards (1) Will Solomon (1) Xavier Henry (1) YİĞİTER ULUĞ (1) ZZ Leiden (1) asist (1) ban (1) basketball (1) bobcats (1) bostjan (1) budivelnyk (1) bulls (1) ceza (1) charles (1) charlotte (1) chicago (1) childress (1) crittenton (1) dallas (1) david (1) dudley (1) dwight (1) el-amin (1) espn (1) gerald (1) hinrich (1) howard (1) howarrd (1) jameer (1) javaris (1) josh (1) khalid (1) kings (1) kirk (1) magic (1) martin (1) match (1) mavericks (1) mavs (1) mohammed (1) nachbar (1) nakavt (1) nazr (1) nelson (1) noah (1) olympiakos (1) orlando (1) over (1) pana (1) pick and roll (1) preston (1) ramunas (1) sacremento (1) seraphin (1) shumpert (1) silah (1) siskauskas (1) smith (1) stern (1) suspencion (1) telekom (1) time (1) turk (1) uzatma (1) wallace (1) Çetin Yılmaz (1) Ülker Sports Arena (1) İngiltere (1) İsrail (1) İtalya (1) İzmir (1) İçerik (1)