Pages

Subscribe:

28 Ocak 2012

Trabzonspor 74 - Fenerbahçe Ülker 84 Kaya'nın hırsı maçı getirdi

Fenerbahçe Ülker'in en büyük sıkıntısı takım kimyasında yaşanıyor. Hücum setleri çok sistemsiz işliyor bunun sebebi de koçun "total" basketbol oynatma çabası. Halbuki oyuncuların rollerinin iyi belirlendiği bir sistemde bu oyuncuların hepsi önemli takım oyuncusu olabildiklerini birer iyi "Euroleague" oyuncusu olabildiklerini ispatlamış isimler. Buna rağmen sezon başı analizi iyi yapılamayan kısır hücumlara rağmen sonuna kadar mücadele isteği ve pes etmeme takımın geri gitmesini de engelliyor. Ancak gelinen süreçte takımın oyunu ne ileri ne de geri gidiyor.

Trabzon maçına da bu kısır döngülü çözümlenemeyen sorunlar içerisinde başladı Fenerbahçe. Üstelik Halil Üner'in maç öncesi taraftarlarını ve oyuncularını bu maça hazırlamak için vermiş olduğu iddialı demeçler de Trabzon'un bu maçı hedef maç seçtiğinin göstergesiydi. Bütün bunlara rağmen yarı yarıya dolu tribünler vardı maçta. Bu maçta bile tribünler dolmayacaksa 7.500 kişilik spor salonu yapmanın ne alemi var Trabzon'a anlamış değilim. Türkiye'nin 3. büyük şehri İzmir'de bile Karşıyaka maçlarını 5.000 kişilik arenada oynuyor o kadar istikrarlı bir basketbol mazisi olmasına rağmen...

Maça Fenerbahçe Roko - Ömer - Tomas - Kaya - Vidmar 5'i ile başladı. Ancak ilk devreyi uzun süre Engin - Ukic - Bojan - Mirsad - Kaya 5'i ile oynadı. Zaten verim veren oyuncular da bunlardı diyebiliriz. Emir Oğuz Vidmar Ömer ve Tomas hemen hemen hiç katkı yapmadı, Jerrells ve Hakan ise kadroda olmasına rağmen süre almadı.

İlk yarıda en dikkat çekici durum 32-27 Trabzon üstünlüğüne rağmen Fenerbahçe'nin saha içi 10 basketinin 10'unun da asist üzerinden gelmesi oldu. Bu sene buna yakın başka bir oyun daha hatırlamıyorum takım açısından. Buna rağmen gelen 8 top kaybı ve Ukic'in 3 faulünü ilk yarıda alması olumsuzluklar arasında gösterilebilir.

Trabzon taraftarının kolay sinirlendiği ve aleyhte çıkan kararlarda hemen küfüre başladığı düşünüldüğünde hakemin 2. periyotta ilk anonsunu yaptırması ardından gelen Fenerbahçe serisine rağmen top kayıpları ve kısır hücumların neden olduğu Fenerbahçe'nin öne fırlayamama sorunu ilk yarının özeti sayılabilir. Emir'in takımın bıraktığı yerden değil sorumluluk alarak direk potaya giderek oynaması lazım milli takımdaki 6. adam rolünde olduğu gibi. Şu sene Emir'i 3-4 istisna dışında hiç verimli kullanamadı Spahija...

İkinci yarıya Trabzon taraftarının desteğini de alarak hızlı başladı farkı 13 sayıya kadar çıkarttı. Bu dönemde Fenerbahçeli basketçilerin vücut dili tam anlamıyla dağılmış bir izlenim veriyordu. Spahija'nın molası sonrası ise Fenerbahçe Ukic'in hücumdaki önderliğinde sürekli içeri zorladı ve farkı yavaş yavaş eritmeye başladı.

Maçın bitimine 6 dakika kala Fenerbahçe ilk kez öne geçti. Bu dönemde Bojan ve Marko aynı anda sahada yer aldı hatta Ukic de sahadaydı çoğu zaman ve 3 hırvat kısa oyuna istediği gibi yön verdi. Maç sonunda 4 kısayla baskılı savunma yapan Fenerbahçede Kaya Peker yardım savunması ve reboundları ile de maça damgasını vurdu. Maç sonunda kaçan faul atışları Fenerbahçe açısından sıkıntı yarattı. Emir 2 atış kaçırıp Trabzon 2 atıştan Gibson ile yararlanınca maç uzatmaya gitti.

Uzatmaya Bojan'ın 2 basketiyle üstüste 5 sayı bularak başladı Fenerbahçe. Tabi savunmada Kaya'nın bloğu da momentumu Fenerbahçe'ye tamamen çevirdi. Kaya savunmada her hareketi ile olumlu bir katkı sağladı. Mirsad'ın faul atışları ile maçta ilk kez Fenerbahçe lehine 7 sayılık fark oluştu. Farkın kapandığı bu dönemde 3. periyot sonunda 20 sayıya ulaşmış olan Brown'ı iyi durduran Fenerbahçe 4. periyotta oyuncudan sadece 2 sayı potasında gördü. Fark 7ye çıktıktan sonra süreyi kontrol etmeye çalışan Fenerbahçe sürekli son saniye atışlarına kalınca momentumunu kaybetti. Bu dönemde Brown faul çizgisinden başarısız olunca fark da fazla kapanmadı. Maçın sonları ise sert çemberlerde kaçan faul atışları ile penaltı shootout şeklinde geçti. Sürekli 1/2 0/2 atılan fauller maçın seyir zevkini düşürdü.

Bojan maç genelinde skoru sırtladı. Tomas ise 4. çeyrekte hayat öpücüğü verdi takıma. Ancak maçın adamı 6 sayı 8 rebound 4 asistle maçı tamamlayan Kaya Peker oldu.

Maç genelinde ise Fenerbahçenin takım olarak 28 asist yaptığının da altını çizelim. Roko 8 Engin ise 7 asistle yıldızlaştı bu dönemde.

İlk yarıdaki oyun oldukça kötüydü zaman zaman yükselen tempo doğru hücumlar giderek arttı uzatmada ise kusursuz bir oyun vardı. Bojan'ı iyi kullandı Fenerbahçe bu maçta çok fazla ders çıkartacağı bir maç

24 Ocak 2012

Ocak Ayı geride kalırken Fenerbahçe Ülker'de son durum

Şu sene en çok duyduğumuz masaldı bu ocak ayı gelsin takım ritmine girecek söylemleri. Nitekim ocak ayı geldi, sakatlar iyileşti Mirsad Türkcan takıma döndü, Marko Tomas form tutmaya başladı, Engin Atsür özlenen ve beklenen katkıyı veriyor bütün bu olumlu gelişmelere rağmen Roko Leni Ukic sakatlığa kurban gitti sakatlıktan dönen Engin Atsür'ün ve kaptan Ömer Onan'ın ise hafif sakatlıkları bulunuyor bir kaç maç kaçırmalarına sebep olsa da takıma dönmeyi başardı bu oyuncular.

Nitekim transfer söylentileri çok konuşuldu. Ne de olsa Fenerbahçe TOP16'ya kulüp tarihinde ilk kez lider olarak katılıyor ve tarihi bir fırsat yakalıyordu. (Daha önce Efes Pilsen adıyla bir liderlik başarımız daha bulunuyor ülke basketbolcu açısından).

Hepsini geçtim o çok övdüğümüz TBL'yi son 5 senede domine eden ve 5 finalin 4'ünü kazanmış Euroleague'de 3 sezon TOP16'ya kalmış istikrarlı bir takım var karşımızda. Takımın iskeletinde en önemli taşlar korunmuş ve gönderilen oyuncuların yerine de 5-6 ay öncesinden anlaşma sağlanan Bojan Bogdanovic ve James Gist transfer edilmişti. Daha sonra da delici ve baskıcı savunmacı yedek guard kontejyanına Curtis Jerrells takıma dahil edilmişti. Bu süreçte Lavrinovic, May, Saras ve Kinsey takımdan gönderilen yabancılar olmuştu.

Sezon başında aslında oldukça umutluydum ve takıma destek veren çok yazı yazdım çeşitli platformlarda. Ancak sezon ilerledikçe Spahija'ya halen daha saygı duysam ve çoğu konuda güvensem de bu kadro rotasyon işini bir kördüğüme soktuğunu gördüm ve bu konuda eleştirilerimi de sıralıyorum.

Öncelikle sezon başında temel korkum yedek guard olarak takıma dahil edilen Curtis Jerrells'ın paylaşmacı bir oyuncu olmaktan çıkıp tipik bir Amerikan basketbolcusu olup topu elinde çok fazla tutması ve top paylaşımına olumsuz etkisi olacağı yönündeydi. Nitekim bu konuda fazlasıyla haklı çıktığımı üzülerek görüyorum.

Peki koçun burada suçu nedir ve Anadolu Efes, Tofaş, Unics Kazan maçları neden kaybedildi, Galatasaray Medical Park maçı neden zora girdi ve mucizevi bir şekilde kazanıldı ?

Bunun temel sebebi takım içi rollerin şaşırtıcı derecede belli olmaması. Geçen sene herkesin dilinden düşmeyen göklere çıkartılan Fenerbahçe Ülker'e baktığımızda başta oyun kurucular Roko Leni Ukic ve Saras'ın daha sonra da çeşitli bölümlerde Emir Preldzic'in serbest kartı bulunuyordu. Koç onlara gerekli liderliği vermiş ve olması gerektiği gibi takım yönetiliyordu. Saras bütün maç rezil oynasa da top kayıpları yapsa da hiç katkısı olmasa da lider karakterini koyup deplasmandaki OLY maçında olduğu gibi maçın en kritik hücumunda 3lüğü el üzeri atıp maçı bize getirebiliyordu. Geri kalan herkes savunmaya konsantre olmuş, rakip kısalara baskı sayesinde oyun kurmak zorlaştırılmış ve takımın pota altındaki zaafı rakibin pas kanallarına oyun organizasyonuna etki edilerek makyajlanıyordu.

Keza bu dömnemde takımda bulunan iki yabancı uzun May ve Lavrinovic "pis işlerin" adamı olmasalar da ayakları üzerinde duran ve kolay kolay göğüs göğüse mücadeleden yılmayan oyunculardı.

Sezon sonunda TOP8'e kalamayınca eksikler tespit edildi ve buna göre hamleler yapıldı. Bu bir tercih meselesidir. Ben bu konuda koça ve teknik ekibe saygı duyuyorum. Savunmada blok tehtidi olan, hücumda mobilitesi olan atletik bir uzuna ihtiyacımız vardı ve bu alanda konusunun iyilerinden isim yapmış James Gist takıma dahil edildi. Lavrinovic iyi bir uzun oyuncuydu ancak onun pozisyonu ancak ikiz kulelerin tamamlayıcı 4 numarası olarak faydalı olur. Ne bir gerçek 5 numara olur ne de savunmada ayakları çabuk pis işleri yapan 4 numara olur. Bu nedenle transfer mantığına (Lavrinovic'in de kalması gerekirdi bence) katılıyorum. James Gist bu özellikleri vaadeden bir oyuncu.

Bojan Bogdanovic ise takımın şu anda sayı lideri. Doğru kullanıldığında neler yapabileceğini gösteriyor ve 89 doğumlu bir oyuncu için harika katkılar yapıyor. İç saha maçlarında performansı düşük olsa da takımı çoğu maçta özellikle deplasmanlarda ilk devrelerde sırtlaması olumlu yanı.

Curtis Jerrells ise tam bir muamma. Bunun temel sebebi kötü ve yeteneksiz bir oyuncu sanılması değil tam aksine harika yetenekleri olan çok becerikli bir basketbolcu. Ancak bariz bir şekilde özgüven eksikliği var bu da sisteme alışamamasından kaynaklanıyor. Tercih sebebinin yanlış olduğunu düşünüyorum hücumda daha paylaşımcı ve daha basit oynayan daha az hata yapan ve topu ezmeyen özgüvenli bir oyun kurucuya ihtiyacımız vardı aslında. Jerrells duygusal bir oyunca bazen coştukça coşuyor bazen de hata üstüne hata yapıyor.

Emir Preldzic'i gördükçe ise üzülüyorum. Senelerdir bu takımda Emir vatandaşlığımızı da aldı ve son Avrupa Şampiyonasında takım halinde beklentilerin altında kalırken ayakta kalan istikrarlı olan ender basketbolcularımızdan birisiydi. Bunun sebebi ilk defa milli takıma dahil olmuş olmasına rağmen rolünün belli olması ve kenardan sürekli destek görmesiydi. Spahija oyunculara bu özgüveni yükleme konusunda sınıfta kalıyor. Kadroyu çok duygusal oyunculardan oluşturdu (Emir, Curtis, Oğuz, Ömer, Vidmar, Kaya gibi) ancak onların mental isteklerine karşılık veremedi. Belki daha profesyonel yaklaştı ve bireysel olarak hem mental hem fiziksel kendine bakan sporcular görmek istedi karşısında bilemiyorum ancak bizim ülkede duyguların dahil olmadığı bir konu görmek çok zor....


Asıl konu ise Roko Leni Ukic. Ukic son 2 sezonda Euroleague normal sezonda en değerli oyuncular sıralamasında bir sezon 10. bir sezon da 11. olunca doğal olarak taraftarlar olarak oyun kurucu pozisyonunda beklentilerimiz artmıştı. Ancak ilk geldiği zamandaki oyunundan, ritminden, sağlığından ve en önemlisi özgüveninden çok uzakta. Bunun sebebi de sezon öncesinden beri üstüste farklı şekillerde talihsiz sakatlıklar yaşamasından kaynaklanıyor. Ancak üstüste Euroleague'de bu kadar önemli performanslar sergilemiş ilk 5 oyun kurucumuzun bu sakatlıkları ve düşük performansı bizi olumsuz etkileyen başlıca faktör.

Şu anda takımda geçen seneye göre bir sistem değişimi yaşandığı ve sıkıntıların olduğu ortada. Buna sebep olarak ise takım kimyası ya da oynanan basketbolla takımın kimyasının uyuşmaması gösterilebilir. Takım hücumda sorun yaşadıkça savunamaya da stresli dönüyor ve o dakikalarda oyuna ağırlığını koyacak bir bireysel performans çıkmazsa eğer sıkıntı yaşanıyor. Bu sezon 15-20 sayılara kadar öne geçtiğimiz her maçta rahat alırız diyemedik. Bunun sebebi hücumda bir yerde tıkanıp savunmada strese girmemiz. TBL'de sezonun açılış maçı Antalya maçında benzeri oldu hücumda atamadıkça Melih attı, sayı yedik fark 2'ye indi, Mersin maçında Gruny'nin performansı çıktı fark 12'den son 4 dakika berabere geldi son topta kazandık ki bunlar şu anda TBL'nin en kötü 5 takımı arasında yer alan takımlar diğerlerini yazmıyorum bile.

Yeni bir kimlik oluşturmamız lazım oyun olarak ancak bunun şu anda oynanan kontrollü basketbol olmadığı ortada. Büyük bir potansiyelimiz var takım olarak ancak bunu kullanmıyoruz. Avrupa Şampiyonasında takımın her maç ayakta kalan 2-3 isminden biri olan istikrarlı Emir takıma iyice alışması gereken sezonda oyuna girince her şeyi yapmaya çalıştığı için tepki alıyor. Curtis top elindeyken anlamsız gözlerle endişeli endişeli sürekli kenara bakıyor son 5 saniye kalana kadar topu eziyor. Ukic oyun içinde sorumluluk almıyor lider olarak ortaya çıkamıyor. Mirsad ise sakatlıktan yeni geldi ve kolay değil basketbola ancak alışıyor. Bu oyuncuların liderliği olmadan başarılı olmamız çok zor.

Basketbol tempo işidir tempoyu kontrol etmek faydalar sağlar ancak şu anda oynadığımız gibi aşırı kontrolcü olmak da takım setlerini kısırlaştırır. Şu anda her şeyi yapabilen kendine has özellikleri olan bir kadromuz var. Temposu yüksek bir basketbol oynamamız bize çok daha fazla olumlu etki katacaktır. Jerrells sevdiği tempoda özgüvenli oynayacak, Ukic ve Engin sisteme yabancılık çekmeyecek, Emir ise kenardan 6. adam olarak gelerek direk skora katkı ve asiste etki yapan oyuncu konumuna "olması gerekene" bürünecektir.

Artık bir savunma takımı değiliz ancak komple bir takımız buna uygun tempolarda daha bol paslı ve hızlı, basit setlerin oluştuğu şekilde basketbol oynarsak en azından takımın kimyasını sisteme uygun olarak kullanmış oluruz. Yoksa bu sezon 20 sayı önde olduğumuz hiçbir maçta oh aldık rahatlığı ile maçı izleyemeyiz.

Takım kadrosu sayı ve yetenek olarak yeterli hatta şişkin bile. Bir kaç maç rolleri benimsetmek adına koç rotasyonu 8-9 oyuncuya daraltıp rollerin benimsenmesini sağlayabilir.

13 Ocak 2012

Beko Basketbol Ligi 15. Hafta | Tofaş 89-87 Fenerbahçe Ülker (Maç Sonucu)

Maç öncesi sakatlıklar, oynama durumları, cezalar, Euroleague TOP16 maçları, Anadolu Efes yenilgisi derken Fenerbahçe kendisini bir sistem takımı olan ve son 7 maçının 6'sını kazanmış olan TOFAŞ karşısında buldu.

Geçtiğimiz hafta oynamayan oyunculardan Engin Atsür ve Ömer Onan sakatlık sonrası takımda yerlerini almışlardı. Ne kadar hazırdılar orası tartışılır ancak maçın önemli bir zamanında sahada yer aldılar.

Bütün bunların yanı sıra TOFAŞ son Fenerbahçe galibiyetini 26.01.2000 tarihinde almıştı yani yaklaşık 12 sene kadar önce. Bu sezon evinde Anadolu Efes ve Beşiktaş Milangaz'ı yenen Tofaş ise haklı olarak Fenerbahçe Ülker galibiyeti için bilenmişti.

Maçın ilk yarısı çok yüksek skorla geçti Fenerbahçe klasik pota altını savunamadı. Tofaş'ın tecrübeli yabancıları Zuza, Buckman ve Ruzic Fenerbahçe Ülker pota altının yumuşaklığındna faydalanıp bir güzel işlediler. Bu 3'lüden Fenerbahçe toplam 38 sayı yedi.

Fenerbahçe ise samanalevi gibi parlayan oyun içi gelgitlerle oynadı ancak ilk yarıda Tofaş her zaman bir adım önde yer aldı ve ilk yarıda tam 49 sayı bularak Fenerbahçe savunmasının ne denli matan kopuk olduğunu da ispatladılar. İlk yarı açıkça Curtis Jerrells, Oğuz Savaş ve Mirsad Türkcan başta olmak üzere Fenerbahçe takımının maç seçtiğini, bu maça yeterli konsantrasyonu sağlamadığını ispatladı adeta. Zaten maç sonunda toplam reboundlarda, asistlerde (alışık olduğumuz üzere) ve hücum reboundlarında Tofaş üstünlüğü vardı. Fenerbahçe açıkçası yenildiği maçların tamamına yakında rebound üstünlüğünü ele geçirmiş ve temel oyun stratejisi yapmıştı bunu. Hatta bunu 4 kısalı sistemle bile başarırken bu maçta başaramaması takımın rebound lideri Gist'in sadece 1 rebound alması şaşırtıcı.

İkinci yarıya vites yükselterek girdi Fenerbahçe 3. çeyrekte etkili bir savunma ile rakibini 15 sayıda tutarak ilk yarıda oluşan farkı kapattı ve 4. çeyreğin başında öne geçip farkı 8 sayıya kadar çıkartmayı başardı. Burada hata ya da aksilik Fenerbahçe'nin bitirici hamleyi erken yapması oldu. İşte son 3-4 dakikada Tofaş'ın yağmur gibi 3lükleri başladı. Üstüste 4 pozisyonda (ki 3ünde savunma hatası var) Nicholas, Steele, Altıntığ ve Buckman 3lükleri sokara 12 sayı kazandırdılar takımları adına. Bu da 12'ye çıkan farkın kapanmasına ve Tofaş'ın maç sonunda Fenerbahçe'yi yakalamasına yardımcı oldu. Son hücumda Ömer Onan'ın önce Nicholas'ın üzerine drive edip topu çaldırması daha sonra da savunmada reboundu çekip çizgiye basması maçın kaderini direk olarak etkiledi.

Maç 87-87 berabereyken olabilecek en kötü şey oldu. Rakip takım pota altından topu oyuna soktu !!! Bu bu sene Fenerbahçe'de sıksık gördüğümüz bir hata. 1 saniye kalsa bile pota altından top oyuna sokulunca savunmanın dengesi bozuluyor ya kolay basket yeniyor ya da hücum reboundunda bomboş bir adam unutulup sayı atması sağlanıyor. Bu soruna karşılık bir savunma hamlesi sezon başından beri üretilmiş değil.

Maç sonunda da Buckman bomboş turnikeyi atıp takımı öne geçirdi. Somn topda oyuna soğuk son periyotta hiç süre almamış Bojan Bogdanovic stop jump shot'ı kaçırınca Tofaş hakettiği bir galibiyeti aldı. En azından maçı 40 dakika inançlı bir şekilde istediler helal olsun.

Bu sene üzülmediğim tek mağlubiyet bu oldu. En azından hakeden, düşük bütçeli bir sistem takımına yenildik. Bize yürek neymiş ispat ettiler.

Günün özeti ise pota altı savunmasını yapamayan Fenerbahçe kaybetti diyebilirim. Fenerbahçe 10/19 3lük attığı bir maçı kaybediyorsa bir şeyler çok yanlış ya da eksiktir. Vidmar iyice beklentilerin altında kalıyor bu sene belki onun yerine faydalı olabilecek bir uzun arayışına girmeli teknik ekip.

12 Ocak 2012

Euroleague normal sezon en iyi 10 asist



10 - Erazem Lorbek --> Pete Michael
9 - Emir Preldzic - Gasper Vidmar
8 - Kristaps Valters --> Joel Freeland
7 - Roger Grimau --> D'or Fisher
6 - Nikolaos Zizis --> Ksistof Lavrinovic
5 - Marcelinho Hueartes --> Kosta Perovic
4 - Milos Teodosiz --> Nenad Krstic
3 - Theodoros Papaloukas --> Jordan Farmar
2 - Tal Burstein --> Shawn James
1 - Marcelinho Hueartes --> Erazem Lorbek

4 Ocak 2012

Zach Randolph sakatlandı hedef Marreese Speights


Memphis Grizzlies'ta sakatlık şoku. Takımın allstar forveti Zach Randolph'un geçirdiği sakatlık sonrası en az 8 hafta parkelerden uzak kalacağı belirtildi. Memphis de Marc Gasol'un yanına oyuncu arayışı içine girdi. Öne çıkan isim ise Philedelphia 76ers oyuncusu Marreese Speights.

Memphis o mevkideki oyuncularından Darrel Arthur'u aşil tendonu sakatlığından dolayı geçen ay kaybetmişti. Arthur bu sezon basketbol oynayamayacak. Randolph ise 40 sayıyla kaybedilen son Chicago maçında dizinin üzerine OJ Mayo'nun düşmesi sonucu sakatlanmıştı.

Takasta 3 takımın adı geçiyor. Memphis Marreese Speights'ı kadrosuna katacakken, New Orleans Hornets Xavier Henry'i 76'ers ise 2. tur draft hakkını elde edecek.Takasta temel noktalar üzerinden anlaşıldığı yazılıyor.

3 Ocak 2012

Hacettepe 58 - Fenerbahçe Ülker 79 Mirsad döndü Bogdanovic şov yaptı !


Fenerbahçe Ülker zorlu iki derbi arasında bir çok eksikle Ankara deplasmanına gitti. Aslında tribünlerde yaratılan güzel ve coşkulu atmosfer Ankara'yı deplasman havasından çıkarmıştı. Güzel bir topluluk ve destek varı Ankara'da. Fenebahçe Ülker bu maçta dar bir rotasyon kullandı. Sakatlıkları nedeniyle Engin Atsür ve Ömer Onan riske atılmadı, Roko Ukic'in 4-6 hafta arası dönüş süresinin henüz daha ilk zamanlarında, Emir Preldzic cezasını bu maçta tamamladı ve iki maçtır bençte cezalı oturan Vidmar bu maçta süre almadı.

Fenerbahçe'nin kısa rotasyonunda Türk oyunculardan sadece rotasyonda Hakan Demirel vardı. Maçın ölü zamanında Erbil'i bu sezon görme şansını yakaladık. Metecan ise kenarda olmasına rağmen oyuna girmedi. Bu maçı en önemli kılan olay ise şüphesiz 10.5 ay aradan sonra parkelere dönüş yapan takım kaptanlarından Mirsad'ın saha çıkıp süre alması oldu. Mirsad maçta 15:28 süre aldı ve verilen araya ve ilerleyen yaşına rağmen oldukça verimli döndü.

Hacettepe cephesinde ise yerli rotasyonunun önemli oyuncuları Murat ve Önder sakatlıkları nedeniyle bu maçta süre almadı. Aslında 2 maçtır (Beşiktaş ve Türk Telekom) sakat sakat oynayan bu oyuncular besbelli Hacettepe'nin hedef maçı olmaması nedeniyle daha fazla riske edilmedi ki bence de doğru bir karar oldu.

Maça Fenerbahçe istediği tempoyla hızlı bir şekilde başladı. Pota altındaki size avantajını iyi kullanan sarı lacivertliler hızlı başladıkları periyodu da 9-19 önde tamamladılar.

Hacettepe 2. periyotta özellikle Fenerbahçe'nin top kayıplarını iyi değerlendirerek kolay basketlerle hücum ritmini bulsa da savunmada yeterli sertliği gösteremediler. Deplasmanlarda coşan Bojan Bogdanovic de 2. periyotta 16 sayı üreten Hacettepe'nin geri gelişine karşı tek başına durdu ve Fenerbahçe takım halinde 25 sayı üreterek farkı 20 sayı yakınlarına getirdi.

3. periyot başında devre arasında özellikle savunma konusunda sağlam bir fırça yemiş olan Hacettepe guardlara ve pas kanallarına baskıyla devreye başladı. Hakan Demirel ve Curtis Jerrells'ın ilerisi için ciddi anlamda sorgulanacak oyunu sayesinde Spahija'nın 2 mola almış olmasına da rağmen Hacettepe 16-8 ile 3. periyotu geçti. Top kayıplarının yanı sıra organizasyon eksikliği göze çarptı.

Son periyotta ise bu kadar eksiğe rağmen iyi bir rotasyon bulan Fenerbahçe Hakan - Marko - Bojan - Mirsad - Oğuz 5'iyle oyuna ağırlığını koydu ve son periyotu domine ederek maçı da 21 sayıyla kazanmasını bildi. Maçın en skoreri 30 sayı bulan Bojan Bogdanovic oldu. Bogdanovic'in 30 sayısı da aldığı 7 rebound da TBL'deki kısa kariyerindeki rekorlar olarak kayda geçti. Ayrıca 3 asisti de oldukça önemli Hırvat yıldızın. Daha önceki kariyer rekorları 18 sayı 5 rebounddu.

Mirsad'a gelecek olursak; sahada hiç zorlanmadı her topta eski Mirsad gibi savaşacağını gösterdi. 1 aya kalmaz ciddi bir şekilde form tutar. Bu maçı da 5 sayı 5 rebound 3 asist 1 top çalma ve 2 blokla tamamladı 15 dakikada... Kaldı ki en az 3 asisti de yeni Mirsad'ın yazık oldu. Onu tekrar sahada formasını terletirken görmek çok güzel çok özel bir oyuncu kaptan.

Marko Tomas'da da kıpırdanma var onun da Ukic dönene kadar tam anlamıyla forma gireceğini düşünüyorum.

Bogdanovic dışında çift haneli sayılara çıkan tek isim Oğuz Savaş oldu 10 sayıyla.

Maçtan sonra koçun görüşleri bence daha önemliydi. Öncelikle Bojan'dan bahsetti ve ondan ofansif olarak her maç böyle özgüvenli oynamasını beklediğini ve onu motive ettiklerini söyledi. Tercümede unutulmuş olsa da ayrıca saha içi yüzdesi önemli değil yeterki kararlı ve özgüvenli şekilde sayı atmayı denesin Galatasaray maçında pota bakmadığı için sadece 9 dakika oyunda kaldı dedi. Koçun bu desteği çok önemli Bojan da inanıyorum iç saha maçlarında da oynamaya alışacak.

Gasper Vidmar'ın neden oynamıyor sorusuna ise sebebi benim diyerek mesaj içeren bir cevap verdi. Vidmar'ın performasındaki düşüş gözle görülür bir şekildeyken 2 maçtır ilk 5 pivotunu rotasyon dışına almış durumda. Bu süreç açısından zorlu olsa da koçun yaklaşımını olumlu buluyorum.

Hafta sonu Anadolu Efes maçı var eğer sakatlıklardan çekmezse Fenerbahçe pota altından ciddi bir üstünlük kurarak Efes'i yenecektir açılış maçında.

2011/2012 sezonu Euroleague yaz döneminin en iyi 10 transferi

Eurobasket sitesi lokavt sonrası NBA'e dönen oyuncuları katmadan yaz döneminin en iyi 10 transferini irdelemiş Euroleague açısından.

1- Jaycee Carrol - Real Madrid : Carrol tam anlamıyla yüksek tempo basketbol oynayan Real Madrid'in oyuncusu. Kendine güveni yüksek bir oyuncu. Transition hücumunu oynamayı seviyor, perdeler arasından çıkar çıkmaz etkileyici isabetli şutlar atıyor. Şu anda Navarro ile birlikte en etkileyici şut performansına sahip iki oyuncudan birisi

2- Nenad Krstic - CSKA Moskova : CSKA belki yılda 3 milyon € gibi rekor bir ücret ödüyor Krstic'e ancak mevkisi açısından Avrupa'nın en istikrarlı pota altı oyuncusu olduğu da bir gerçek. Euroleague'de iddialı büyük maçlar genellikle düşük tempoda oynanıyor. Bu yüzden Krstic de tam anlamıyla fark yaratan bir oyuncu oluyor. Krstic sayesinde CSKA pota altında her rakibine karşı sayı üretebiliyor.

3- Milan Macvan - Partizan : Partizan TOP16'kalma başarısını gösterememiş olsa da Macvan'ın kariyer sıçraması gözardı edilecek gibi değil. Pekovic NBA'e dönmeden önce bile takımda liderlik görevini Pekovic'den almış ve her maça takımın lideri olarak çıkmayı başarmıştı. Rebound becerisi, saha görüşü, yüksek basketbol IQ'sü ve maçın çekişmeli zamanlarında ortaya koyduğu ekstra performanslar onu vazgeçilmez yapıyor. Partizan Adriyatik Ligi ve Sırp Ligi maçlarında en çok Macvan'a güveniyor. Milan Macvan Maccabi Tel Aviv'den Partizan'a sezon sonuna kadar kiralandı.

4- Henry Domercant - Unics Kazan : Türkiye'de Karşıyaka ve Efes Pilsen formaları ile yakından tanıdığımız bir oyuncu. Bu sene de grup maçlarında Galatasaray MP'a karşı iyi maçlar çıkartmıştı. Tecrübesi liderliği ve soğuk kanlılığıyla Tatar takımına çok şey katıyor.

5- Sonny Weems - Zalgiris Kaunas : Şu anda Euroleague'in en formda kanat oyuncusu desek yanılıyor olmayız herhalde. Pasa dayalı ve yüksek tempolu Litvanya basketbol sistemine cuk diye oturdu atletik Amerikalı. Fiziksel artılarının yanında şu anda Euroleague'de kendi şutunu kendi yaratma konusunda en iyilerden bir tanesi.

6- Malik Hairston - Armani Milano : Hem takıma katkısı hem de en önemli lig rakipleri Montepaschi Siena'nın X-Faktör oyuncusunu almaları ile çifte anlam kazanmış bir transfer. Sezon başında herkes Gallinari,Bourousis,Fotsis & Nicholas hakkında konuşuyor olsa da asıl katkıyı Hairston verdi takıma. Bençten gelse de Scariolo'nun 1 numaralı hücum opsiyonu.

7- Marcus Slaughter - Brose Baskets : Türkiye'den Karşıyaka'dan tanıdığımız bir isim daha. Slaughter Alman ekibine beklentilerin çok üzerinde bir katkı verdi ve ilk EL sezonlarında önemli galibiyetler almalarında başrolü üstlendi. Slaugter için Maccabi şimdiden devreye girmiş durumda bile. David Blatt takımındaki atletik forvet eksikliğini Slaugter ile kapatmayı düşünüyor.

8- Bojan Bogdanovic - Fenerbahçe Ülker : Spahija'nın yeni Hırvat hücum silahı. İlk EL maçlarında ciddi anlamda sorun yaşasa da yükselen performansı sayesinde takımının grup maçlarında en skorer oyuncusu olmayı başardı. Bogdaovic'in en önemli artısı hücum silahlarının çeşitliliği ve 2-4 arası 3 pozisyonda da oynayabilmesi.

- Marcelinho Huertas - Regal Barcelona : Barcelona Hueartas ile anlaşabilmek için ciddi bir para ödedei ancak geçen süreç açısından baktığımızda kimsenin Rubio'yu özlediğini söyleyemeyiz. Saha görüşü top hakimiyeti hızlı hücum pick and roll'ları keyif verici.

9- Anthony Tucker - Brose Baskets : Amerikalı forvet Brose Baskets'in bu sezon adından söz ettirmesinde Slaughter ile birlikte en önemli yere sahip. Enerjisi, basketbol zekası, fundemental'i ve pas yeteneği ön plana çıkan yanları. Fiyat/performans açısından bakıldığında tüm Avrupa'da en iyilerden biri.

10- Furkan Aldemir - Galatasaray MP : Genç oyuncu deneyimli Songaila ve Andric ile beraber kendisini daha geliştiriyor. Bunda en önemli pay kendisine ciddi süreler veren koç Mahmuti'ye de verilmeli aslında. 20 yaşındaki genç uzun Türkiye'de son yıllarda çıkan yetenekli uzun oyuncu furyasının yeni temsilcisi. Aldemir bu listeye giren Karşıyaka çıkışlı 3. oyuncu.

Not: Andrei Kirilenko resmi olarak (henüz) kararını açıklamadığı için listeye dahil edilmemiştir.

Manu Ginobili'nin eli kırıldı ! Video

2 Ocak 2012

Avrupa'nın en iyisi Penny Taylor


Fenerbahçe bayan takımının oyuncusu Penny Taylor, Avrupa'da oynayan oyuncular arasında 2011 yılının en iyi oyuncusu seçildi.

Fenerbahçe Kulübü'nün resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, tüm dünyada basketbolun en çok takip edildiği sitelerden biri olan ''eurobasket.com'' 2011 yılının en iyilerini belirlediği ve Avrupa'da oynayan oyuncular arasında yapılan oylamada 2011 yılının en iyi bayan basketbolcusu olarak Penny Taylor'ın seçildiği bildirildi.
Yapılan açıklamada ''eurobasket.com''un haberi verdiği sitesinde Penny Taylor’u yılın tartışmasız en iyi basketbolcusu olarak duyurduğu kaydedildi.
Avustralyalı yıldız oyuncu, geçen sezon 19.2 sayı ortalamasıyla en skorer ikinci oyuncu olmuştu. Taylor, yaz sezonunda WNBA’de Phoenix Mercury’de forma giymiş ve takımının yarı finale çıkmasına katkıda bulunmuştu. Sarı-lacivertli oyuncu, ayrıca WNBA’deki performansıyla yılın en iyi kısa forveti de seçilirken, Epiphanny Prince, Dewanna Bonner, Candice Dupree ve Sancho Lyttle ile birlikte 2011 yılının en iyi ilk beşinde de yer alma başarısı göstermişti.
Avrupa’da oynayan yabancı oyuncular kategorisinde yine Fenerbahçe'nin oyun kurucusu Elina Babkina yılın en iyi skorer oyun kurucusu ödülüne layık görüldü.
Bu arada sarı-lacivertli takımın Türk oyuncuları Birsel Vardarlı ve Nevriye Yılmaz da yılın en iyi ikinci ilk beşinde yer aldılar.

1 Ocak 2012

Beşiktaş'ta Kemp ameliyat olursa Nachbar gelecek !


Beşiktaş Milangaz Derron Williams'ın gidişine rağmen ciddi bir düşüş yaşamadı. Elbette takımın temeli olan yıldız bir basketbolcu gitti ancak yeni temel Ergin Ataman sayesinde hızlı bir şekilde inşa edildi. Bu süreçte eksiklere rağmen ligde alınan Galatasaray MP ve Anadolu Efes galibiyetleri de bunun bir göstergesi. Tabi insanın aklına ister istemez keşke sene başında Türk oyuncu seçimlerinde acele edilseydi en azından Cevher elde tutulup Can Akın gibi bir iki kaliteli Türk oyuncu daha kadroya dahil edilebilseydi demek geliyor o zaman Beşiktaş şampiyonluk adayları arasında da sayılabilirdi elbette ancak şu anki kadro zenginliği ve yerli kadro kalitesiyle bir kademe alttalar. Yine de bütçelerinin hatırı sayılır bir bütçe olduğunu Anadolu Efes'in rekor bütçesine yaklaşmasa da Fenerbahçe Ülker'in bütçesine yakın Galatasaray Medical Park'ın bütçesinden ise fazla bir bütçeye sahip olduğunu belirtelim.

Marcelus Kemp ve David Hawkins D-Will sonraıs Beşiktaş'ın temel direkleri olarak hesaplanmıştı ancak Kemp'in sakatlığı Beşiktaş'ı 3 numara arayışına itti. Bu açıdan da boştaki en önemli isim eski Efes'li Bostjan Nachbar olarak duruyor. Geçtiğimiz günlerde adı Fenerbaheçe'nin TOP16'daki rakiplerinden Milano ile anılsa da Milano'nun takviye yapmayacak olması sebebiyle Nachbar şu anda sakatlık sonrası boşta duruyor. Hatta serbest oyuncular açısından da en mantıklı ihtimal denilebilir. Tabi Nachbar'ın NBA sevdası da bitmemiş halen daha oradan sözleşme beklentisi içinde ancak alabilmesi zor gözüküyor. Kemp ameliyat olursa Nachbar tercih edilecektir düşüncesindeyim.

Andrei Kirilenko NBA'e dönmeyecek


Andrei Kirilenko lokavt sonrası sözleşmesindeki özel maddeyi kullanıp NBA yolunu tutabilme imkanına sahipti ancak yıldız forvet bu opsiyonunu kullanmayacağını ve sezonu CSKA ile tamamlayacağını belirtti. Kirilenko 3 Ocak'ta takımla birlikte çalışmalara başlayacağını da belirterek sezon sonuna kadar CSKA ile kalacağını vurguladı. Kirilenko geçtiğimiz yaz CSKA ile 3 yıllık sözleşme imzalamıştı sözleşmede her sene sonunda NBA çıkış hakkı da bulunuyor. Kirilenko'nun NBA'e dönmemesinde beklediği sözleşme teklifini alamaması da neden olarak gösteriliyor. NBA'de son sezonlarında yılda ortalama 15 Milyon $ civarı kazandığı düşünüldüğünde bu rakamın yarısına imza atmak istemedi Rus forvet. Sahibi bir Rus milyarder olan New Jersey Nets'in ciddi şekilde ilgilendiği konuşuluyordu ancak besbelli oradan da umduğunu bulamadı Kirilenko. Bu sene kendisini Euroleague'de tekrar ispat edip sene sonunda yüklü bir sözlşme kovalayacaktır. Tabi bu durum başlıbaşına Euroleague dengelerini de değiştirecek bir durum. Kirilenko ligin en önemli forveti onsuz da finalin ilk adayı olan CSKA bir de Kirilenko onlara dahil olunca durdurulması çok zor bir takım görüntüsüne bürünüyor. Galatasaray MP ve Anadolu Efes artık Olympiacos'la grup ikinciliği için kapışacaklar 1. belli.

Gallinari son saniyede turnike kaçırdı Lakers maçı aldı

NBA'de dün gece oynanan Lakers - Nuggets maçında profesyonel bir basketbolcudan beklenmeyecek bir hareket maça damgasını vurdu. Denver Nuggets'ın İtalyan yıldızı Danilo Gallinari maçın bitimine 4 saniye kala bomboş turnikeyi atamadı ve takımı beraberlik şansından oldu. Maçı da Lakers 92-89 kazandı.

Maça damgasını ise 29 sayı 13 rebound 2 blokluk performansıyla geçen sezon aldığı ceza sonrası sezonun daha ilk maçına çıkabilen Andrew Bynum vurdu.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Labels

Fenerbahçe Ülker (74) Köşeyazıları (70) nba (66) Fenerbahçe (62) Euroleague (55) TBL (50) Emir Preldzic (23) Anadolu Efes (20) Transfer (19) Bojan Bogdanovic (17) ACB (15) Avrupa (15) EuroBasket2011 (14) James Gist (14) Türkiye (14) Ömer Onan (14) Oğuz Savaş (12) Pınar Karşıyaka (12) Roko Ukic (12) lokavt (12) Diğer (10) Barcelona (9) Beşiktaş (9) CSKA Moskova (9) Türk Telekom (9) Bo McCalebb (8) Caja Laboral (8) Curtis Jerrells (8) Maccabi Tel Aviv (8) Olympiacos (8) Real Madrid (8) Andrei Kirilenko (7) Beşiktaş Milangaz (7) Eurochallenge (7) Gasper Vidmar (7) Hidayet Türkoğlu (7) LA Lakers (7) Mike Batiste (7) Montepaschi Siena (7) Panathinaikos (7) Euro 2011 (6) Fransa (6) Galatasaray Medical Park (6) Mirsad Türkcan (6) Neven Spahija (6) Romain Sato (6) Unicaja Malaga (6) Union Olimpija (6) Bennet Cantu (5) Can Maxim Mutaf (5) David Andersen (5) Engin Atsür (5) Ersan İlyasova (5) Gianluca Basile (5) Kaya Peker (5) Luka Zoric (5) Marcelinho Huertas (5) Mersin BŞB (5) New York Knicks (5) Shaquille O'neal (5) Sırbistan (5) TNT (5) Almanya (4) Antalya Büyükşehir Belediye (4) Bilbao Basket (4) Derron Williams (4) Dwight Howard (4) Jordan Farmar (4) Kevin Durant (4) Litvanya (4) Mehmet Okur (4) New Jersey Nets (4) Oklahoma City Thunder (4) Olin Edirne (4) Shaq (4) Shaqtin' A Fool (4) TOFAŞ (4) Thabo Sefolosha (4) Valencia (4) Vassilis Spanoulis (4) Yunanistan (4) Zalgiris Kaunas (4) İlkan Karaman (4) İspanya (4) A Milli Basketbol Takımı (3) A1 (3) Aliağa Petkim (3) Bandırma Banvit (3) Barış Ermiş (3) Belgacom Spirou (3) CBA (3) CP3 (3) D'or Fischer (3) Erdemir (3) Furkan Aldemir (3) Jeremy Pargo (3) KK Zagreb (3) Kobe Bryant (3) Maccabi Haifa (3) Marc Gasol (3) Miami Heat (3) Milos Teodosic (3) Minnesota Timberwolves (3) Mirza Teletovic (3) Nemenja Bjelica (3) New Orleans Hornets (3) Orhun Ene (3) Orlando Magic (3) Portland Trail Blazers (3) San Antonio Spurs (3) Serie A (3) Spor Toto World Cup 10 (3) TB2L (3) Tiago Splitter (3) Unics Kazan (3) Vlado Ilievski (3) 2013/14 (2) Alexey Shved (2) Allstar (2) Andrew Bynum (2) Antbirlik Antalya (2) BC Khimki (2) Berkay Candan (2) Birkan Batuk (2) Bornova Belediye (2) Brose Baskets (2) Chicago Bulls (2) Chris Paul (2) Dallas Mavericks (2) Damir Mulaomerovic (2) Dimitrios Diamantidis (2) Dirk Nowitzki (2) EA Milano (2) Elias Zouros (2) Emir Predzic (2) Enes Kanter (2) Erman Kunter (2) Etha Engomi (2) EuroBasket2013 (2) FIBA (2) Galatasaray (2) Georgios Printezis (2) Gerald Fitch Joel Freeland (2) Hacettepe Üniversitesi (2) Hakan Demir (2) Hakan Demirel (2) Henry Domercant (2) Houston Rockets (2) Hırvatistan (2) Ioannis Bourousis (2) Jaycee Carrol (2) Jovo Stanojevic (2) Kenan Sipahi (2) Kyle Hines (2) Lietuvos Rytas (2) Linas Kleiza (2) Manu Ginobili (2) Marcelus Kemp (2) Marcus Slaughter (2) Mire Chatman (2) Mustafa Abi (2) Nenad Krstic (2) Nicolas Batum (2) Omri Casspi (2) Partizan (2) Pau Gasol (2) Phoenix Suns (2) Rudy Fernandez (2) Rusya (2) SLUC Nancy (2) Sacremento Kings (2) Salary Cap (2) Sean May (2) Semih Erden (2) Serge Ibaka (2) Sinan Güler (2) Slovenya (2) Sofocles Schortsianitis (2) Soft Cap (2) Sonny Weems (2) TED Ankara Kolejliler (2) Terrence Kinsey (2) Theodoros Papaloukas (2) Trabzonspor (2) Tracy McGrady (2) Ufuk Sarıca (2) Utah Jazz (2) Web Sitesi (2) Zeljko Obradovic (2) Zoran Erceg (2) agent (2) arenas (2) efes (2) gilbert (2) kevin (2) pilsen (2) trade (2) ukrayna (2) washington (2) wizards (2) zero (2) Ömer Aşık (2) İsrail Ligi (2) 1988 Olimpiyat Oyunları (1) 2002 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası (1) 2011 NBA Draft (1) 2012/13 (1) AC Green (1) AJ Milano (1) Aaron Jackson (1) Adecco Kupası (1) Adriyatik Ligi (1) Agent 0 (1) Al Collins (1) Aleks Maric (1) Aleksei Vzdyhalkin (1) Alex Raskovic (1) Ali Karadeniz (1) Altın Madalya (1) Andre Smith (1) Angelico Biella (1) Anthony Tucker (1) Antonis Fotsis (1) Antwain Barbour (1) Aris (1) Arjantin (1) Arturo Ortega (1) Arvydas Sabonis (1) Asseco Prokom (1) Audi (1) Avellino (1) Aydın Örs (1) BC Nizhny Novgorod (1) Bandırma Kırmızı (1) Banvit (1) Baron Davis (1) Barış Özcan (1) Basketball Fight (1) Basketbol (1) Baskonia (1) Bekir Yarangüme (1) Ben Gordon (1) Benetton Treviso (1) Big Sofo (1) Birsel Vardarlı (1) Blake Griffin (1) Boniface Ndong (1) Bosna Hersek (1) Bostjan Nachbar (1) Boston Celtics (1) Bradley Buckman (1) Brandon Bowdry (1) Brandon Jennings (1) Brandon Knight (1) Brian Boddicker (1) Brian Scalabrine (1) Brooklyn Nets (1) Bruesa (1) Byron Scott (1) CB Valladolid (1) CJ Miles (1) CS Bologna (1) Caleb Green (1) Call of Duty (1) Can Altıntığ (1) Caner Ercan (1) Carlos Arroyo (1) Carlos Delfino (1) Carmelo Anthony (1) Celebrate Basketball (1) Charles Smith (1) Cherkasy Monkeys (1) Cheshire Jets (1) Chris Dogles-Roberts (1) Chris Wright (1) Chuck Eidson (1) Cibona Zagreb (1) Collective Bargaining Agreement (1) Corey Maggete (1) Damir Mrsic (1) Danilo Gallinari (1) Darius Lavrinovic (1) Darius Washington (1) Darko Milicic (1) Denver Nuggets (1) Derrick Rose (1) Derrick Williams (1) Doğuş Balbay (1) Drazen Delipagic (1) Dripling (1) Dusko Savanovic (1) Dwyane Wade (1) Edwin (1) Efes Pilsen (1) Efthymios Rentzias (1) Ender Arslan (1) Erazem Lorbek (1) Erbil Eroğlu (1) Ergin Ataman (1) Erhan Yetim (1) Esteban Batista (1) FIBA Kadınlar Euroleague (1) Fanatik Basket (1) Film Tavsiye (1) Florentino Perez (1) Forest Whitaker (1) Forma Numaraları (1) Fuenlabrada (1) Gilbert Arenas (1) Goran Dragic (1) Grant Hill (1) Göksenin Köksal (1) Görkem Sönmez (1) Hapoel Migdal Jerusalem (1) Hazırlık Maçı (1) Hurricane Season (1) Hürriyet (1) Igor Rakocevic (1) Jacob Pullen (1) James Worthy (1) Jan Vesely (1) Jason Richardson (1) Jason Thompson (1) Joakhim Noah (1) Joey Dorsey (1) Jonas Valanciunas (1) Jonas Valenciunas (1) Josip Sesar (1) Kaan Üner (1) Kalin Lucas (1) Karadağ (1) Kareem Abdul Jabbar (1) Kaspars Kambala (1) Kasırga Sezonu (1) Kenneth Faried (1) Kepez Belediye (1) Kevin Seraphin (1) Kinder Bologno (1) Kirk Penney (1) Kostas Sloukas (1) Ksistof Lavrinovic (1) Kyrie Irving (1) Köşe (1) La Palma (1) Lamar Odom (1) Lamont Barnes (1) Larry Ayuso (1) Lazaros Papadopoulos (1) Lebron James (1) Leon Radosevic (1) Lisanslar (1) Louis Amundson (1) Lucas Gordon (1) Lucentum Alicante (1) Luol Deng (1) Lynn Greer (1) Magic Johnson (1) Makedonya (1) Malik Hairston (1) Mantas (1) Mapooro Cantu (1) Marcin Gortat (1) Marco Belinelli (1) Marcus Brown (1) Marcus Camby (1) Marijonas (1) Marijonas Petravicius (1) Mario Kasun (1) Marko Banic (1) Marko Keselj (1) Marko Popovic (1) Marko Tomas (1) Marreese Speights (1) Martynas Andriuskevicius (1) Martynas Gecevicius (1) Matt Howard (1) Matt Nielsen (1) Mehmet Arslan (1) Memphis Grizzlies (1) Mia (1) Michael Ignerski (1) Mike Miller (1) Milan Macvan (1) Milwaukee Bucks (1) Mirza Begic (1) Modern Warfare 3 (1) Multimedya (1) NBA 2K12 (1) NBA 2K13 (1) NBA2K14 (1) NCAA (1) Nate Robinson (1) Nathan Jawai (1) Nevriye Yılmaz (1) Nick Calathes (1) Nihat İziç (1) Nikola Pekovic (1) Ntv (1) Ntvspor (1) Oktay Mahmudi (1) Oktay Mahmuti (1) Omar Cook (1) Oyak Renault (1) PAOK (1) Pablo Prigioni (1) Pat Riley (1) Patrick Beverly (1) Patrick Mills (1) Pau Ribas (1) Paul Davis (1) Penny Taylor (1) Pepsi Caserta (1) Pero Antic (1) Pertev Öngüner (1) Phil Jackson (1) Philedelphia 76ers (1) Playoff (1) Polonya (1) Pops Mensah-Bonsu (1) Porto Riko (1) Radford Highlanders (1) Rajan Rondo (1) Ratko Varda (1) Ray Wesson (1) Reha Öz (1) Resmi şarkı (1) Ricky Rubio (1) Rimantas Kaukenas (1) Robert Javtokas (1) Roger Grimau (1) Ron Artest (1) Ronny Turiaf (1) Rucker Park (1) Russell Westbrook (1) STB Le Havre (1) Saras (1) Sasha Vujacic (1) Schaffartzik (1) Selçuk Üniversitesi (1) Serbest atış (1) Sergei Ibaka (1) Sergio Llull (1) Shane Battier (1) Shaqpedia (1) Shaun Stonerook (1) Simone Pianigiani (1) Stan Van Gundy (1) Stanco Barac (1) Streetball (1) TKBL (1) TOP 10 (1) Tarbes (1) Tau Ceramica (1) Taysaun Prince (1) Tenerife (1) Tidor Pleiss (1) Tony Parker (1) Toplu İş Sözleşmesi (1) Tornike Shengelia (1) Trailer (1) Ty Lawson (1) Tyler Smith (1) Tyus Edney (1) U19 (1) USSR (1) Ulker Sports Arena (1) Uruguay (1) Usain Bolt (1) VTB (1) Valentin Pastal (1) Vanoli Cremona (1) Vergi oranları (1) Victor Claver (1) Video (1) Virtus Bologna (1) Vlademir Stimac (1) Vladimir Romanov (1) Vladimir Veremeenko (1) Vladimiros Jankovic (1) Von Wafer (1) Washington Wizards (1) Will Solomon (1) Xavier Henry (1) YİĞİTER ULUĞ (1) ZZ Leiden (1) asist (1) ban (1) basketball (1) bobcats (1) bostjan (1) budivelnyk (1) bulls (1) ceza (1) charles (1) charlotte (1) chicago (1) childress (1) crittenton (1) dallas (1) david (1) dudley (1) dwight (1) el-amin (1) espn (1) gerald (1) hinrich (1) howard (1) howarrd (1) jameer (1) javaris (1) josh (1) khalid (1) kings (1) kirk (1) magic (1) martin (1) match (1) mavericks (1) mavs (1) mohammed (1) nachbar (1) nakavt (1) nazr (1) nelson (1) noah (1) olympiakos (1) orlando (1) over (1) pana (1) pick and roll (1) preston (1) ramunas (1) sacremento (1) seraphin (1) shumpert (1) silah (1) siskauskas (1) smith (1) stern (1) suspencion (1) telekom (1) time (1) turk (1) uzatma (1) wallace (1) Çetin Yılmaz (1) Ülker Sports Arena (1) İngiltere (1) İsrail (1) İtalya (1) İzmir (1) İçerik (1)