Cuma gece yarısı biten Slovenya deplasmanı sonrası Fenerbahçe Ülker aradan 48 saat geçmeden yeni bir maça çıktı. Üstelik işin içine mesafe de girdiğinde bu maçın ciddi anlamda zor geçtiğini söylemek ve bunu makul karşılamak gerekiyor. Bo McCalebb'siz Fenerbahçe Ülker yıldız oyuncusunun olmadığı bir zamanda maçı kazanmasını başardı.
Maçın genelinde başa baş bir oyun vardı sahada. Oynanan oyun, hücum setlerindeki sıkışmalar, kolay top kayıpları maçın kalitesini düşürdü. TED ise bu senenin en iyi transferlerinden biri olan Penney'in önderliğinde tecrübeli Jovo ve Gürcistan'da geçen sene özgüven tazeleyerek ligimize gelen Woodside ile iyi bir yabancı rotasyonu oluşturmuş. Ligin tecrübeli oyuncularından Nedim Yücel ve Erdal Bibo ile birlikte yaşlı ama tecrübeli bir 5 ile maçın genelinde mücadele ettiler.
McCalebb'siz takımda koçun ilk tercihi yine Bremer oldu ve yine hazır bir görüntü vermedi. Açıkçası Sato, Ömer Onan, Bojan, Emir ve biraz da Oğuz dışında takımda ben hazırım görüntüsü veren oyuncu yok. Emir Bremer varken de Barış varken de direksiyondaydı hep ancak maç boyunca sadece 1 asist yapabildi. Takım halinde hepi topu 7 asist yaparken Barış Ermiş'ten 1, Bremerdan ise 0 asist katkısı gelebildi ancak.
Fenerbahçe pota altında problem var. Transferler yapılırken de öngörüm vardı şimdi de bu düşüncelerim yavaş yavaş oturdu. Avrupa'dan iki uzun transferi dense isim olarak hemen herkes Andersen ve Batiste der. Çok yetenekli muazzam oyuncular. Yalnız ilerleyen yaşlarının da etkisiyle form tutmaları zaman alıyor. Bu oyuncular tecrübeleriyle oynayacak oyuncular. 10 senedir her oynadığı maçta imza olarak attıkları basketleri olan oyuncular. Ancak işin enerji yönünde iyi oldukları söylenemez.
Mike Batiste Avrupa'nın en iyi PNR oynayan uzunu kabul edilir. Ancak şu anda onunla PNR oynayacak oyun kurucumuz yok. Bremer'dan asıl beklenilen bence PNR setlerini oynayabilmesi ancak takıma en son katılan eleman olarak o da henüz hazır olmadığını her fırsatta gösteriyor. Bremer ve Andersen bu kadar kötü oynarken hoca tarafından ısrarla oynatılmalarının sebebi maç temposunu yakalamalarının istenmesi. Pianigiani rotasyonu seven ve iyi ayarlamasıyla tanınan bir koç. Bu nedenle kadrodaki her oyuncunun hazır olmasını istiyor. Antremanların başlamasından itibaren bir basketbolcunun form tutması ortalama 8 hafta sürer. Bizim çoğu oyuncu için bu süreç henüz 3. veya 4. haftasında. Bu nedenle önümüzdeki haftalarda sistemin oturması oyuncuların form tutması için belli bir zaman geçecek. Toplamda 10 maç daha oynadıktan sonra bu takım gerekli mesajları vermeye başlayacaktır.
TED maçına dönecek olursak takım sadece oyunun bir kısmında bize güzel bir oyun sundu. Bu bölümse Can Maxim Mutaf'ın oyuna enerjik girmesiyle geçilen periyot oldu. Can Maxim bu süreç içinde bir top çaldı bir asist yaptı bir 3lük soktu bir de hücum rebaundu çekti. O dönem 3. periyodun sonlarına doğru geldi ve 61-52' ye taşıdık skoru TED daha sonra geri döndü.
Can Maxim bu maçta bir alternatif olabileceğini gösterdi. İlkan içinse aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Uzunların enerjik olmamasından tecrübeli olmasından hep aynı tip uzuna sahip olmamızdan mütevellit bir eleştiride bulunmuştum. İlkan bu tanımın tam tersine enerjik uzunu ancak onun da enerjisi tecrübeyle hiç yoğrulmamış. Üzerinde çok çalışılması lazım. İlkan'da ise bu sabrı pek fazla göremiyoruz.
Maç sonunda kaybetmek üzereyken Bogdanovic'in ekstra şutu ve maç boyu takımını çok iyi organize eden Woodside'ın top kaybı maçı bize getirdi. Bojan maçın en skoreri oldu ancak aldığı sürenin yarısında bile maç içinde değildi çok enteresan bir oyuncu. Bojan'ı motive edip üstünden daha etkili setler oynayabilirsek düzenli skor anlamında Bo'nun eline bakmaktan da kurtuluruz işimize gelir.
Real Madrid maçına gelecek olursak şunu söylemek lazım. Öncelikle kötü oynayarak kazanan bir takım olduk. Tabi bu süreçte ligdeki Erdemir ya da TED ile Euroleaguedeki Olimpija bize rakip olabilecek takımlar değil. Sadece kadro açısından Khimki'nin iyi bir takım olduğunu ve beklenenden daha rahat bu maçı kazandığımızı söyleyebilirim. Real Madrid'in ise Pablo Laso önderliğinde yıllarca süre gelen beklentilerini ilk defa bu kadar karşılayabilen bir koç ile çalıştığını söyleyebilirim. Ettore Messina'nın bile bu takımda başarılı olamadığını söylemek lazım.
Real Madrid hızlı hücum felsefesini benimsemiş bir takım 7 sc or less hücum sistemiyle hareket ediyorlar. Örneğin son TED maçında bomboş kalan Emir bir 3lük denemiş ve kaçırmıştı hoca 5 dakika kenardan fırçaladı onu. İşte bizim koçun sinirlenmesini gerektiren her pozisyon Real Madrid'in başlıca hücum setini oluşturuyor.
Real Madrid'de oyun kurucu pozisyonunu Sergio Rodriguez ve Draper paylaşıyor. Draper etkili bir guard değil Rodriguez'inse yapabildiği ve yapamadığı şeyleri çok belli. Bir nevi İspanya'nın Ender Aslan'ı diyebiliriz. Hızlı hücumu çok seviyor tepe hücumlarından forvetleri iyi yönlendiriyor ki Rudy ile bu konuda mükemmel anlaşıyorlar. Bir de transition offence'te savunma yerleşmeden topu sağına vurup attığı jump shotlarda yüksek isabet buluyor. Bizim ilk yapmamız gereken şüphesiz topa iyi baskı yapıp hızlı geri koşmak ve hücumların sete sete kalmasını sağlamak. Sergio Llull'un da sakatlığı düşünüldüğünde sete sette üretecek adamları oldukça kısıtlı.
Real Madrid atarak kazanan bir takım. Marcus Slaughter'ın oynadığı dönemlerde inanılmaz hareketli bir 5e sahip oluyorlar. Rodriguez - Rudy - Pocius - Mirotic - Slaughter bizim açımızdan hızlı ve hareketli bir 5. Özellikle pota altındaki enerjilerine cevap verebilecek oyuncumuz yok.
Bo'nun sakatlığı devam ediyor böyle bir durumda aceleci olmadan 24 saniyenin her hücumda en az 17-18 saniyesini kullanarak Real Madrid'i savunmada yorarak yıpratmalı ve maçı öyle kazanmalıyız. Run run ya salt offence oyunlarında bu takıma diş geçirmemiz çok zor.
Bwin Euroleague Fantasy Challenge'cılara tavsiyem Fenerbahçe'nin 4 numarada zaafı varken arsalarını tarlalarını satsınlar Mirotic'i kadrolarına alsınlar. Bu maçta Real'in en büyük silahı olacak şüphesiz. Begic oyuna girdiğinde ise mutlaka onun üzerinden setlerle bunu avantaja çevirmemiz lazım. Felipe Reyes'in ise rebaund canavarı, hücum faul üstadı, basket faul duayeni, box out profesörü olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. İş sete sete kalırsa Jaycee ve Mirotic durdurulabilecek isimler.
Bir de bu sene Real'de şunu gördüm maça çok hızlı başlasalar bile bir yerde mutlaka konsantrasyonları kayboluyor ya da savunmayı unutuyorlar. Her zaman yakalanabilecek ya da sizi yakalayabilecek bir takım. Sezon öncesi bu grubu Real'in ardından 2. bitiririz demiştim ancak bu galibiyet grup 1. liği için çok şey ifade ediyor.