
Basketbola gönül vermiş çok kişi var. Ancak maalesef bu spor tutkusu internet sitelerinde epey sıradanlaşıyor. Genellikle blog yazarı şeklinde maç sonu değerlendirmeleri okuyoruz keza fırsat bulduğumda ben de bu sıradanlığın bir parçası oluyorum. Uzun zamandır yazamıyorum Eurobasket ile ilgili çok gözlemim oldu yanıldığım şaşırdığım bazen de öngördüğüm sonuçlar oldu ancak bunları aktaramadım. En azından bir farklılık denemeye karar verdim. Herkes maç sonu sistem eleştirisi hakem eleştirisi yaparken koçun mola zamanlamasından ya da oyuncu değişikliklerinden bahsederken sistemsel değerlendirmeler hep 2. planda kalıyor. Maçı bu açıdan kafamda değerlendirmek istedim büyük ihtimalle yanılacak da olsam bu yazıyı istatistiklerin de yardımıyla hazırlıyorum.
İlk grup maçlarında en zorlu iki grupta bulunan takımımız Fransa ile karşılaşacak. Fransa Rusya ile birlikte şu ana kadar 2 namağlup takımdan bir tanesi. Fransa Türkiye karşılaşmasına istatiksel olarak bakalım.
En belirgin özellik maç başına atılan sayılarda ortaya çıkıyor. 5 maç sonunda Türkiye fena bir ortalama olmayan 77 sayı ortalaması tutturmuşken Fransa bizden tam 10.6 sayı atıyor maç başına. Ve bize nazaran maç başına 9 fazla 2 sayılık atış deniyorlar. Ne var ki bizim 2lik yüzdemizle onlarınki yakın. Fransa Parker'ın da ciddi etkisiyle ve atlet takımdan faydalanmak için ciddi bir hızlı hücumla potaya yüklenme stratejisi gütmüş durumda.
Maç başına yenen sayılara baktığımızda 66.6 sayıyla Türkiye bu alanda 5. iken Fransa oynadığı yüksek temponun da etkisiyle 78.2 sayı yiyor ve bu alanda 16. durumdalar. Açıkçası benim en çok etkilendiğim ve dikkat ettiğim istatistik işte bu. Ciddi anlamda sayı yeme potansiyelleri var.
Bir diğer kilit nokta ise top kayıpları. Zaten iki takım arasında rebound asist top kaybı ve maç başına toplam faul rakamları oldukça yakın. Baskı altında yapılabilecek olan top kayıpları ciddi anlamda lehimize sonuçlanabilir. Topun kıymetini bilerek yavaş oynuyoruz Fransa ise bildiği tek şeyi hızlı hücumu oynuyor. Bu nedenle geriye hızlı ve dengeli koşarsak Fransa'yı sete sette yeneriz.
Parker açık alanda çok iyi bir oyuncu ancak iki zaafı var. Bunlardan ilki sertliğe gelemiyor bunu açıkça biliyoruz üzerine uygulanacak ciddi sertlik faul yapacağımız pozisyonlarda abartıya kaçmayacak ancak yıldıracak derecede sertlik Parker'ı zorlayacaktır. Aynı zamanda sete sete kaldı mı Avrupa basketboluna tam uyum sağlamış değil. Organizasyonda sıkıntı yaşıyor gereksiz saçmalayabiliyor.
Onlar için kritik oyuncular Diaw ve Türk takımlarına karşı her zaman iyi oynayan De Colo'nun yaratıcılığını sınırlamak. 4 numarada Diaw size açısından ciddi bir avantaja sahip ve oyunu okuması da çok iyi açıkçası en çok çekindiğim adam mutlaka yardım savunması getirilmeli.
Bizim takıma gelince Orhun Ene'yi hep kazanırken eleştirmek istedim. Kaybederken eleştirmek kolay ve acımasız oluyor ne de olsa bunun için hazır bekleyen akbabalar var. Bizim takım sürekli dizginlenmeli bir an için bile kontrolü yitirmememiz lazım hücumda. Yani gaza gelip boş turnike olmadıkça hızlı top kullanmayacağız aynı zamanda topu bir oyuncunun elinde son 5 saniyeye kadar öldürmeyeceğiz. Set temposu bizim hücumun temel noktası. Sırbistan hızlı set temposuyla Fransa'ya karşı çok iyi oynadı. Tamam hücumda Sırbistan olamayız belki ancak savunmada onlardan çok daha iyi durumdayız.
Noah kolay faul alabilen fake'lere kolay kanabilen bir uzun. Onun oyunda olmaması bizim için büyük avantaj sağlar çünkü Ömer Aşık'ı hem faullerden sakınarak hem de daha kolay yardım getirmesini sağlayarak kullanabiliriz. Sonuçta Noah'ın yedeği Seraphin Ömer'den 9 santim kısa bir oyuncu.
Diaw'dan hücumda çekinsem de savunma açısından size'ı dışında sıkıntısı var. Doğru alan paylaşımıyla Ersan ciddi boş şutlar yakalayacaktır.
Temel etki edecek olay bence bizim hücumdaki tercihlerimiz olacak. Çok dengeli hücum etmeliyiz ve onları savunmada kalıp yormalıyız. Geri koşmayı da başarırsak eminim maçta onları erken pes ettirebiliriz. Orhun Ene'ye çok iş düşecek İspanya maçında 3. çeyrek başlarken bütün x faktörleri aynı anda sahaya sürmüş takım ritmini bozmuştu uzun 5 iş yapamamıştı. Bunlara dikkat etmeli. Sırbistan'ın yaptığı gibi işlemeliyiz. Örneğin Enes girdiğinde bıkmadan usanmadan 2 hücumda 1 Enes'ten birebir oynamalıyız. Keza Predzic ve Ender ikili oyunlara önem vermeli bunları yaparsak Fransa'yı durdururuz. Ancak topu koşturmalarına izin verirsek işte o zaman kim daha çok atacak yarışına döner maç o konuda da Fransa'nın eline su dökebilecek takım sayısı oldukça az.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder