Gruba üstüste 2 mağlubiyetle şok edici bir başlangıç yapan Fenerbahçe Ülker üstüste 3. galibiyetini İtalyan ekibi Bennet Cantu karşısında aldı. Maç boyunca kontrollü oyun, sete set hücumlar ve başabaş bir mücadeleyle geçen maçı uzatma sonucunda Fenerbahçe Ülker ölüp ölüp dirilmesine rağmen kazanmasını bildi.
Gelelim maç düşüncelerine. Öncelikle takım açısından önemli 2-3 unsur vardır. Bu öne çıkan basketbol mantelitesine ilişkin unsurlar takımın karakterlini de belli eder. Geçtiğimiz sezon Ömer Onan - Kinsey - Tomas 3lüsünden 2 tanesi sahadayken her zaman rakip kısalara baskı yapan pas kanallarını kapatan ve rakibin hücum setlerini bozan savunma ağırlıklı bir takımımız vardı. Bu seneye baktığımızda Ömer Onan aynı şekilde dursa da Emir Preldzic ve Bojan Bogdanovic topa baskıyı ya da topsuz baskıyı iyi yapan oyuncular değil bu da bizim doğal olarak kimlik değiştirmemize sahne oldu. Bu seneki takım geçtiğimiz senekine göre daha değişik özellikleri olan ve farklı bir oyun karakteri olan bir yapıya sahip.
Bunun temel örneğini de geçtiğimiz sezon hemen hemen hiç 2 oyun kurucu aynı anda denememişken ya da hiç 4 kısalı bir sistem kullanmamışken bu sene maçların çoğunda 4 kısa sistemini benimsememiz. 4 kısa sisteminin bize artısı şurada, takım oyuncuları gerek savunma gerekse de hücumda doğru pozisyon alamıyor alan paylaşımını düzgün yapamıyorlar. Misal, Panathinaikos Avrupa'nın son 10 yılının en başarılı takımıdır uzak ara başlarında istikrarlı bir koç Obradovic var. Kadrosuna baktığımızda Dİmitris Diamantidis dışında ekstra meziyetleri olan birden fazla işi harika yapan bir oyuncuları daha yok. Ancak onları spacingi doğru yaparak doğru alan paylaşarak ve takım rollerini paylaşarak başarılı oluyorlar.
Fenerbahçe'de şu andaki temel sorun burada. Alan paylaşımı doğru değil. Bu nedenle 4 numaradan katkı alamayıp Kaya ve James Gist yerine 4. kısa olarak Emir Thabo Bojan 3lüsünden birisini tercih ediyoruz. Bu bize Thabo dışında ekstra bir gayret getirmese de savunmada yardım savunmasını daha rahat yapmamızı ve hücumda sahaya daha iyi yayılarak 5 numaradan sayı çıkartabilmemizi sağlıyor. Bu maçta pota altında Bennet Cantu'yla çarpışabileceğimizi düşünmüyordum ancak bu 4 kısanın yarattığı spacing pivotlara topla doğru yer ve zamanda oynama fırsatı sundu önce Vidmar daha sonra da Oğuz Savaş Ömer Onan'ın ateşlediği takımda maçı alması için itici güç oldular. Pota altında ise 1-2 pozisyon hariç ezilmedik.
Hücum ritmimizde sorun var. Özellikle sorumluluklar doğru paylaşılmış değil. Bojan mesela doğru hücum seti içerisinde kullanıldığında o hücumun olumlu sonuçlanma yüzdesi oldukça yüksek. Keza Oğuz Savaş için de aynı durum geçerli. Ancak bu 2 oyuncu alışılageldik sistem dışında oynamak zorunda kaldıklarında, belirlenen pozisyonu alamadan topla buluştuklarında beklenen etkiyi yaratamıyorlar. Bu iki oyuncu üzerinden setlere çalışmak önceliği vermekte fayda var. En önemlisi iki oyuncu da topsuz oyunu seven elinde topu bitiricilik için kullanan oyuncular.
Hücum ritminden devam edecek olursak topu eline alan oyuncu süreyi öldürene kadar topu elinde sektiriyor. Bu Curtis Jerrells başta olmak üzere Rako Ukic'te de aynı Emir Preldzic'te de aynı. Bunun yerine içeri bir pasla savunmanın kapanmasını sağlayıp topu dışarı tekrar çıkarsak savunma dengesini de bozmuş olacağız. Bu tamam her hücumda anlatıldığı kadar kolay bir durum değil. Ancak bir Euroleague takımı da bunu maç başına 3ten az yapıyorsa sorun var demektir.
Maça dönecek olursak Fenerbahçe'nin ateşlenmeye ihtiyacı var. Ömer Onan savunmada bu ateşi yaktı. Kaptana helal olsun hasta hasta mükemmele yakın bir performans sergiledi. Oyunun sıkıştığı anlarda faul çizgisine gidebilmemiz de artı bir avantajımız oldu. 4 numara pozisyonundan ve hatta 1 numaradan katkı alamadığımız bir günde 2 ve 5 numaralar bizi sırtladı. Oğuz Savaş son periyotta harikalar yarattı. Vidmar yorulana kadar hem savunma hem hücumda müthiş katkı verdi.
Galibiyeti ufak kararlar getirir. Zor savunmaları yapıp kolay toplardan sayılar yiyoruz. Maç 1 saniye kala 85 - 80 iken orta sahadan o 3lüğü savunacaksın arkadaş. Basile 1/9 atmış olsa bile adam yarı sahadan soktu 3lüğü. Böyle bir grupta sayı averajı her durumda işimize yarayacakken neden o son top savunulmaz anlamış değilim.
28/36 serbest atışımız maçı getirdi. Özellikle skoru buradan bulduk diyebilirim. Ömer Onan 18 sayıyla takımın en skoreri olurken Thabo Sefelhosa 14, Oğuz Savaş 13, Bojan Bogdanovic ve Roko Ukic 12şer sayıyla çift haneli skor üreten oyuncular oldu. Engin Atsür maalesef bu EL maçında da süre almazken konuk ekipte Mazzorino ve Basile 12şer sayı kaydettiler.
Bu maçlar takımın yakınlaşmasını arttırır, ancak 4 numarada ciddi sıkıntısı var takımın. Vidmar ve Oğuz hep böyle kullanılırsa 3. pivot olarak da az süre alacak Kaya sırıtmaz orada. Ancak 4 numaraya oyunu domine edecek size'lı ve istikrarlı orta mesafe şutu olan bir forvet şart. Bu kadro bu haliyle TOP 8 yapamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder