Abdi İpekçi'deki maçlar ve atmosfer Türk takımlarına yaramıyor. Geçtiğimiz sezon iç sahada başarılı olan temsilcilerimiz Euroleague sezonuna mağlubiyetlerle başladılar. Özellikle Anadolu Efes'in grubun en zayıf halkası karşısında almış olduğu iç saha yenilgisi oldukça düşündürücü. Spirou geldi savaştı inandı ve yendi. Efes ise ne kafa olarak gelmişti, ne savaştı ne inandı ne de galip gelmesini bildi.
Belgacom Spirou Amerikalısı bol olan savaşan özverili bir takım. Aynı zamanda EL önelemesinden Galatasaray Medical Park ile birlikte gelen 2 ekipten diğeri Belçika temsilcisi. Bunun avantajı sezonu erken açmaları ve form tutmaları olarak gösterilebilir. Zira ben kalan EL maçlarında Belgacom Spirou'nun dış sahada ne tek bir galibiyet daha alabileceğine ne de dış sahada bir kez daha 80 sayı atabileceğine ihtimal vermiyorum.
Anadolu Efes gerçekten çok kötü oynadı Kerem Tunçeri'nin maç içinde dizdize bir mücadelede sakatlanması organizasyonda sıkıntı yaşamalarına sebep oldu buna rağmen Ersan İlyasova müthiş şut attı Kinsey bu sezonki formunu sürdürdü ancak Efes o çok övülen pota altını oyuna bir türlü sokamadı. Batista Ermal ve Barac 3lüsü sadece 21 sayı bulabildiler ki böyle zayıf pota altı olan bir takıma karşı bu gerçekten de felaket bir rakam.
İşin asıl düşündürücü yanı baskı karşısında Belgacom'un çoğu zaman saçmalaması ve maçı 18 top kaybıyla tamamlaması. Ancak 18 top kaybını değerlendiremeyen bir Anadolu Efes vardı sahada. Tornike Shengelia'yı çok beğendim. Zaten yazın Eurobasket2011'de Gürcistan forması altında da iyi bir grafik çizmişti 20 yaşındaki oyuncu. Boy dezavantajı olsa da basketbol IQ'su müthiş gerçekten. Maçı 8 sayı 8 rebound ve 4 asistle tamamladı !
Geçtiğimiz hafta Real Madrid potasına sadece 3 sayı atabilen Caleb Green ise maçı 18 sayıyla tamamladı. 4/6 3lüğü özellikle son periyotta oldukça can yaktı.
Anadolu Efes daha takım olamamış. Bunu şuna dayanarak söylüyorum, baskı yapılıyor yarı sahada kimi topa baskı yapıyor kimi pas kanallarına kimi ikili sıkıştırma peşinde. Koç baskı yapın diyor ancak nasıl baskı olacağının formülü yok oyuncularda. Molalarda mikrofonu dinledik bir kaç kez Ufuk Sarıca'yı yüzündeki tek ifade endişeydi. Oyuncuların da vücut dilinde bu stres ifadesi vardı. Molada sadece pozisyonun içinde aktif rol alacak oyuncular koçu dinliyor diğerleri sete bile konsantre olmuyordu mesela.
Özerhun da esip gürlemiş maç sonunda Ufuk Sarıca üzerinde bir baskı yaratabilir bu durum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder